Hyunjin odasında her bir tarafa dönmeye başladı. Sürekli saatini kontrol ediyor ve bir seyler sayıklıyordu. Gerçekten hâlâ işi bitmemiş miydi?
Odanın içinde dönmeye devam etti. Bazen zamanın geçmesi adına adımlarını sayıyordu. En sonunda başı döndü ve yatağına oturmaya karar verdi. Gelmeyecekse de mesaj atmasını bekledi.
Bir yandan telefonunu kontrol ediyor diğer yandan bacağını sallıyordu.
"Gelme-"
Sesli bir şekilde yakınmaya hazırlanıyordu ki kapının çalması onu durdurdu. Eli ayağı birbirine dolandı ve aniden ayağa kalktı.
"Gel."
Yavaşça açılan kapı arasında ilk gördüğü şey sarı saçlar olmuştu. Yüzüne bir gülümseme yerleşirken, ellerini birbirine sürttü ve birkaç kez parmak uçlarına çıkıp indi.
Felix meraklı bakışlarını hyunjine denk getirdiğinde kaşları indi. Çekingen bir tavırla içeri girdi ve kapıyı kapattı.
Onların bu hâllerini ikisinden başka birisi görse kesinlikle inanmazdı. İnsanların parmaklarını sökerken zevk alan birinin başkasına bakarken utanması mı? Dalga mı geçiyorlardı?
"Gelsene."
Kapıda dikelen felix ne yapacağını düşünürken hyunjin gelmesini söyleyerek oturması için yatağı patpatladı.
Felix bakışlarını kaçırdı ve gösterdiği yere oturdu.
Hyunjin bir tane sandalye çekerek karşısına oturdu.
"Naptın?"
"Anlattım iyice. Bence ne kadar ciddi olduğunun farkındalar."
Hyunjin anladım diyerek başını salladı. Bunu düşünmemişti. Felixe bu teklifi sunarken tam olarak ne yapacaklarını düşünmedi. Sadece onu görmek istiyordu.
Felixi izledi. Yorgun gözüküyordu. Her zaman ki gibi. Uykusu olduğunu düşündü. Buna rağmen buraya gelmişti. Hyunjin göz ucuyla duvardaki saate baktığında 1 e yaklaştığını gördü. Bu zamana kadar çalışmış mıydı?
"Ah.. ben ikimiz için bir şeyler getirim."
Ayağa kalkan hyunjin, bir anda felixin onu tutmasıyla durdu.
"Ben getiririm. "
"Sorun değil. Otur sen. Hadi."
Felix çekinerek kolundaki elini çekti ve geri yerine oturdu.
Elini bedeninin iki yanına koydu ve gerilerek öylece bekledi. Hyunjin odadan çıktı ve aşağıya indi. Mutfak kısmına girdiğinde herkes şaşırarak ona baktı.
"Hoşgeldiniz efendim. Bir isteğiniz mi var?"
"Sorun yok siz devam edin."
İlk defa patronlarının sesi bu kadar canlı ve güzel gelmişti. İlk defa kaşları çatık bir Hwang değil, gözleri parlayan bir Hwang la karşılaşmışlardı.
Dolabı karıştırmaya başladı. Uykusu olduğunu bildiği için içkiyi tercih etmedi. En sonunda sıkıntıyla dolabı kapattı ve ona sıcak bir kahve yapmaya karar verdi.
İkisinede güzel bir kahve hazırladıktan sonra herkese gülümseyerek "kolay gelsin" dedi ve yukarı çıktı.
"Hey ben uyumuyorum dimi?"
"Seni bilmem ama ben kesinlikle rüyadayım."
Korumalar kendi aralarında konuşurken jisung ve minhoda olanları izliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream - Hyunlix
RomanceKüçük yaşta babasından şiddet gören Felix, bay Hwang sayesinde ondan kurtulur. Ve bundan sonraki hayatını Hwang ailesine bağlı yaşar. Bay Hwang yaşlandıktan sonra bütün işlerini oğluna bırakır ve felixin de ona katılmasını ister. Bu ikisi bir araya...