17 (m)

110 6 29
                                    

Dudaklarımdan başlayıp, mideme ulaşan oradan da tüm karnımı ve bacaklarımı uyuşturan bir his...

Adeta uzayan bir sarmaşık bu kesintiler sihirdi...

Olaylı gecemizden Anton Lena'yla Lena'nın evine geçmişlerdi Sion'la Miya'da biraz kafa dağıtmak için dışarı çıkmıştı bense Eunseok'la evde tek kalmıştım. Acıktığın Eunseok bize pizza söylemişti onu yedikten sonra biraz oturmuştuk daha sonra Eunseok beni kucağına almış odasına götürmüştü.

Bir süre birbirinizi izledikten sonra Eunseok beni öperek yatağa yatırmıştı ben de kollarımı onun boynuna sarmış iyice kendime doğru çekmiştim.

Dudaklarını ayırıp bana bakmaya devam etmişti, gözleri bana öyle bir sevgi ile bakıyordu ki resmen içersinde kayboluyordum.

Tekrardan dudaklarımızı birleştirdiğinde bu sefer Eunseok'un elleri de rahat durmuyordu. Giydiğim gömleğimden içeri girmişti soğuk elleri tenimde geziniyordu. Soğuk ellerinin sıcak tenime temas etmesinden dolayı hafifçe irkilmiştim.

Eunseok nefes dahi almadan beni öpüyordu bu seferde dudakları dudaklarımdan ayrılıp boynumu öpmeye başladığında boşta kalan elimle elimi saçlarına daldırdım ve okşamaya başlamıştım.

Isırıp iz bırakmaya başladığında saçlarını okyaşan elim bu seferde saçlarını çekmeye başlamıştı ve inlememek için kendimi zor tutuyordum.

"Eunseok..." yumuşak bir şekilde inlemiştim. Eunseok'un dudakları ve parmaklarının verdiği his içimde onu daha fazla arzulamama sebep oluyordu.

Eunseok hızla benden ayrılıp zaman kaybetmez istemez bir şekilde hızla kendini soymuş benim de üstümdekileri çıkartmıştı ben onun ne yapacağını beklerken o yine üstüme eğilmişti.

O üzerime eğildiğinde boynuna taktığı kolyesi bana değiyordu. Soğuk demir sallanarak her tenime değdiğinde istemsizce titiyordum.

Eunseok'un dudakları bu seferde göğsüme doğru haraket etti bir süre orada oyalanmıştı ben de sessizce inliyor Eunseok'un siyah saçlarını çekiştiriyordum.

"Lütfen..." demiştim fısıltı gibi çıkan sesimle Eunseok vücuduma izlerini bırakmıştı zevk ve acı karışımı inliyordum. Ve kesinlikle bundan daha fazlasına ihtiyacım vardı.

Eunseok artık bunun yeterli olduğunu hissetmiş olucak ki parmaklarını ağzıma doğru uzatmıştı. Ne demek istediğini anlayıp parmaklarını gözlerinin içine bakarak emmeye başladım.

Ben parmaklarını emerken Eunseok benden gözlerini asla ayırmıyordu. Her ayrıntıya kadar bakıyordu.

Eunseok yeterli olduğunu anladığında elini ağzımdan çekmiş ve bir parmağını içine yollamıştı. Bunu ilk defa yaptığım için canım epey acımıştı fakat Eunseok alışmamı bekliyor sadece yavaşça haraket ediyordu.

"Devam et..." alıştığımı hissettiğimde ikinci parmağını da içime yollamıştı bu sefer gelen acı diğerinden daha fazlaydı fakat verdiği zevkte fazlaydı.

Eunseok'un parmaklarına iyice alıştığımda Eunseok daha da hızlanmıştı artık sadece zevk alıyordum ve kesinlikle çok iyi hissediyordum.

Artık Eunseok'u istiyordum.

Eunseok'u kendime çekip kulağına fısıldamıştım o da hemen parmaklarını çekmiş kendini hazırlayarak canımı acıtmamaya çalışarak içime girmişti.

Artık tek bedendik.

Ve bu harika hissettiriyordu.

İnlemerim daha da yükselmişti ve sürekli Eunseok'a hızlanmasını söylüyordum.

Eunseok hızlanırken ben de artık sona geldiğimi anlamıştım Eunseok'ta benim gibiydi ikimizde sondaydık.

Eunseok'un adımları hızlandı sesim inlemekten kısılmış ellerim çarşafı kavramıştı.

"Geliyorum..." Eunseok boğuk sesiyle bana fısıldadığında ben de aynı şekilde ona fısıldamıştım en sonunda Eunseok içime kendini bıraktığında ben de ardından karnıma bırakmıştım kendimi.

Eunseok kendini yanıma attığında ben de soluklanarak ona doğru dönmüş ve ellerim ile yüzünü kavramış onu ufak bir öpücük vermiştim. Daha sonra kendimi onun göğsüne yaslamış ve uykunun kollarına bırakmıştım kendimi.

mermaid, eunbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin