26.

193 25 5
                                    

Felix o gece boyunca uyuyamadı. Kalbi hâlâ delicesine atıyor onu rahat bırakmıyordu. Hyunjinde aynıydı. Kafasını dağıtmak için hiçbir yöntem bulamadı. Yaşananlardan dolayı utanç içindeydi. Yüzüne nasıl bakacağını düşünüyordu fakat olanlardan dolayı da onu şimdiden özlemişti. Dudaklarını. O yumuşaklıklara tekrar sahip olmak istiyordu.

Sıkıntıyla nefes verdi ve dayanamadan ayağa kalktı. Adımları felixin odasına ilerledi. Kapıyı olabildiğince yavaş olacak şekilde çaldı ve bekledi. Fakat herhangi bir ses duyamamıştı. Bu yüzden yavaşça açtı kapıyı. Kafasını soktu içeri ve bütün odayı süzdü yinede istediği kişiyi görememişti.

Saat 3'e yaklaşıyordu. Bu saatte nerede ne yapıyor olabilirdi?

Hyunjin kapıyı kapattı ve kimseyi uyandırmamak adına yavaş hareketlerle aşağıya indi. Mutfağa baktı fakat onu göremedi. Yavaş yavaş bütün seçenekler tükendiğinde korkmaya başlamıştı. Bu saatte burada değilse nerede olabilirdi? Hemde hiçbir şey söylemeden.

Hyunjin öylece durup düşündü bunu. Felix çıkmaza girdiği veya düşünmeye ihtiyacı olduğu zamanlar nereye giderdi..

Hyunjin bunu nasıl unuttuğu hakkında kendisine lanetler etti. Tabii ki de terasa çıkardı. Gerekirse orada sabahlayana veya hastalanana kadar oturur ve bütün geceyi tek başına düşünerek geçirirdi.

Hyunjin adımlarını üst kata yöneltti ve bu sefer pekte dikkat etmeyerek belli bir hızda ilerledi. Onu bir an önce görmek ve tekrar sarılmak, tekrar öpmek istiyordu. Felix resmen bağımlılık yapıyordu.

Adımlarını hızlandırdı, teras kapısını görünce sevindi ve oldukça yavaş bir şekilde açtı kapıyı.

Felix demirlere yaslanmış, bir yandan sigarasını içerken diğer yandan yüzüne vuran rüzgarı umursamadan manzarayı izliyordu. Rüzgar çok şiddetliydi. Felix kalın giyinmişti fakat bu çokta etki etmezdi. Rüzgar sesinden dolayı Felix onu duymamıştı. Hyunjin korkmasını istemiyordu ama yinede arkasından ilerledi yavaşça.

Uzun kemikli parmakları bir anda Felix'in beline sarıldığında, elleri arasında ki genç yerinde zıpladı.

Hyunjin onun bu hâline gülümsedi ve arkadan sarıldı. Felix, hyunjini gördüğü gibi derin bir nefes vermiş ve sigarasını son kez içine çekerek söndürmüştü.

"Bir gün seni öldürmekten korkuyorum."

"Bu benim için bir zevk olurdu."

"Yinede bu kadar sessiz yaklaşman sağlıklı değil."

Hyunjin başını salladı ve kafasını sarışın olanın boynuna gömdü. Sıcak boynuna sıcak öpücüklerini kondurmaya başladığında felixin gözleri anında kapanmıştı. Bir kaç saat önce öpüşmüş olmaları, zaten etkisini yitirmemişken şimdide boynundaki nefesleri ve dudakları felixin erimesini sağlıyordu.

"Hyun-"

Elini hyunjinin saçına attı ve biraz çekiştirdi. Fakat boynuyla ilgilenen genç biraz daha ileri gitmek istiyordu. Yumuşak öpüşleri arasında ısırmaya başladığında felixin ağzından ufak bir inilti kaçtı.

Felix dayanamayarak vücudunu hyunjine döndürdü. Hâlâ iki yanını saran kollar vardı ve bu onu daha iyi hissettiriyordu. Hyunjin onun hareketlenmesiyle boynundan ayrıldı ve önündeki adamın güzel yüzünü inceledi. En güzel gülüşlerini sergilemekten çekinmedi.

