1. bölüm

7.3K 137 80
                                    

"Asi? Asiii. Asi kalk."

Yüzüne çarpan suyla yerinden zıplayarak uyandı.

"Çağla! N'apıyorsun ya?"

"Kalk çabuk duşa gir, annem kahvaltıya bekliyor. Dün gece arkanı kollayacağım diye kırk takla attım zaten- hem kimdi o seni getiren çocuk hemen anlatıyorsun hiç kıvırma bak annemle uğraşmak zorunda kalırsın yoksa."

Üzerinde hala dün geceki füme elbisesi vardı. Rimeli akmış, kıvırcık saçları birbirine girip kabarmıştı. Müthiş bir baş ağrısı ve kızarık gözlerle tepesinde dikilen kız kardeşine alık alık bakıyordu.

"Ne anlatıyorsun kızım ne taklası ne çocuğu off başım çatlıyor zaten. Defol git hadi rahat bırak beni."

"Dün gece diyorum ne halt yedin de artık kendinden geçtiysen adamın teki kucaklamış getirdi kimdi o?"

"Bilmiyorum Çağla hatırlamıyorum hiçbir şey."

Hatırlıyordu. Devamlı müşterisi olduğu Cesur telefonlarını sekizinci arayışında açtığında bir krizin daha eşiğine gelmeden söylediği yere nerdeyse uçarak gitmişti. Eline paketi tutuştururken teker teker almasını tembihlediğini hatırlıyordu. Bir de mekanda şarkı söyleyen kumral çocukla kavga dövüş taksiye bindiklerini ama gerisi koca bir boşluktu.

Önceki gece

Barın sahneye yakın sayılabilecek sandalyelerinden birine oturmuş sessizce içkisini yudumluyor arada arkasında kalan sahneye dönüp kısa bakışlar atıyordu.

'İyi değilim ben
Hiç iyi olmadım'

Aldığı hapların artık yavaş yavaş kanına karışmaya başladığını hissediyordu Asi.

'Sen gittiğinden beri
Hiç hayal kurmadım'

Kulaklarını dolduran böyle bir mekana göre fazla huzurlu gelen sese doğru bakmak için kafasını tekrar sahneye çevirdi. Yakasından birkaç düğmesi açık koyu mavi gömleği, boynundaki gümüş zinciri, hafif dağınık kızıl kahve saçları, yeni çıkmaya başlamış sakalları ve elindeki gitarı gevşekçe kavrayan uzun parmaklarıyla çocuğun sinir bozucu derecede yakışıklı göründüğünü düşündü. Farkında olmadan derin bir iç çekmişti.

'Anlamsız geliyor
Şişeler meyhaneler'

Biraz fazla oyalanmış olacak ki çocuk da ona doğru bakmıştı. Yakalanmış gibi birden göz temaslarını kesip tekrar önüne döndü.

"Selam!"

Hemen yanındaki sandalyeye birisinin oturduğunu fark etmediğinden irkilerek soluna döndü. Keyifsizce hafifçe başını sallayarak karşılık verdi. İyiden iyiye başının dönmeye başladığını hissediyordu.

"Yanlış anlamazsan bir şey rica edeceğim, az önce sizi konuşurken gördüm şu Cesur denen herifle. Geçen biraz takışmıştık, ayar olmuş bu da bana mal falan yok diyor. Bir tanesini paylaşmak istersen gecenin kalanında içkiler benden, ne dersin?"

Asi adamın ne anlattığını dinlemekle uğraşmamış, içkisini yenilemesi için barmene el kol yapıyordu.

Adam biraz daha sandalyesinden kıza doğru uzanıp devam etti.
"Hadi ama hepsini almış olamazsın."

Olabilirdi. Kafası iyice gitmiş olmalıydı ki şarkının en güzel yerine geldiklerinde Asi hiçbir şey duymamaya başlamıştı. Adamın daha da kendine yaklaşıp ısrarla bir şeyler söylemesine daha fazla dayanamamış önündeki tezgahtan uzandığı şişeyi hızlıca dönüp kafasına geçirmişti. Büyük bir çığlığın ardından adamın eliyle tuttuğu başından kanların süzülüşünü izlerken arka çaprazındaki onları dikizleyen mavi gömlekli çocuğu fark etti. Şu an sahnede şarkı söylüyor olması gerekmiyor muydu diye gayriihtiyari arkasını dönüp kontrol etti.

Dünya Yalan SöylüyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin