Bu adamlar...
Diğer deniz adamlarına göre daha büyük bedenleri vardı.
Bana zarar verirler miydi? Kumral saçlı daha zararsız görünüyordu. Ama diğer aralarındaki en uzun boylu ise daha zararlı.
Acaba bana zarar vermeye kalkarsalar adı Eunseok olan beni korur muydu?
Anton bana elini uzatırken benden ne istediğini anlamamıştım. Ayağa kalkıp onu selamlamıştım ve tanışma merasimi yapıp, onların beni tanımasına izin vermiştim.
İyi insanlar görünüyolardı ama şuan karar vermek için çok erkendi. Dikkatli olmalıydım, tek başımaydım.
Kurtarıcım konuşunca ona baktım kanım en çok ona ısınmıştı. O da kocamandı ve siyah saçları vardı. Büyük ve uzun bedenliydi. Ama hep bir şeylere kızmış görünüyordu.
Bana kızıyordu...
"Hadi Sungchan tanıştığınıza göre git ve odanı temizle Wonbin'i oraya taşımıştım. Temizlersen koku geçicektir." Diyince sinirlenmiştim.
Sanki ben orada değilmişim gibi bahsediyordu.
"Ah, sorun değil o şekilde de uyuyabilirim." dedi Sungchan olan gözlerini benden alamıyordu. Kendimi rahatsız hissetmiştim.
Bakışlarımı başka yöne çevirdim.
Gelen sesle kurtarıcımın onun kafasına vurduğunu görünce şaşırıp gerilemiştim ve gözlerimi kocaman açıp ona ve diğerine baktım.
Bize kendi dünyamızda kimse kimseye vurmazdı.
Bunlar ne tuhaftılar!
Eunseok
Wonbin'e hayran hayran, hatta yiyicekmiş gibi bakan piçin kafasına şaplağı yapıştırınca kendine geldi. Ama bu Wonbin'i korkurtmuş olucak ki gerileyip şaşkınca bana baktı.Yine mi korkmuştu?
Ama korkması iyiydi böylece bana hiçbir zorluk çıkartmazdı.
Sungchan ona vurmamın etkisiyle acıdığını belirten bir ses çıkardıktan sonra bana dönmüştü.
"Gerizekalı! Ne yaptığını sanıyorsun?"
Anton araya girerek,
"Tamam sakin olun ikinizde Wonbin'e yatacak yer bulsak iyi olur." dedikten sonra Sungchan sanki ona az önce vurmamışım gibi gelip kolunu omzuma atmış ardından yüzündeki o iğrenç gülümseme ile bana dönmüştü.
"Benimle kalabilir, odamı temizlerim."
Ona bakıp dalga geçer gibi kahkaha attıktan sonra, "Üzgünüm Sungchan ama sen koltukta yatıyorsun, Wonbin'i kurda teslim edemem." dedim.
Sungchan kızgın bir şekilde bana dönüp birden yüz ifadesini değiştirdi.
"Neden ben koltukta yatıyorum? Onu buraya getiren sesin. Sen yat!" diyip Wonbin'i gösterdi.
"Hem o yatak bana lazım. Tatilim daha bitmedi ve sevişiceğim çok kişi var. İstiyorsan sen yatağını ver bay kimsesiz. Ama diyorsan Wonbin seninle yatabilir seve seve kabul ederim."
Beynime kan sıçramıştı, Tanrım Sungchan'ı ya bugün öldürücektim ya da bugün.
Anton'a yardım isteyen birkaç bakış atmıştım ama o da bana başını iki yana hayır şekilinde sallarayarak arkasını dönmüştü.
Şimdi bir de yatağımdan mı olucaktım?
Wonbin'in bana bakan masum ifadesine karşılık sinirli bakışlarımı gönderirken gözlerimi kapattım birkaç saniye bana az daha o şekilde bakarsa yumuşayacaktım.
"Tamam lanet olsun Wonbin sen benim odamda kal."
Odama ilerlerken kendini kendime sabır dilemiştim bu çocuklar yüzünden kesinlikle Wonbin'in burada olduğu sürece katil olucaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mermaid, eunbin
Fanfiction"Yemin ederim sana her şeyi düzgünce öğreticeğim. Korkunca öpülmüyor biliyor musun? O, sadece seni öpebilmek için uydurmuş olduğum bir yalandı..."