▪️10

964 147 19
                                    

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar

-

Ruh eşi. Gelmesini çok istedim üniversitesi zamanlarımda. Okulumdaki herhangi birisi ruh eşim çıkar kesin diyordum. Öyle bir şey olmadı. Küçük küçük hoşlantılar, etkilenmelerle geçti gitti üniversite. Lise zamanım ayrı, onuncu sınıftan birine sırılsıklam aşık olup liseyi bitirene kadar ona takılı kalmıştım. Fazla özgüvenli olarak ona aşkımı itiraf edince red yemiştim tabikide ama güzel zamanlardı. Lise aşkları unutulmazdı.

O zamanlar çok acı çekmiştim o alfa için. Keşke şuanki aklım olsaydı. Zaten bir gün karşına birisi çıkacak, ruh eşin olacak, ya onunla mutlu olacaksın ya da acıdan öleceksin diyebilseydim kendime.

Gerçekten... Eğer ruh eşleri birbirlerini kabul etmezse ölür. Ben ölecek miyim? Bir delta için ölemem.

Sulanmış gözlerim kötü düşüncelerle aralandı. Beyaz tavanda asılı kaldı. Göğsüm hızla inip kalkıyordu. Sanki bir kabustan uyanmışım gibi bir halim vardı.

"Seungmin, nasıl hissediyorsun?"

Duyduğum ses ile kafamı sol tarafa çevirmiştim. Benim için endişe dolmuş yüzüyle Jaemin karşımdaydı. Odada başka kimse yoktu. Jaemin elime uzanıp tuttu.

"Konuşabilir misin?"

"Ben iyiyim"

Hafif doğrulmaya çalıştığımda hastane odasında olduğumuzu fark etmiştim.

"Daha yeni uyandın, dikkat et"

"Abartma Jaemin, iyiyi- ahh başım!"

Başımın dönmesiyle geri yatağa düşmüştüm. Jaemin yatağın başını tuşa basarak hafif kaldırdığında rahat olmuştu. Elim hatırladıklarım ile boynuma gitmişti. Dokunduğum nokta ile bedenim titremişti. Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde ellerim titremişti.

"Seungmin sen iyi misin?"

"E-Evet, evet iyiyim"

Elimi tekrar tutup dudaklarına götürüp öptü. Bileklerim kırmızı olmuştu. Diğer elimi yüzüme çıkardığımda kaşımda bir yara bandı olduğunu anlamıştım. Yanağımın şişliğine elim gittiğinde acıyla inlemiştim.

"Yanağına buz koydum ama çoktan şişmişti, tekrar krem süreyim mi?"

"Hayır, gerek yok. Bana ne olduğunu anlatır mısın, ne zamandır uyuyorum ve beni... beni buraya kim getirdi?"

Derin bir nefes aldı Jaemin. Anlatmaya başladı.

"Sırayla cevaplayayım. Doktorların dediğine göre dün akşam saat 8 gibi zehir etki etmiş vücuduna, yani 24 saattir baygınsın. Ama zehir sana zarar vermedi, mideni yıkadılar, yaralarını sardıla-"

"Jaemin öğrenmek istediğim şeylerin bunlar olmadığını biliyorsun"

Dudaklarını ısırarak gözlerini kaçırdı.

"Jaemin bunun farkında mısın? Benim hayatım mahvoldu lütfen anlat!"

Boynumu göstererek konuşmuştum. Jaemin in bir suöu olmamasına rağmen ona biraz yükselmiştim.

"Tamam lütfen sinirlenme. Dün gece beni bir numara aradı, Bay Bang idi. Sadece hastanenin konumunu attı ve gelmemi söyledi. Geldiğimde senin miden yıkanıyordu. Kapının önünde oturuyordu. Bileğindeki çiçekleri fark ettiğimde anlamıştım ne olduğunu..."

Bileğinde... Çiçekleri bileğindeymiş. Aynı anda hem merak ediyordum nasıl bir şey olduğunu, hem de görmek dahi istemiyordum. Jaemin devam etti.

"...Bana, davadaki avukat tarafından kaçırıldığını, seni bulup buraya getirdiğini söyledi, çiçeklerini gördüğüm zaman o da baktı çiçeklerine, gördüğüm kadarıyla mavi zambaktı. Sonra yanında kalmamı söyleyerek gitti"

Mavi lotus çiçeği... Tıpkı okyanus gibi, feromonu yani. Sadece onunla aynı renkte, görüntüde bir desen taşımak bile değişik gelirken, birde kurtlarımız birbirine aşıktı...

"Benim orada olduğumu nereden bildi?"

"Şöyle ki, ruh eşini birkaç ay önce bulmuş kişi olarak konuşursam, çiçekleriniz çıkmadan önce bile bazı durumlarda birbirinizi hissedebilirsiniz"

Ruh eşi konusunda fazla bilgim yoktu. Araştırmıştım önceden ama sıkıcı gelmişti.

"Birbirinizin duygularını hissedebiliyorsunuz yani?"

"Evet, şuan alfam evden gittiğim için biraz kızgın bana"

Jaemin moralimi düzeltmek için beni güldürmeye çalışmıştı. Güzel gülümsemesiyle ben de gülmüştüm. Ağlanacak halime gülüyordum.

"Nasıl tanıştın ruh eşinle?"

"Üniversitenin son aylarından birinde kaldığım ders eksiklerimi tamamlamak için bir arkadaşıma gitmiştim. Birkaç kere uzaktan gördüğüm abisine gelirken aldığım tatlıları verirken oldu"

"Peki seni kabul etti mi?"

"İlk başta ikimiz de şaşkındık, birkaç gün diyelim. Sonra ailelerimiz tanıştı. Arkadaşım onu bana anlattı. Bana önceden ilgisi olduğunu öğrendim, yani evet kabul gördüm"

Sanırım sadece benim şansım yaver gitmiyordu. Gözlerim tekrar dolacak gibi hissetmiştim. Gözlerimi yukarı kaldırarak bunu engellediğim sırada Jaemin tekrar konuştu.

"Bunları sana üzül diye söylemedim. Senin de böyle mutlu olmanı istiyorum. Bay Bang bir delta olabilir, korkunç görünebilir, duygusuz bir işkolik de olabilir ama o da bir insan?"

"İnsan olduğundan şüphe duyacağım şeyler yaşatacak bana eminim."

-


Ratatata İ'mma make it BOOM BOOM CHK CHK BOOOOOOM!!!!!🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Diğer bölümde görüşelim

💜💜💜

Twilight - Chanmin / Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin