20. bölüm

3.8K 136 95
                                    


Asi eli ayağına dolaşmış halde Çağla'yı aradığında Alaz da hala banyoda aynanın karşısında tıraş olmakla meşguldü.

"Şaka yapmıyorsun di mi? Cidden bulundu mu?"

"Ne şakası Asi? Alazlardasın sen di mi? Babam yollamış şoförü aşağıdadır, gel hemen."

"Asii? Nolmuş?" Asi'nin panikle yükselen sesi Alaz'ı da meraklandırmıştı.

"Ne olacak şimdi, ne zaman olacak ameliyat? Hemen mi?"

Asi bir yandan salonun camından aşağı bakarken Alaz da belindeki havluyla yaylanarak yanına kadar gelmişti. Çağla telefonun ucundan eve gelince anlatacağını söylerken Alaz da Asi'ye Noluyor? diye fısıldayarak endişeli gözlerle bakmaya devam etti.

Asi'nin "Ece nakil olacakmış." derken  parlayan gözleriyle Alaz da rahat bir nefes vererek kollarını beline dolayıp Asi'ye sarılıvermişti. Asi de boynuna gömülen Alaz'ın tertemiz kokusuyla mest olup derin bir iç çekerken boştaki elini de sırtına sararak ona karşılık vermeye çalıştı. "Iıı neyse tamam geliyorum ben Çağla, görüşürüz." diyerek telefonu kapattı.

Alaz "Ne zamanmış belli mi?" diye sorarken geri çekildiğinde Asi de "Bilmiyorum. Osman abi aşağıda bekliyormuş, gideyim ben." diyerek alelacele vestiyere doğru ilerlemişti.

"Geleyim ben de, bekle giyinirim hemen."

O ceketini giyerken Alaz odaya gitmeye yeltendiğinde "Gerek yok aşkım." diye durdurup kolundan çekerek yanağına hızlı bir öpücük bıraktı. "Bir şey olursa haber veririm."

Alaz hala ondan bu kelimeyi duymaya tam alışamadığından hafifçe kıvrılan dudaklarıyla Asi'ye birkaç saniye kitlenip kalmıştı.

"Tamam aşkım..." diye sakince onayladığında Asi'nin yüzünde beliren mahçup gülümsemeyle de yavaşça ona doğru eğilerek dudağının tam kenarından kocaman bir öpücük kapmıştı. "...görüşürüz."

"Görüşürüz."

*

"Test falan yapılacakmış şimdi hastaneye gittiler."

Çağla Ece'nin odasında valizini hazırlarken bir yandan da tepesinde dikilen Asi'ye açıklama yapmaya çalışıyordu.

"Ee ameliyat niye burada olmuyor anlamadım?"

"Ay dedim ya Asi bitkisel hayatta mı neymiş işte, burası uzak diye ambulansla bizim Ankara'daki hastaneye getireceklermiş çocuğu. Aaa getir şurdan kitap falan da koyalım birkaç tane."

"İyi tamam." Yatağın başında duran kitaplardan 2 tane seçip büyük kulaklıkla birlikte Çağla'ya uzattı. "Kaçta çıkarız yola, ne zaman gelirlermiş?"

"Annemler önden gidecek, siz ameliyatın olacağı gün gelirsiniz dedi. Başka ne koysak ya?"

Asi telefonunun çalmasıyla Alaz'ın ismini görür görmez "Geliyorum birazdan." diyerek koridora çıkmıştı.

"Efendim?"

"Asi naptınız?"

"Ankara'ya gidecek Ece'yle annemler bugün. Getiremiyorlarmış buraya, biz sonra gideceğiz."

"Ankara'ya mı..? Çok uzak değil mi? Neyse çabucak iyileşsin de Ece..."

Alaz'ın buruk çıkan sesiyle Asi burnundan soluklanarak hafifçe gülmüştü.

"Üzüldün mü yoksa ayrı kalacağız diye?"

"Üzüldüm tabi."

"İstersen sen de gel derdim ama ne kadar kalırız bilmiyorum."

Dünya Yalan SöylüyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin