16.

213 27 3
                                    

"Tamam. Cuma günü uygun bizim için."

Hyunjin telefonu kapattı ve masaya koydu. Kafasını koltuğa yasladı ve bir süre tavanı izledi. Bu sırada kapı çaldı. Hyunjin girmesini söyledi ve en çok ihtiyacı olan sarı saçlarla karşılaştı.

Felix kapıyı kapattı ve hyunjinin yanına ilerledi. Masasının karşısına dikildi. Hyunjin onu gördüğü gibi ayağa kalktı ve yavaş adımlarla yanına ilerledi.

"Kabul etti mi Bay Hwang."

Hyunjin başını salladı. Olumlu bir yanıt almak felixi sevindirdi.

"Cuma günü için anlaştık."

"Tamam efendim. Seçtiğimiz kişilere haber vereceğim."

Felix eğildi ve arkasını döndü gitmek için. Hyunjin gerçekten de kapıya yönelen adamı görünce endişelendi. Daha onu yeterince göremedi.

Bileğinden yakaladı ve sarışın olanın durmasını sağladı. Felix arkasını döndü ve kaşlarını kaldırarak ona baktı.

"Bir sorun mu var Bay Hwang?"

Hyunjin onu kendisine çekti ve bir anda sendeleyen felixin belinden tutarak daha da yaklaştı.

"Meşgul müsün?"

"Cuma günü için diğerlerini hazırlamam ve planı iyice anlatmam gerekiyor. Onun dışında... Başka bir şey yok Bay Hwang."

Felix ciddiyetini korudu ve şuan ki yakınlıklarını görmezden geldi.

"Daha üç gün var. Acelesi yok yani."

"Ne kadar erken o kadar iyi Bay Hwang. Bir şey mi isteyecektiniz?"

Hyunjin başını salladı. Kolları arasındaki adamın yüzünü inceledi ve dudaklarını izledi bir süre. Parmağını üzerinde gezdirirken, Felix yutkundu ve konuştu.

"Ne isteyecektiniz ?"

"Seninle ilgilenmek istiyorum."

Felix hyunjinin yorgun gözlerine döndü. Muhtemelen bütün gece uyumamıştı. Birkaç gündür ne yapacakları üzerine konuşuyorlardı ve bir plan kurdular. Şuan da da bunu yavaş yavaş kurgulamaya başlıyorlardı. Bu yüzden birbirlerini bir süredir göremediler. En azından istedikleri temasları gerçekleştiremiyorlardı.

Felix derin bir nefes aldı. O da onu özlüyordu. Hyunjin Felix'in tek tesellisiydi.

Bileğini hyunjinden çekerek kollarını onun boynuna doladı. Ellerini hyunjinin ensesinde gezdirerek, okşadı. Başını onun boynuna gömerek yüzünü kapattı.

Hyunjin onun bu dokunuşları altında mayıştı ve gözlerini kapatarak kafasını omuzlarına bıraktı.

Tüm bu olanlar sonucu onlar hep birlikte olduğu için bu kadar dayanıklı ve cesaretli oluyorlardı. İkisininde koruması gereken şey belliydi. Felix hyunjini, hyunjin felixi.

Hayattaki hedefleri birlikte yaşayıp birlikte ölmeleriydi. Birinin diğerinden önce ölme olasılığı sunmadılar birbirlerine.

Öylesine sarıldılar dakikalarca. İkisininde en sevdiği pozisyonlardan biri de buydu. Birbirlerine olan her temas ikisinide rahatlatıyordu.

"Bana çok iyi geliyorsun Felix."

Hyunjin felixin boynuna doğru konuştu. Felix hyunjinin nefesini boynunda hissetmesiyle ürperdi.

"Sende öyle Hwang."

Hyunjin gülümsedi. Bazen iltifatlarının karşılığını alması onu çok mutlu ediyordu.
Felix hyunjinin gerilen dudaklarını hissetti ve içten içe gülümsedi. Siyah saçlı adamın dudakları boynuna değiyordu. Bu onun kalbini hızlandırmayı başaran en başarılı pozisyondu.

Dream - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin