▪️21

861 120 34
                                    

Seungmin anlatımından devam ediyoruz

İyi okumalar

-

Seungmin~

Hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım. Terlemelerimin sebebi utanmaya dönmüştü. Hemen hemen iki gündür acı içindeydim. O gün yüzünden. Kurdum için rüya gibi bir gündü. Ama benim için hiç öyle değildi. Sonrasını düşünmeden yapmıştım her şeyi.

Hiç açmamalıydım o telefonu. Hiç söylememeliydim kızgınlığa girdiğimi. En önemli ise, onun adını kendime dokunurken inlememeliydim. Ama hissetmiştim. O da kendine dokundu. Sonra bana odaklanmak istediği için benim okşadığım çiçekleri ıslatmıştı. O an aldığım zevkle öleceğimi düşündüm.

Beni uzaktan bu hale sokuyorsa...

Ona ilk defa adıyla hitap etmiştim. Keşke böyle bir anda söylemiş olmasaydım... Ama iyi yanından düşünmemi dağlıyordu kurdum. 'eşin seni düşünüyor' , 'eşimiz bizi kabul ediyor'.

"Sus! Sus nasıl bir daha yüzüne bakacağım ben onun!"

Kızgınlıklarım hep zor geçmiştir, her türde olduğu gibi acı vericidir. Bazı omegalar gibi her kızgınlıkta alfa değiştiren birisi olmadığım için daha beter bir hal alır. Ama bu seferki değişikti. Sürekli aynı kişinin feromonlarını almak için derin nefesler alıyordum. Fakat doğru olanı yaparak yanıma gelmedi. Beni hiç arayıp sormadı.

Hah! Unutmadan söyleyeyim. Arayıp sormadı demeyeyim. Lia. O beni aradı. Aradığında ilk nasıl olduğumu, izin sebebimi bildiğini söyledi. Ardından ruh eşimi bulduğum için zor olacağını, eşimin beni merak ettiğini söyledi. Eşim... Hala alışmakta zorluk çekiyordum.

Lia onun haberi olmadan beni aramıştı. Ne yapacağını kestiremediği için koskoca delta ona fikir danışmıştı. Lia bana bunları anlattığı sırada telefonda yaşanan olayı da anlattı diye çok korkmuştum ama gayet normaldi.

Delta ne yapacağını bilmemekte haklıydı. Daha on gün oldu belki de birbirimizi bulalı ve şimdi olana bak. Zamanlama iğrençti. Küçük masum samimiyetimiz, utanç doluyordu git gide.

Ben bunları düşünmekten kendime bakamıyordum. Kafam karışık olduğu için sadece kahve ve abur cubur ile geçiyordu saatlerim. Her zaman ki gibi yatağıma sırt üstü uzanmıştım. Telefonumu sürekli elime alarak ekranını açıyordum. Ondan mesaj ya da arama mı bekliyordum? Bilmiyorum. Tek bildiğim ruh eşimi görmek, koklamak istediğimdi.

"Sadece iki gün var Seungmin"

Gözlerimi sıkıca kapatıp kızgınlığımın verdiği duygusallık etkilerini dindirmeye çalıştım. Kendi kendime konuşuyordum, farkındaydım ama bu iyi geliyordu.

"Dayanabilirim, dayanabiliri-"

Aniden dikleşip telefonumu elime aldım. Onun sohbetine girip hiç düşünmeden klavyeyi tuşladım.

+

Çiçek kokulu

Delta


Delta


Omega?

Twilight - Chanmin / Omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin