Hukuk fakültesi mezunu omega Kim Seungmin, yüzyılın deltası Bang Christopher'ın bürosunda işe başlar ve ikili ruh eşi çıkarlar...
Chanmin
Hyunlix
Minsung
Jeonbin
[Tamamlandı.]
Bu bölümde Allah yar ve yardımcınız olsun sgsksgskdhdkdb
-
Bir ilişkide ne olduğunu bilmediğin ama sürekli birlikte olduğun durumlar olmuştur. Ben hep arkadaşlarımın flört evresini geçmiş fakat sevgili olmadıkları ilişkilerini iyileştiren taraf olmuştum. Ben de bilmiyorumdum bir gün benim de bu ikilemenin içine düşüceğimi...
Flört benim gözümde tanışmadır. Birbirine alışma, tanışma ve deneme evresi gibidir. Eğer senin kafanda kurduğun gibi birisi değilse karşındaki, bu evrede ondan vazgeçmek en doğrusudur. Bugüne kadar hiçbir erkekle flört dönemi yaşamadım. Sadece birkaç kere, bir alfa tarafından 'senden hoşlanıyorum' mesajı almış ve reddedemediğim için yakın olmuştuk. Yakınlıktan kastım arada bana çiçek alması, okul çıkışlarında birlikte yürümek falan falan. Zaten o tür garip ilişkilerin sonu, ya onların kızgınlıklarından yanlarında olmadığım için ya da soğuk yaptığım için bitmişti. Çünkü hiçbiri saf ve gerçek sevgiye sahip değillerdi.
Peki ya sevgililik? Asla yaşayamadığım bir duygu oldu bu kelime. Bir alfadan hiç gerçek sevgiyi alamayınca tabii... Belki de bu kişi alfa olmamalıdır? Delta...
Deltayı gördüğüm ilk günden beri bir şey fark etmiştim. Herkese düz ve ya sinirli bir yüz ifadesi ile bakan adam bana bakarken -onu sinirlendirecek bir şey yapsam bile- gülümseyerek ya da gözlerini kocaman açarak yüzümü inceliyordu. Bunu fark etmemi sağlayan şey ise, bunca yıl 'birlikte olduğu' Lia ya olan bakışlarıydı. Çok boştu bakışları; hem uzun zamandır tanışıyor, hem de aralarında yakınlık olması fakat böyle bakması...
Benim gerçekten kafam çok karışmıştı!
"Seungmin yanlış yazıyorsun yine, düşüncelerden çık"
Omzumdan dürtülmemle beraber yerimde zıplamıştım. Jaemin güldü bu halime.
"Gözü açık uyuyor ya, sen de kaytarır oldun iyice"
"Kaytardığım yok dalmışım"
Değişik değişik hareketlerle -beni taklit ederek- konuştu.
"Ayy acaba canım eşim bana neden öyle bakıyor, neden bu kadar yakışılı, yoksa bana aşık mı(!)"
Omzuna yumruğu geçirene kadar kahkahalarla gülmüştü.
"Hiç kızma bana, gün içinde zaten kaytarmak için 'deltanın yanına gidiyorum' diyerek saatlerce gelmiyorsun?"
Dudaklarımı birbirine bastırarak o gün olanlar aklıma gelmişti. Mükemmel bir gündü o gün. Onun yanına hiçbir sebep olmadan gitmiştim. Gittiğimde her zaman ki gibi çalışıyordu. Ben içeri girdiğimde neden geldiğimi sormadan ve sanki kendisi beni çağırmış gibi ayaklanmış, 'hoş geldin omegam' diyerek dakikalarca bana sarılmıştı.
Devamında işle ilgili bana bilgilendirmeler yapmıştı. Daha öğle arası gelmeden 'çok acıktım' diyerek beni küçük evine sürüklemişti. Evet birlikte mutfağa girmiştik. Keyifli bir saat geçirmiştik birlikte. Sonuç sadece iki tabak yemek olmuştu ama birbirimize daha çok alışmıştık. Asıl birbirimize alıştıran şey onun yaptıklarıydı.
Hayatımda bana kimse arkamdan sarılmamıştı. Birinin kalp atışlarını sırtımda, nefesini saçlarımda hiç bu kadar net hissetmemiştim. Onun kolları belime sarılınca nefessizlikten öleceğimi düşünmüştüm. Ardından kulağıma dolan 'kokunu yine alamıyorum' cümleleri ve derin sesi başımı döndürmüştü.
"Yine daldı bak! Uyan Seungmin"
"D-Dalmadım!"
Alaylı güldüğünde sinir olmuştum.
"Tabii öyledir!"
Biraz gülmüş ardından ben birden ayaklanmıştım.
"Ben deltanın yanına gidiyorum"
"Hadi hadi hiç boş bırakma eşini koş yanına"
+
Yazar~
"Lia sence ilk ay dönümümüz için Seungmin e ne hediye almalıyım?"
Chan hayallere dalarak aklında eşininin, yani sevdiğinin hobilerini ve hoşlandığı şeyleri düşünüyordu. Lia ise ona yarınki önemli toplantıdan bahsetmek için gelmesine rağmen, onun aşık ve 'mal' olarak nitelendirdiği -ama karşındaki delta olduğu için bir şey diyemediği- arkadaşına göz deviriyordu.
"Biraz abartmıyor musun sence? Sen daha bu çocukla aynı yatakta yapmıyorsun?"
Chan kaşlarını çatarak düşünmeye devam etmişti. Cidden onlar sadece sarılıyor ardından kendi odalarına dönüp uyuyorlardı. Haksızlıktı bu Chan için. Delta feromonu o gider gitmez yine etrafı sarıyor onun kokusu kayboluyordu. Seungmin için hava hoştu. Her yer zaten delta kokuyordu evde.
"O da olur!"
"Ah neyse, yarınki toplantıyı unutma ben çıkıyorum"
"Ben de çıkıyorum, omegam ne yapıyor acaba"
Lia kendi masasına Chan sanki şirketin düzeni için dolaşıyor gibi aşağı kata inmişti. Asansörde gülümsediğini fark edince sinirli yüz ifadesini geri getirmeye çalışmış, pek başaramamıştı. Asansörün kapısı açıldığında sevdiğinin göz kontağına girmesi ile kocaman gülümsemişti. Omega binanın giriş kapısına kitlenmiş şekilde bakıyor, arada dudakları oynuyordu. Chan onun yan profili ile bakışırken, omeganın yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Delta kaşlarını çattı ve onun baktığı tarafa doğru baktı. Uzun boylu, siyah takım elbiseli ve -bir alfaya göre uzun olan- siyah saçlı alfayı görmüştü.
Kimdi bu şerefsiz? Ne diye onun omegasına bakarak gülümsüyordu. Omeganın hızlı adımlarla alfanın yanına gidişi ve yüksek sesli konuşması ile deltanın eli ayağı titremiş, vücuduna sinir yüklenmişti.
"Eun Woo! B-Burada ne işin var?"
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu ficden sonra Eun Woo fanı oldum sgsksgsksgsksh
Şuan diyorum keşke başkasını koysaydım hem herkes kullanıyor hem de kötü karakter gibi düşünüyor herkes 😭