Kızlar mutfağa yemekleri hazırlamaya gittiğinde ben de hemen Sion'a dönmüş sorularımı sıralamaya başlamıştım.
"Nerelesin Sion?"
"Koreli." diyip kısa bir cevap verdi yine tepkisiz bakışlarıyla.
Anton ondan yardım istediğimi anlamış olucak ki benim sorucağım soruları o sormaya başladı. Çünkü biliyordum o bu işin ucunu bırakmazdı.
"Wonbin'le nasıl tanıştınız?"
"Bulduğumuz semte taşındı ailesiyle. Yıllardır birbirimizi tanıyoruz. Neredeyse tüm günümüz beraber geçer." dediğinde yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştım.
Tüm günümüz beraber geçiyor ne demekti?
"Wonbin'in bir ailesi mi var?" diye soran Anton'la hepimiz Sion'a dönmüştük.
"Evet vardı, ama öldüler. Wonbin o zamandan beri hiçbir şey hatırlamıyor." diye söylediğinde Wonbin'e ailesini sorduğumda neden bilmiyorum ya da hatırlamıyorum dediğini şimdi anlamıştım.
"Peki vücudundaki izler?" diye sorunca suratı değişti.
Bana ne diyeceğini bilemez bir şekilde bakıyordu, kesinlikle biliyordu! İzlerin nasıl olduğunu, belki de kendisi yapmıştı.
"Cevap ver." diye bağırdığımda Sungchan kolumdan tuttu. "Sessiz ol duyucaklar."
Sion ise yüzüme bakarak, "Bunu sana Wonbin'in anlatması daha iyi olur." dediğinde Miya salona girip bize mutfağa gelmemiz gerektiğini söylemişti.
Sionla birbirimize sert bakışlar atarak mutfağa girdiğimizde resmen buraya geldiğimden beri yemediğim kadar yemek vardı.
Gerçi bizim günümüz bira içerek geçiyordu.
Masaya oturduğumuzdan beri herkes sessizce yemeğini yiyordu ilk defa bu kadar sorunsuz geçiyordu Sungchan bile sessizdi ta ki Wonbin tuzu isteyinceye kadar.
"Şey... Tuzu alabilir miyim?" diye sorunca, Sion denen herif hemen atlamıştı hemen Sungchan'ın yanındaki tuzluğa uzanmıştı ki Sungchan hemen elini tuzluğa koymuştu.
"Önce ben kullanacağım." dedi ve Sion'un geri çekilmesine neden olmuştu tuzu alıp çorbasına koymaya başladı.
Sion biraz bozulmuş bir şekilde çorbasını içmeye devam ederken Sungchan tuzluğu bana uzattı.
"Sen çok tuzlu içersin Eunseok, istersen biraz koy."
Amacını anlamıştım keyifle elindeki tuzluğu alıp ihtiyacım olmamasına rağmen tuzu çorbaya dökmüştüm daha sonra da Wonbin'e uzatmıştım.
Wonbin bana yine o güzel gülümsemesini verdiğinde göz ucuyla Sion'a baktığımda resmen gözü seğiriyordu.
Şu an çok keyif alıyordum.
"Tuz istiyorum ben de." Miya Wonbin'in elindeki tuzluğu alırken Sungchan bu sefer yine tuza uzanmıştı ve Miya almadan hemen Wonbin'in elinden almıştı.
"Biraz daha ihtiyacım var. Lena bu çorbaya hiç mi tuz atmadın. Evde kalıcaksın." dediğinde Lena Sungchan'ın omzuna uzanıp bir kere vurmuştu. Sungchan ise şu anda çok eğleniyor gibi görünüyordu.
Miya ise sinirli bir şekilde Sungchan'a bakıyordu, resmen bilerek yapmıştı.
"Aaa hepsi bitmiş tuzun, ne yapacağız? Evde de kalmamıştı."
Sungchan sahte bir üzüntü ile Miya'ya boş tuzluğu uzatırken çorbasından bir kaşık bile almadan arkasına uzanarak karınını ovuşturdu.
"Çok yedim, karnım şimdi ikiye ayrılıcak." diyip çorbasını alarak lavaboya dökmek için kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mermaid, eunbin
Fanfiction"Yemin ederim sana her şeyi düzgünce öğreticeğim. Korkunca öpülmüyor biliyor musun? O, sadece seni öpebilmek için uydurmuş olduğum bir yalandı..."