Dünya Yalan Söylüyor

21. bölüm

'Hah, bir siz eksitiniz.'

Asi içinden söylene söylene odasına çıktıktan sonra lalelerini suya koyarak hızlıca üstündekilerden kurtulmaya çalışmıştı. Elbisesinin fermuarını açarken -yine- sıkıştırdığında sırnaşmalarını görmezden geldiği Alaz'ın yardımıyla elbiseyi de bir kenara atarak kendini attığı duştan çıkıp bornozuyla odaya geri döndüğünde Alaz da koltukta telefonuyla uğraşıyordu. Asi'nin kendisine hiç pas vermeden sessizce giyinmeye başlamasıyla ise yerinden kalkıp yatağın ucuna doğru ilerledi.

"İyi misin sen, geldiğimizden beri bir dalgınsın sanki?"

"İyiyim." Sütyeni pas geçip askılı pijamasını üstüne geçirerek yatağa oturup ayaklarını uzattı. "Topuklular mahvetti beni, çok koşturdum gündüz de, yorulmuşum."

Kardeşim riskli bir ameliyat olacak diye  kimseye söyleyemediğim, babamın annemi 15 yıldır komşumuzla aldattığı gerçeğinin üstüne bir de o komşumuzun kızıyla diğer kardeşimi bastım, bütün keyfim kaçtı diyemezdi sonuçta.

Komodinin üzerindeki vücut nemlendiricisini alıp sıcak sudan kuruyan bacaklarına aceleyle sürerken Alaz da tam ayak ucuna oturup bacaklarını kucağına alarak derin bir iç çekmişti.

"Bacaklarına çok yüklendin bugün." Kucağımda tavşan gibi zıplarken de çok yoruldun demeye getirmişti galiba.

Avcunun içini baldırlarına bastıra bastıra masaj yapmaya başladığında Asi de anında rahatlayıp gevşeyerek arkasına doğru yaslandı.

Alaz'ın parmakları teninde gezinirken o da tişörtünden bir belirip bir kaybolan kol kaslarına dalıp gitmişti.

"Yaman sana hiçbir şey demiş miydi Rüya'yla ilgili?"

"Hayır. Rüya sana demiş miydi?"

"Hayır."

"En son bıraktığımızda yoluşuyorlardı." Diğer bacağına geçip ovmaya devam etmişti. "Gerilim tavan yapmış herhalde."

"Sence bir şey olur mu aralarında? Yani ciddi bir şey..."

"Bilmem, belli olmaz." diye geveledikten sonra Asi'ye doğru döndü. "İyi geldi mi biraz?"

Asi daha devam etmesi için başını istekle salladığında Alaz biraz da ayaklarına masaj yapmaya karar verdi. Ayağını biraz havaya kaldırıp avcunun arasında sıka sıka kaydırırken Asi de iyice mayışmaya başlamıştı. Biraz sonra iki elinin başparmağıyla ayak tabanını ovmaya başladığında Asi keyifle gülümseyerek mırıldandı.

"Sen her zaman yapsana bunu ya."

Alaz'ın kafasını yana eğip "Her zaman olmaz, hak etmen lazım önce." diye munzurca sırıtmasıyla Asi de ayağını elinden kurtarıp omzuna sert bir tekme geçirmişti.

"Pislik."

"Tamam, tamam kızma. Şaka yaptım." Hafifçe sarsılırken ayağını tekrar yakalayıp dudaklarına götürdü ve üzerine minik bir öpücük kondurdu. "Sen istersin de ben hiç yapmaz mıyım?"

Asi yaslandığı yerden sessizce onu izlerken Alaz da masajına kaldığı yerden devam etti. Diğer ayağını ovmaya geçtiğindeyse Asi hissettiği tatlı sızının verdiği rahatlamayla mırıl mırıl sesler çıkarmaya başlamıştı.

"Çok mu bastırdım?"

"Hayır, çok güzel. Pamuk gibi oldum."

Alaz kocaman gülerek ayağının kenarından güzel bir oh çekerek uzunca öperken Asi'yle göz göze gelmişlerdi.

Açıkçası Asi hem günün yorgunluğundan hem de kafasının doluluğundan bir an önce yatıp uyumak istiyordu fakat şu an Alaz'ın bir yandan ayaklarını öperken bir yandan da kendisine böyle cezbedici gözlerle bakması kafasını karıştırmıyor değildi.