"Öldü mü!"
Kadının sesi fazlasıyla kulak cırmalayacıydı. Felix gözlerini devirdi ve kendisini odadaki koltuğa atarken, karşısında her yeri bağlı ve tamamen savunmasız duran kadına baktı.
"Hemde en kötü şekilde."
Siyah saçlı kadının gözleri dolmuş ama sınırlı gözükmeye çalışıyordu. Onlara karşı boyun eğmek hiçte tercihi değildi.
"Sen! Ne yaptın!?"
Felix bacaklarını iki yana açtı ve biraz eğilerek ellerini birleştirdi.
"Sen niye bu kadar etkilendin ki? Altı üstü asistanındı. Yenisini bul uzatma işte."
Felix o kadar umursamazca konuşuyordu ki. Kadının gözleri döndü. Ne kadar ayağa kalkamasada sandalyede kıvranmaya başladı.
Gözlerinden yaşlar akmaya başlayan kadın bir süre sonra hareketlerini tamamen durdurdu. Felix onu dikkatle izlemeye başladı. Neden bu kadar tepki vermişti?
"Koruyamadım!"
Gözyaşları arasından öfkeyle bağırdı. Başını sinirle sallıyor ve ayaklarını yere vurmaya çalışıyordu.
"Onu, sizden bir kez daha koruyamadım!"
Felix kaşlarını kaldırdı. Daha önce Kim Ye-ri'yi hatırlamıyordu. Zihninde onun olduğu bir anı düşündü fakat kesinlikle hatırlamıyordu.
"Söz vermiştim. O gün. Tüm bu yaptıklarınız için intikam almaya söz verdim ona!"
Hayal kırıklığıyla dolan gözlerine anlam veremedi Felix. Hangi günden bahsediyordu?
"Ama o aptal sana olan takıntılığı yüzünden bir kez bile fark etmedi beni!"
Ondan hoşlanıyor muymuş? Felix kollarını bağladı ve sırtını koltuğa yasladı.
"Aptal. Senin onu seveceğini falan sanıyordu! Ben ona bütün kalbimi açmışken o asla beni kabul etmedi!"
Kim Ye-ri şuan bütün duyguları sunuyordu felixe. Öfke, hayal kırıklığı, üzüntü, sevgi ve pişmanlık.
Felix ise ona düz bir ifadeyle bakmaya devam ediyordu. Ne yani. Ona acıyamazdı.
"Beraber planladınız yani!?"
Kim Ye-ri kızarmış gözlerini hızlıca felixin gözlerine kenetledi. Bu felixi bir an bile ürkütmedi. İnsanların bağırsaklarıyla oynayan ve izlemekten zevk alan birinden bahsediyorduk.
"Bana kalsaydı şuana kadar ikinizde gebermiş olurdunuz. Ama o aptal yüzünden hem siz yaşıyorsunuz hem o..."
Başını bir yana çevirerek ağlamaya devam etti. Do-hwana acımıştı Felix. Saçma sapan bir takıntı yüzünden canından ve 6 yılından olmuştu. Hemde bir kadını peşinden sürükleyerek. Kendisine aşık olan bir kadını.
Felix gözlerini devirdi. Daha fazla bu dramatik ortamda takılmak istemiyordu. Başını iki yana salladı ve çıkıp gitti ordan.
"Jisung sen hallet."
Jisung başını salladı ve onun ardından girdi odaya.
Felixte kendi odasına çıkarak yatağa oturdu.
Do-hwan gerçekten onu niye bu kadar kafaya takmıştı ki? Açıkçası saniyelik öpüşmeleri dışında hiçbir şey yaşamadılar. Felix onunla göz göze geldiğini bile hatırlamıyordu.Daha fazla düşünmeden ayağa kalktı. Birkaç gün sonra satış için müşterilerle toplantı vardı ve buna hazırlanmaları gerekiyordu.
Odasından çıktı ve aynı katta olan hyunjinin odasının önünde durdu. Eli havaya kalkmıştı ki bir anda kapı açıldı ve anında içeri çekilmesi bir oldu. Felix hayretler içinde ne olduğunu anlamaya çalışıyor ve kapıyı kapattığı gibi ona sarılan hyunjine bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream - Hyunlix
RomanceKüçük yaşta babasından şiddet gören Felix, bay Hwang sayesinde ondan kurtulur. Ve bundan sonraki hayatını Hwang ailesine bağlı yaşar. Bay Hwang yaşlandıktan sonra bütün işlerini oğluna bırakır ve felixin de ona katılmasını ister. Bu ikisi bir araya...