▪️34

749 106 54
                                    

Selamm

-


"Üçüncüsü... Ben kızgınlığa giriyorum omegam"

Dudaklarından dökülen kelimeler nefesimi kesmeye yetmişti. Ondan gözlerimi kaçırmaya çalışsam da imkansızdı. Gülümsediği için küçülmüş gözlerinden çekilemiyordum...

Gerçekten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kızgınlığının eninde sonunda geleceğini biliyordum ama birden duyunca garip olmuştum. Dudaklarını burnuma bastırdığında endişelerim kaybolmuş, yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

"İkinci bir evim var, Seoul sınırında-"

"Burada kal"

Neden söylediğimi ve ne amaçla söylediğimi bilmediğim kelimeyi yanlış anladığı çok belliydi. Yanağında dilini gezdirirken yutkundum. Bunu onun duyduğuna emindim aramızda öyle az mesafe vardı ki...

"Ne olacakmış ben burada kalınca?"

Alınlarımızı birbirine yaslayıp gözlerini kapattığında ben de kapattım gözlerimi. Nefesler arasında konuşmuştu. Ben de aynı şekilde zorlukla ve hızlı nefeslerimin arasında cevaplamıştım.

"Benim yüzümden... Y-Yer değiştirmemiş olursun"

Kaşlarını çattığını hissedebiliyorum... Dudaklarımda hissettiğim yumuşak baskı -evet beni öpmüştü- sonrasında tekrar konuştu.

"Şimdi söyle, ne olacak?"

Ayaklarım titriyordu, eğer beni belimden sıkıca sarmalamamış olsa hemen şimdi yere yığıldım. Ne cevap vereceğimi kestiremiyordum. Onunla birlikte olmak... Bilmiyorum bunları hiç düşünmemiştim.

"Deltaların kırgınlıkları çok ağır geçer, ruh eşin olarak yanında olmak istiyorum"

"Ne tür bir yanında olmak bu?"

Alnımı birden ondan uzaklaştırdım. Kızarmış yanaklarımla kollarından kurtulmaya çalışıyordum.

"B-Bırak beni. İyice sorgu odasına çevirdin!"

"Ama bunları sormam lazım?"

Kollarından kurtulduğum gibi merdivenlere koştum. Arkamdan gelmediğini fark ettiğimde odama kadar çıktım. Elimi kalbimin üstüne koyarak sakinleşmeye çalışırken arkamdaki kapının kapanışı ile küfür ettim.

"Seungmin-ah benden kaçma"

"K-Kaçmıyorum!"

Üzerime adımlamaya başladığında ben de geri adımlar atıyordum. Onun bakışları yüzünden yatağa geldiğimi fark etmemiştim. Birden yatağa oturduğumda üstüme eğildi. Dudaklarımı pür dikkat izleyişi beni gerçekten çok etkiliyordu...

"Cevap ver o zaman"

"N-neye?"

Birden dudaklarımızı birbirine bastırmasıyla nefesim kesilmişti. Hızlı dudak hareketleri, pozisyonu... Kendimi kaybediyordum. Bu adam beni mahvediyordu.

Üstüme daha çok eğilerek sırtımı yatakla buluşturdu. Dikleşip bana yukarıdan bakmaya başladı. Ev tarzı olan gömleğinin ilk birkaç düğmesini açarak tekrar üstüme eğildi. Bu sefer daha rahat bir pozisyonda üstümdeydi. Bakmamın yanlış olduğunu bilsem de kendimi tutamamış, açılmış düğmelerden göğsünü süzmüştüm. Üstüne üstlük bir de dudaklarımı ısınınca o daha fazla beklemeyin dudaklarıma tekrar yapıştı. Bu sefer daha sert olan öpücüğü dudaklarıma acı, gönlüme zevk veriyordu. Kıvrak dil hareketlerini daha da iyi alabilmek için kollarımı onun boynuna sarıp kendime bastırmıştım. Ağzımdan çıkan mırıltılar onun dudaklarına çarpıyor, öpüşmemizi daha iyi hale getiriyordu.

Twilight - Chanmin / Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin