7. bölüm

3.9K 109 83
                                    

Kafasını çevirdiğinde Alaz yanı başında tekrar kendini uykunun kollarına bırakmış haldeydi. Yüzündeki şapşal gülümseme yüzünden başta uyumadığını sansa da iki kez seslenip cevap alamadığında o da tekrar tavanı izlemeye başladı. Kendisi de mi uyumalıydı şu an? Yoksa o uyanana kadar beklese miydi? Ya da hemen şimdi dürterek uyandırabilirdi. Sonra ne olacaktı peki, ne yapacaklardı, ne söyleyecekti? Alaz sorular sormaya başlayacaktı tabi ki. Hem de bu sefer öyle bunu sever misin, şunu sevmez misin gibi havadan sudan şeyler de değil, gerçek bir açıklama bekleyecekti. Zaten Yaman yüzünden de kızgındı kendisine. Onu dövdürdüğüm için şimdi bana tehditle özür diletmeye çalışıyor ama hayatta yapmam o yüzden bu haldeyim mi diyecekti. Böyle anlatınca kulağa çok şımarıkça geliyor evet ama aslında ben haklıyım da diyemezdi. Çocuk gibi şikayet mi edecekti bana böyle böyle dedi diye...

Alaz'ı uyandırmamak için yavaşça yataktan kalktı, banyoya gidip hızlıca elini yüzünü yıkadı, üstündekileri çıkarıp katladı ve kendi kıyafetlerini giydi. Böyle habersizce gitmek içine sinmiyordu ama öbür türlü her şey çok daha garip olacaktı. Belki çıktıktan sonra mesaj atabilirdi ama ne yazacaktı ki... Oldu olacak başucuna not bırak kızım dün gece çok güzeldi diye...

Yatağın yanına eğilip çantasını alırken bir yandan Alaz'ı izlemeye başladığının farkında değildi. Gözlerinin çevresindeki deri arada istemsizce hafif hafif kıpırdadığında uzun kirpikleri titreşiyordu. Tek gözünün altında minik bir yara izi olduğunu görünce şimdiye kadar nasıl hiç fark etmediğine şaşırdı ve biraz da heyecanlandı çünkü iyice incelese daha yüzünde fark etmediği neler vardır acaba diye düşündü. Daha yakından bakabilmek için yatağın kenarına diz çökerek yüzüne doğru yaklaştı. Gözlerini, yüzünün her bir detayında tek tek gezdirirken burnunun yan tarafında, tam ucunda küçük silik bir ben yakalayınca kocaman bir gülümseme kapladı Asi'nin yüzünü. İçine, tam oradan öpme isteği dolmak üzereyken kendini durdurdu, yüzü tekrar düştü, bir an önce gitmesi lazımdı.

Ayağa kalkmadan önce açılan örtüsünü nazikçe düzeltti. Sonra da arkasına bir daha bakmadan çok fazla ses yapmamaya çalışarak evden çıktı.

***

"NE !?"

"Kızım senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"

Asi eve dönüş yolunda yenilgiyi kabullenip uyuşturucu kullandığını anne ve babasına söylemenin en az hasarlı yol olacağına karar vermişti. En azından bu şekilde Yaman'ı hiç karıştırmamış ve ekmeğine yağ sürmemiş olacaktı.

"Bağımlı falan değilim tabi ki korkmayın, sadece ara sıra, kafa dağıtmak için kullandım birkaç kez o kadar."

"HEP ÖYLEDİR ZATEN."

Evet öyle diye düşündü Asi. Bırakmak istese tam şu an bırakırdı, hatta evet bırakacaktı. Bu kadar basit, hem böylece yalan söylüyor da sayılmayacaktı.

Neslihan eli ayağına dolaşmış vaziyette ayağa fırladı. "Kalk Serhan hastaneye gidiyoruz."

"Ne hastanesi anne saçmalama."

"Neslihan bir durur musun hayatım?" Serhan durumu biraz daha sakin karşılamış gibiydi.

"Ne zamandır kullanıyorsun, nerden buluyorsun kızım sen öyle şeyleri, kimlerle geziyorsun Asi sen?" Neslihan nefes almadan sıralamıştı cümlelerini.

"Anne artık almıyorum tamam mı? Size niye söyleyeyim şimdi yoksa?"

"Tedaviye başlayacaksın, ben de bizzat takip edeceğim, itiraz istemiyorum."

"Anne tedavilik bir durum yok, abartıyorsun. En son ne zaman kullandım onu bile hatırlamıyorum zaten."

"HATIRLAMAZSIN TABİ." oflayarak sinirle kendi etrafında dönmeye başladı.

Dünya Yalan SöylüyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin