Hukuk fakültesi mezunu omega Kim Seungmin, yüzyılın deltası Bang Christopher'ın bürosunda işe başlar ve ikili ruh eşi çıkarlar...
Chanmin
Hyunlix
Minsung
Jeonbin
[Tamamlandı.]
Sizi seven biriyle hiç uğraştınız mı? Hele ki bu kişiyle sadece arkadaşken ve bu konumdayken sizin ruh eşinizle aranızda küçükte olsa bir kıvılcım olmasına sebep olmuşsa... Lia çok güzel bir kız. Akıllı, dürüst ve işinde çok başarılı. Fakat onunla ömür geçmez. Bu güne kadar; birlikte uyumuş, birlikte içmiş, hatta birlikte dertleşmiş olabilirdik ama sınırı aşmak kötüye gitmişti. Arkadaş çerçevesinden taşmamalıydık. Fark etmeden çok umut vermiştim ona. Hem onun sevgisine karşılık verseydim de ayrılmak zorunda kalacaktık. Böylesi daha iyiydi. Haksız duruma düşmüyordum.
"Chan bunu bana neden anlatmadın, biz her şeyimizi paylaşırız?"
Oturduğum koltukta yüzümü avuçlarım arasına alarak Lia nın bu sözlerini dinliyordum. Hem de ruh eşim üst kattaki odasında dinleniyorken...
"Bak Lia, bunu anlatıp anlatmamam önemli değil. Önemli olan şey senin bana sormadan evime gelmen"
Sesimi yükseltmeden ama sinirli şekilde konuşmuştum. Karşımda kollarını bağlayarak, çatık kaşlarla dinliyordu beni.
"Bir ruh eşin olduğunu, hatta onun evine taşınacağı aklıma gelemedi ya çok özür dilerim! Sürpriz yapmak istedim sana, bugünlerde çok yorgunsun diye yemek organizasyonu yaptırmıştım"
Düşünceliydi. Benden hoşlandığını yüzüme vurarak beni sinir etmek yerine gerçekleri anlatarak yapıyordu. Şuan ayaklarıma kapanıp ağlayan bir kız olmaması, doğru bir kızı asistan yaptığım anlamına geliyordu. Daha sakin bir ses tonuyla devam ettim.
"Evet haklısın arkadaşım olarak sana anlatmalıydım ama ben bile kendime yediremedim bu olaya, anlatmaya fırsatım olmadı. Taşınmasının sebebi ise çiçeklerimiz, zarar görüyorlar"
Bileğimi gösterdiğinde kaşları normale döndü. Bulanmış maviliklere bakarak nefes verdi.
"En doğrusunu yapmışsınız. Ruh eşleri konusunda çok bilgim var. Düzeltmek için feromonlarınız ve temaslarınız gerekli"
Git gide ikimiz de sakince sohbete başlamıştık.
"Seungmin fazla hızlı gittiğimizi düşünüyor. O yüzden bunlar biraz sınırlı"
"Seni tanımıyor çünkü. Tanrım dışarıdan ne kadar korkunç göründüğünün farkında mısın? Bir delta onun ruh eşi sonuçta, her şeyden endişeleniyor olmalı"
Pür dikkat dediklerini dinliyordum. Devam etti ben bir cevap vermeyince.
"En önemlisi kendisini yetersiz görüyor olabilir. O bir vita değil, senin türün değerli bir tür olmasına rağmen o bir omega ve senin onu kabul etmemenden endişelidir"
Aklıma doluşan düşüncelerle içim burkulmuştu. Gerçekten böyle şeyler düşünüyorsa kendimi çok kötü hissederdim. Kimse kimseden üstün değildir. Onlar sadece kurtlarımız türleri, yarı insanız biz ve eşitiz. Seungmin bunları bilebilecek birisi, hukuk okumuş olarak ama aklıma takılmıştı işte.
"Ben artık gideyim"
"Tamam, başka bir zaman üçümüz yemeğe çıkarız?"
Gülümseyerek başıyla onaylamıştı.
"Seungmin e iyi davran, öküz olma"
"Ruh eşim için Prens bile olurum"
Kahkaha atmaya başladığında ben de katılmıştım. O gittiğinde kapıyı kapatıp olduğum yerde durdum. Yanına çıkmalı mıydım? Yoksa rahatsız mı olurdu benden?
Diğer bir kafamdaki soru ise kurdumdu. Birkaç saattir değişikti. Ruh halimi sürekli değiştiren bir yapısı vardı. Seungmin ile bir ilgisi var mıydı bilmiyordum çünkü ondan bir cevap alamıyordum.
Adımlarım beni üst kata çıkardığında kapısı kapalıydı. Çalmak için adımlasam da geri çektim elimi. Kendi odama gitmeye dönerken odadan konuşma sesi gelmişti.
"Jisung, aklımdan tamamen çıkmış burada olmaz. Daha çok yeniyiz... Ne yapacağım ben. Ona söylesem mi? Hayır kesinlikle saçma şeyler söyler, off"
Neyden bahsediyordu. Odanın dışına taşan endişeli feromonlarıyla tekrar yürüdüm kapısına. Bu sefer kapıyı çaldım.
"Sonra konuşuruz, gel"
Hafif araladığım kapıdan ona baktım. Terlemiş görünüyor, elindeki telefonu sıkıca tutuyordu. Saçlarını çekiştirerek dağıtmış olmalıydı.
"Bir sorun mu var?"
"H-hayır yok. Lia gitti mi?"
Sesi incelmişti. Birden gözleri kocaman olduğunda yatağa oturdu. Bacak bacak üstüne atıp gülümsedi. Değişikti.
"Evet, çiçekler hakkında bilgiliymiş. Temasın önemli olduğunu söyledi"
"Oh anladım, duşa gireceğim ben olur mu?"
"Tabii, havlu getiririm ben sana"
"Teşekkürler"
Odadan geri çıkmıştım. Anlayamadığım tavrı ile... Gerçekten şirin görünüyordu. Tam bir beyefendiydi, alfa olsaydı çok saygılı derdim. Ama o bir omega ve o çok şirin...
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şaşırdık mı hayır, ben yine yazamıyorum dedim ve yazdım
Yb yazamıyorum diyeyim de yazayım ben sgsjsgsksgsks
Lia hakkında ne düşünüyorsunuz iyi birisi mi sizce?
