Plaja doğru sürerken, bu kez arabada daha rahat gibiydi. Yanındaki camdan etrafa bakıyordu bakışlarım kıyafetlerine kaydı hâlâ onun için ayarladığım kıyafetlerle duruyordu en iyisi plaja gitmeden ona ufak bir alışveriş yapmamız gerekiyordu.
Yolu değiştirip avm'ye sürmeye başladım ama hâlâ daha aklım onu neden öptüğümdeydi. Oysaki aklımın ucundan bile geçmiyordu onu öpmek. Anlık bir şeydi. Pekala evet dudakları güzeldi ama zaten dudaktan öpemezdim ben de yanağından öpmüştüm ama neden öpmüştüm bilmiyordum.
Bu cevapsız sorularım bir gün beni delirtiricekti. Sorumlusu da şu an yanımda oturan güzel çocuk olucaktı.
Küçük avmnin onune geldikten sonra benim gibi o da aşağı inmişti ve alışveriş merkezine girmeyi başarmıştık fakat girdiğimiz gibi insanlar Wonbin'e bakıyordu hatta bazı erkekler ve kızlar resmen onu beğenmiş bir şekildr süzüyordu.
Yine içimde dürtüye engel olamayarak elini tuttum. Wonbin buna alışmış olucak ki bir tepki vermedi bu da tabii ki benim işime gelmişti.
Fakat Wonbin heyecanla etrafa bakıyordu.
Resmen onu izlerken kendi kendime gülüyordum!
Ben yine düşüncelerimin içindeyken Wonbin'in beni bir gözlükçü dükkanın onune getirdiğini fark etmemiştim bile o ise elindeki gözlükle bakıyordu.
"Gel buraya, yanlış takıyorsun." Elindeki gözlüğü alıp taktığımda bana baktı ve gülmeye başladı ardından da bir manken pozu verdi.
"Nasıl güzel oldum mu?" Kesinlikle çok güzeldin...
Gözlükler ona gerçekten yakışmıştı. Alacaktım. Buranın güneşi çok rahatsız ediciydi. Aynı zamanda UV ışını kör edebilirdi değil mi? Her şey sağlık içindi.
Gözlükleri çıkardım ve kasaya giderek parasını ödemiştim. Oldukça yüklü bir para ödemiştim fakat boşuna avukatlık şirketinin sahibi değildim.
Gözlüklerin kutusunu aldıktan sonra tekrardan Wonbin'in elinden tuttum onu bu seferde kıyafet satan mağazalara götürmüştüm. Yeteri kadar üstüne olabilicek her şeyi almıştım. Denemesine gerek yoktu zaten çok zayıftı ve kesinlikle bu kıyafetler ona olucaktı.
Kasaya doğru ilerlerken aniden durunca ben de durdum. Nedeni anlamak için ona döndüm bir yere kitlenmiş oraya bakıyordu nereye baktığını görmek için gözlerinin olduğu yere başımı çevirdim ve makyaj standının oraya bakıyordu.
Hemen gülümsemişti elimi bırakıp oraya doğru ilerlemeye başladı. Zaten güzeldi makyaja ihtiyacı yoktu ki?
Eline aldığı dudak parlatıcısını açtı ve aynanın karşısına geçip dudaklarına sürmeye başladı ben de o sırada onu izliyordum. Fakat çok fazla sürmeyi becerdiği söylenemezdi.
Elinden parlatıcıyı alıp onu duvara yasladım, "Bak böyle sürüceksin." dedikten sonra dudaklarına parlatıcıyı sürmeye başladım.
Çok mu yakındık?
Önce alt dudağına dokundurdum daha sonra dolgun üst dudağına sürdüm. Dudaklarını birbirine bastırıp bazı sesler çıkardı ardından benden uzaklaşıp tekrardan aynanın karşısına geçti ve kendine baktı.
Kesinlikle çok yakışmıştı.
"Merhaba efendim, isterseniz yardımcı olabilirim?"
Yanımıza gelen yardımcı kadın ile Wonbin heyecanla ona dönmüş ve kendisine makyaj yapıp yapamcağını sormuştu kadında gülümseyerek kabul etmişti ikisi benden uzaklaşırken arkasından ona baktım.
Ardından kalan eşyaları almak için oradan uzaklaştım. Birkaç toka, yüz maskesi, şort vs aldıktan hepsini ödemiş elimde bir sürü poşet ile yanına gelmiştim. kadın işini bitirmek üzereydi.
Tabii o çok beğendiği makyaj malzemelerini de almıştım.
Yutkundum.
Bu kadar güzel olmak zorunda mıydı?
Neden etkileniyordum?
Ben şaşkın halde ona bakarken o bana yaklaştı ellerimden tuttup bana gülümsedi.
"Teşekkür ederim."
Bu minnet dolu cümleden sonra makyajı yapan kadına teşekkür ettim ve elinden tuttuğum gibi dışarı çıkardım.
Arabanın oraya geldiğimizde hemen arabaya bindi ben de eşyalarını bagaja yerleştirip sahilin yolunu tutmuştum.
Fakat aklım hâlâ güzelliğindeydi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.