"Eunseok!"
Seslenen Anton'un sesi meraklı geliyordu yerimden kalkarken, "buradayım" diye bağırdım ve kapıya doğru birkaç adım attım.
Anton görüş açıma girdiğinde Sungchan üzerime çantasını atmıştı. Sonra ellerini beline koyarak bana doğru yüksek sesiyle konuştu. "Nereye kayboldun lanet herif."
Anton ise içeri girip üzerindeki tişörtü çıkartırken, "Merak ettik seni Eunseok, Sungchan'ı kızlardan zar zor ayırıp geldik." diye söylendi. Anton her zaman böyleydi araya mutlaka Sungchan'ı koyar ve ona laf sokardı.
Sungchan ise gözlerini devirerek sadece ilk söylediği kısımları onayladı.
Aynı şekilde Sungchan da soyunmaya başlamıştı evin içinde başka bir çocuğun varlığından habersiz bir şekilde soyunuyolardı.
"Soyunmayı keser misiniz? Gidin odalarınızda çıplak kalın." diye bağırınca ikiside şaşkın bir şekilde bana bakmıştı ve sonra da birbirlerine baktılar.
Sungchan muzip bir şekilde gülümseyip bana doğru ilerledi elindeki tişörtüyle.
"Ne o? Tahrik mi oluyorsun?"
Ona sert bir bakış atıp, salona o şekilde girmesini engellemek için bir şeyler ararken, Anton'un sözleriyle Anton'a baktım.
"Birbirimizi ilk defa çıplak görmüyoruz Eunseok ayrıca tam çıplak bile değiliz ikimizinde sadece üstü yok."
Sanırım ben onlara anlatamamıştım ama kanlı canlı bir şekilde görmeleri gerekiyordu. Peşlerinden salona girdiğimde ikiside olduğu yerde kalakalmış güzel çocuğa bakıyorlardı. Wonbin ise oturduğu yerde kollarını bacaklarını göğsünde toplamış, sanırım korkusundan onlara bakamıyordu bile.
Sungchan bana dönüp,
"Seni lanet herif, eve bu güzelliği attığını söyleyebilirdin." dedi ve çarpık gülümsemesi ile Wonbin'e döndü.
"Düşündüğünüz gibi değil." Şimdi beni azarlama sırarsı Anton'daydı.
"Her şey açık bence Eunseok keşke bize de bunu haber verseydin en azından Lena'da kalırdım." O da gülerek beni azarladığında hızla odasına kaçmıştı biliyordu birazdan ona kızacağımı.
Sungchan'da odasına giderken,
"Duş alında gelin her şeyi size açıklayacağım."
O da gülerek odasını gülerken derin bir nefes alıp Wonbin'e ilerledim ve yanına oturdum. "Gerçekten baş belasısın." diye mırıldandım.
Başını kaldırıp bana o ürkek bakışlarını tekrardan gösterdi.
"Onlardan korkmana gerek yok, onlar benim arkadaşlarım." dedim rahatlamasını umarak.
Duyduğum küfürle Sungchan'ın odasını gördüğüne emindim ve dudağımı ısırıp Wonbin'e döndüm. "İşte şimdi korkabilirsin."
Sungchan hâlâ küfür ediyordu.
"Tanrım bu kokuda ne? Sanırım ölüyorum, Ya da hayır sadece bayılıyorda olabilirim."
Suçlu ifademi görmemesi için yüzüne bakmadan televizyonu açtım hiçbir şeyden haberim yok gibi davranmaya başlamıştım.
"Ne yaptın Eunseok? Odamda balık mı kestin? YATAĞIMDAKİ YOSUNLAR NE?"
belindeki havluyla içeri Anton girdiğinde ne olduğunu merak eder bir şekilde baktı bana.
"Sungchan duş alıp gel Anton sen de üstünü giyinip gel her şeyi anlatacağım size."
Ah, güzel çocuk başıma kim bilir ne belalar açıcaktın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
mermaid, eunbin
Fanfiction"Yemin ederim sana her şeyi düzgünce öğreticeğim. Korkunca öpülmüyor biliyor musun? O, sadece seni öpebilmek için uydurmuş olduğum bir yalandı..."