Aya benzer yüreğin dansı yapan Jeongin beynimde kirasız yaşıyor...
İyi okumalar
-
Chan~
Arabayı nasıl durdurduğumu hatırlamıyorum. Mekana gelir gelmez frene basmıştım. Hızlıca inip kapıya koştum. Kapıdaki adam girmeme izin vermezken bağırmaya başlamıştım.
"Oruspu çocuğu çekil yolumdan, seninle zaman kaybedemem!"
Adama bunu söylerken yüzüne vurduğum sert yumrukla yere yığılmıştı. Kapıyı açıp içeri girdim. Uzun koridorda birkaç kapı vardı.
"Kim! Neredesin Kim!"
"Hey ne oluyo-"
Karşıma çıkan bir başka korumaya yumruğu savurmuştum. Kalbim sızlıyordu, ölecek gibi hissediyordum. Birkaç adamı daha deli gücüm varmış gibi yere sererken altıncı hissim olarak nitelendirdiğim duygu beni yönlendirmişti. 'o kapı' demişti bana. Dediği gibi koşarak oraya koşmuştum. Kapının kitli olduğunu görünce omzumu kapıya vurmaya başladım. Kim i kaçıran adamın mekanı da, korumaları da bir işe yaramıyordu. Derken dudağıma bir yumruk yemiştim.
"Sikeyim!"
Sinirim tepeme çıkınca, bir delta olduğum için ve gücümün bir alfaya yettiğini bildiğim için, adamın karnına ayağımla tekme vurmuştum. O sinirle kapıya vurduğumda kapı yerinden tamamen sökülmüş, yere düşmüştü.
Gördüğüm görüntüyle karnıma ağrılar girmişti. Sebebini bilmiyordum ama gözlerim sulanıyordu. Hemen yanına koştum. Elleri, ayakları bağlıydı. Gözleri kapalıyıdı. Yüzü dağılmıştı... Kaşından akan kan ile yutkunmuştum. Caniler boynunu bile bir demire başlamışlardı. Eminim ki nefesini daraltıyordu bu. Boynunun arkasındaki ipi açmaya yönelmiştim.
Kalp atışlarım çok hızlıydı. Kurdum yerinde tepiniyordu. Neden ama nede- Tanrım bu nasıl bir his. Bileğim kaşınıyor, acıyor, aynı anda yine kurdum sevinçle uluyor ve pençelerini derime batırarak canımı yakıyordu.
İpi açarken bileğim ister istemez Kim in boynuna deymişti... Bileğimde oluşan küçük çiçeklerle yutkunmuştum. Aynısı Kim in boynunda da vardı. Mavi, küçük lotus çiçekleri dizilmişti bileğime. Ama bu sırada Kim hala baygındı...
Seungmin~
Gözlerim açılmıyordu. Sesler geliyordu dışarıdan ama gözlerimi açamıyor, hareket edemiyordum. Hissediyordum bağlı olduğumu. El ve ayak bileklerim de acıyla yanıyordu. Hayatımın sonunda kadar burada kalacağımı düşünmüştüm. Başka bir acı ise yüzümdeydi. Yüzümde sıcak bir ıslaklık vardı. Onun kan olduğunu aklıma getiremiyordum. Yanağımda da aynı ağrıdan vardı. Bilincim daha yeni açılmıştı, bu yüzden neden bu haldeyim bilmiyordum.
"Kim! Neredesin Kim!"
Vurma sesleri duyuyordum. Yere düşen bir şeylerin ya da birilerinin gürültüsü kulağıma doluyordu.
"Sikeyim!"
Bu ses... Bana soy adımla seslenmezdi kimse, bir kişi dışında 'Bay Bang'. Neden burada olduğunu düşünmeye dalmışken şiddetli bir ses duymuştum ardından yere yine düşen bir şey ve adımlar duydum. Hassas burnumun aldığı feromon ile kalbim hızlandı. Bang burada... Derin nefes alışlarını duyuyordum. Yaklaşmış ve diz çökmüştü sanırım.
Anlamadığım şekilde kalbimin atışları daha da artmıştı. Boynumda hissettiğim kumaş dokusunun bollaştığını hissederken bileği boynuma deymişti. Boynumda büyük bir ağrı oluşunca dudaklarım aralanmış, kısık bir acı inlemesi çıkmıştı. Ne oluyordu bilmiyordum ama Bay Bang ın nefeslerinin durulduğunu hissediyordum. Feromonları artmıştı. Yakınımda olduğu için çok net alıyordum bu kokuyu.
Kurdumla iletişime geçmeye çalışıyordum. Bana verilen ilaç yüzünden fazla bitkindi ve yerinden kalkamıyordu. Olduğu yerde pençelerini çıkarıyordu ama benim canımı yakmaya gücü yetmiyordu. Fısıltı gibi duyuyordum sadece onu, "ruh eşi"...
-
Da dumla dumla da da dumla dumla da sgsksgsksgsksh
İşte buydu gariplik sgsksgsksb
Diğer bölümde görüşelim
💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twilight - Chanmin / Omegaverse
FanficHukuk fakültesi mezunu omega Kim Seungmin, yüzyılın deltası Bang Christopher'ın bürosunda işe başlar ve ikili ruh eşi çıkarlar... Chanmin Hyunlix Minsung Jeonbin [Tamamlandı.]