İyi okumalar-
Neden bilmiyordum ama gözlerim dolmuştu. O benim hiçbir şeyim değildi neden üzülüyordum ki. Hem üzülmeye hakkım yoktu. Kendime gelmek için derin nefesler alarak dudak içlerimi ısırdım.
Lia ya gözüm iliştiğinde valize bakıyordu. Bu kız bu kadar samimi görünürken ve ben bugüne kadar onu çok severken birden gözüme nasıl gıcık, rahatsız edici görünebilmişti?
"Seungmin?"
Adımı böyle söylediğinde resmen korkmuştum. Onun ruh eşimle nasıl bir ilişkisi olduğunu bilmiyordum. Az çok şuan anlamış olsam da cevap veremedim. Beni kurtarması, az da olsa bir şey söylemesi için elimi boynuma götürdüm. Kaşır gibi hareket ettirdim elimi. Yanımdaki bedenin öksürmesiyle o tarafa döndüm. Birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra Lia ya çevirdi yüzünü.
"Lia, tanıştırayım Seungmin ruh eşim"
Lia nın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Gözleri boynuma çıktığında daha da şaşırır gibi bakmıştı. Birkaç dakikadır üçümüz birbirimize baksak da sanki bu saatlerdir süren bir şeymiş gibi geliyordu.
"Sana odanı göstereyim"
Yanımdan geçen bedeni son kez Lia ya bakarak takip etmiştim. Valizi üst kata taşırken arkasında yumruklarımı sıkarak ona hesap sorarken biraz sakin olmayı diliyordum. Geniş bir odanın kapısı açıldığında hiç odayı incelemeden kapıyı arkamızdan kapatmıştım. Omzuna dokunarak onun bana bakmasını sağladım.
"Bir açıklama bekliyorum?"
Kaşlarını hafif çatarak cevapladı beni.
"Ne açıklaması?"
Şaka yapıyor olmalıydı. Mal her zaman maldır. Arkamdaki kapıya kollarımı bağlayarak yaslandım. Dudaklarımı ısırarak ona sinirli bir yüz ifadesiyle bakıyordum.
"Asistanlar ne zamandan beri patronu evde yokken evine giriyor?"
Yüzünde oluşan aşalayıcı gülüş ile yumruklarımı sıktım. Dişinin kenarında dolaşan dili ile gözümü çevirdim. Tekrar ona bakmamı sağlayan şey omzunu kapıya yaslamasıydı. Çiçeklerimin olduğu tarafa, boynuma elini atınca irkildim. Derince yutkunup titreyen gözlerimle gözlerine baktım. Boynuma temas ederek çiçeklerimi bulmuştu eli. Parmakları çiçeklerime temas ettikçe gözlerim kapandı zevkle. Dudaklarımı birbirine bastırdım utanacağım şeyler yapmayayım diye.
"Evet Lia sadece asistanım değil arkadaşımdı. Senden haberi yoktu anlatamamıştım. Biraz yakın bir ilişkimiz vardı o kadar, senden önce birbirimize iyi geliyordu-"
"Sus bilmek istemiyoru- ahh"
Parmakları çiçeklerim üzerinde ısındıkça zevki daha da artıyordu. Konuşmam sırasında dudaklarımdan kaçan kısık sesli inleme ile gözlerim sonuna kadar açıldı. Direkt o ve sırıtması ile karşılaşınca sıktığım yumruğumu omzuna vurdum. Hiç etkilenmemesi sinirimi bozarken derin nefeslerle uzaklaştım ondan. Sırtım ona dönüktü. Elimi kalbimin üstüne koyup sakinleşmeye çalıştım.
"Çiçeklerin etkilerini de görmüş oldun bu sayede?"
"Senden böyle bir tepki almadım"
"Ben bir deltayım ama?"
Başımı hafif ona çevirerek bakmıştım.
"Neyse, artık burada kalacağıma göre evde senden başka birisini görmek istemiyorum"
"Söz her gün sadece ben olacağım"
-
Yb yazamıyorum imdat
Tatsızlık çıkarmak istemedim o yüzden böyle bitti bölüm
Ve çok kısa oldu farkındayım...
Diğer bölümde görüşelim
💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twilight - Chanmin / Omegaverse
FanfictionHukuk fakültesi mezunu omega Kim Seungmin, yüzyılın deltası Bang Christopher'ın bürosunda işe başlar ve ikili ruh eşi çıkarlar... Chanmin Hyunlix Minsung Jeonbin [Tamamlandı.]