Felix onun boynuna kollarını doladı ve ensesinde ki saçları okşadı. Hyunjinin her bir zerresine kadar incelemek çok iyi hissettirmişti onu.

Sağ elini önündeki saçlarına götürdü ve onları kulağının arkasına taradı. Hyunjin de felixin her bir dokunuşu altında kayboluyordu. Parmaklarını vücudunda veya yüzünde hissetmek... O tamamen hipnoz oluyordu.

"Dokunuşlarım altında eriyorsun."

Hyunjin kapalı gözleri arasından gülümsedi ve parlak gözlerini açtı, önündeki şaheseri görmek adına.

"Beni her şeyinle etkiliyorsun güzelim."

Felix kendisini gerdi, bu övgü hoşuna gitmişti, onu etkilediğini bilmek, bunu kendisinin dile getirmesi hoşuna gitmişti. Sırıttı ve elini yüzünde gezdirdi.

Hyunjin önündeki adamın yapmak istediği şeyi anlayınca içten içe gülümsedi. Onu etkisi almak hoşuna gitmiş gibiydi ki bunun için uğraşıyordu. Fakat hyunjinde göstermek istedi. Onu nasıl etkilediğini.

Ellerini Felix'in ceketinin içine soktu ve sweatshirtinin altından çıplak tenini okşadı. Bu felixin belinin yay gibi gerilemesine neden oldu ve derin bir nefes aldı. Elleri direkt olarak hyunjinin boynuna bağlanmış ve başını omuzlarına koymuştu.

Hyunjin kıkırdadı ve dudaklarını felixin kulağına yaklaştırdı.

"Vücudunun nasıl gerildiğine bir bak. "

Tatmin edici sesi ve hâlâ çıplak belini okşayan uzun parmakları felixin delirmesine neden oluyordu.

"Benim yüzümden bu kadar etkilenmen o kadar hoşuma gidiyor ki Lee Felix, bütün gün sadece şu hâlini izlemek istiyorum."

Felix başını kaldırdı ve bir süre gözlerini diktikten sonra aşağıya kaydırarak konuştu.

"Senide gördük Hwang."

Hyunjin aklına gelen olay yüzünden sırıtışı solmuş ve dediği şeye donup kalmıştı. Felix cidden... Onun hiç utanması yoktu.

"Nasıl, iyi misin bari şuan?"

Zevk dolu bir sesle sordu ve başını salladı iki yana. Hyunjin hayretler içinde ona bakarken, Felix üstündeki bakışlara karşı gülümsedi.

"Bende izlemek isterdim."

Bu çocuk...

Hyunjin deli gibi kızarmışta olsa karanlıktan dolayı bunun anlaşılmayacağı için şükürler ediyordu. Fakat daha büyük bir sorun vardı. Felix.. o nasıl ...

"Sen..!"

Hyunjin hayretle karışık bir tonda seslendi ve onun gülmesini sağladı.

"Benimle hangi cüretle dalga geçersin Lee Felix!"

Felix adamın kolları arasından sıyrılmış ve ellerini kaldırarak dalga geçmeye devam etmişti.

"Üzgünüm Bay Hwang. "

"Siktir..- buraya gel sarı şey!"

Felix kıkırdadı ve ellerini arkada bağlayarak başını salladı iki yana. Hyunjin dudaklarını birbirine bastırdı ve önündeki adamı yakalamak adına büyük bir adım attı.

Felixin aniden koluna yapışan adamdan kurtulma gibi bir şansı yoktu. Çok zordu. Kaderine boyun eğdi ve görebileceği şeylere alışmaya çalıştı.

Hyunjin onu aniden kucağına aldı ve hemen yanlarında duran masanın üzerine oturtturdu. Felix hayretler içinde ona bakıyor yapacağı şeyi bekliyordu.

"Neyle uğraştığımı görmek ister misin?"

İmalı bir şekilde konuştuğunda Felix bakışlarının aşağıya kayması ile yutkundu. Yüzüne mahçup bir gülümseme yerleştirdi ve önündeki adamın saç tutamlarını okşadı.

O ileri gidiyorsa o da gidecekti. Gömleğinin yakalarından tutarak kendisine çekti ve dudaklarının üzerine fısıldadı.

"Belki daha sonra Hwang. Ama büyük bir zevkle bekleyeceğim."

----

----

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dream - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin