Yorganı başıma kadar çekmiş kendi sıcak nefesim yüzünden yorganın içinde sıcaktan bayılabileceğim ve nefes alamadığım halde öylece bekliyordum. Bir milyon tane şeyi aynı anda yaşıyordum, korku, sevinç, kırgınlık, sevgi, nefret, açlık, havasızlık, nefes alamama sorunu, yükselen sıcaklık. Kalp atışlarım her saniye bir az daha zorluyordu göğüs kafesimi, ama şu an beni en zorlayan şeylerden biri açık bıraktığım saçlarımın terden sırılsıklam olup yüzüme yapışmasıydı.Aptal kafam. Neden uyumadan önce toplamamıştım ki, saçlarımı? Çünkü yeni banyo yapmıştım ve kuruması için açık bırakmıştım. Kurutma makinesinin sesinden ailem rahatsız olduğu için ben de böyle uyumuştum. Uyumadan önce neredeyse bir saat boyunca ağlamıştım, şimdiyse gözlerim yandığı için rahatsızlığımı daha da artırıyordu bu durum.
Yatağımın yanında duyduğum ayak sesleriyle nefesimi tuttum, tüm bu rahatsızlığımız nedeni evimizde şu anda yabancı birinin olmasıydı.
Aniden uyanıb yerimden kalkmıştım, susamıştım çünkü. Mutfağa doğru giderken annemlerin yatak odasına girmek istedim kendimi iyi hissetmediğimi anneme söylemek için. Umrunda olmazdı büyük ihtimalle, ama en azından ateşime baksın istemiştim.
Tamamı kapanmamış kapı arasından sadece ay ışığıyla üzerindeki siyah giysileri seçe bildiğim adam yatakta uyuyan babama silah doğrultmuştu. Çok korkmuştum ve odama koşarak dönüb yorganın altına saklanmıştım. Benim sadece 12 yaşım vardı, kendimi nasıl koruya bilirdim ki?
Ard arda silah sesleri geldi, kulaklarımı ellerimle kapatıp sesleri susturmaya çalıştım. Ama hala duyuyordum, gözlerimi sımsıkı kapatmış bitmesini istiyordum sadece. Eğer ölürsem, bir anda olup bitmesini istiyordum hemen şu anda.
Yatağımın baş ucunda bana çok uzun gelen bir süre boyunca sessiz duran adamdan kulak tırmalayıcı, sert ve soğuk bir ses geldi.
"Artık özgürsün, küçüğüm. Hep istediğin gibi. Kimsenin sana zarar vermesine izin vermem."
Gözlerimi aça bildiğim kadar açmış nefes almaya çalışıyordum yorganın altında adam odamdan aynı düzenli ve keskin ayak sesleriyle ayrılırken. O gitdikden sonra daha fazla dayanamayarak yorganı kafamdan çektim ve derin nefesler alarak yataktan indim.
Yüzüme yapışan saçlar çok rahatsız ediciydi, bu yüzden iki elimle saçlarımı arkaya atıp kulağımın arkasına sıkıştırdım. Yatağın yanında oturup dizlerimi karnıma çektim ve gecenin bitmesini bekledim böylece.
🖋️🖋️🖋️
Odamdaki konuşma ve ayak sesleriyle açtım gözlerimi, gece oturduğum yerde uyuyup kalmıştım.
"Burda bir çocuk var." dedi bir yabancı. Ailem yabancılarla konuşmama izin vermezdi. Evden yalnız okula gitmek için çıkardım. O zaman bile babam okula bırakıp, sonra da alırdı beni okuldan.
Odama başka yabancı bir adam girdiğinde onunla da konuşmadım, polis üniforması giymişdi bu adam diğerinin aksine.
"İyi misin canım?" dedi az önce konuşan, onun da polis olduğunu tahmin ettiğim adam.
Ona cevap vermeden kalkıp odamdan çıktım, evimizde bir sürü polis vardı. Benden 7 yaş büyük abim ve daha 3 aylık olan kız kardeşim vardı, ama hiçbirini göremedim.
Polis üniformalı bir kadın bana yaklaştı. "Adın ne canım senin?"
"Melek" dedim. Sesim yeni uyandığımdan dolayı farklı çıkmıştı, bir de boğazım acıyordu.
"Siz kimsiniz? Annem nerede?" diye sordum. Şu an rüyadaydım galiba, çünkü her şey fazla garipti.
🖋️🖋️🖋️
O gün uyandığım en garip sabahtı, annem, babam ve abim ölmüştü. Küçük kız kardeşimle bir başıma kalmıştım, yalnız, kimsesiz....
______________________________________
Merhaba canlarım. Yeni bir kurguya başlıyorum ve çok heyecanlıyım bu yüzden. Teknik hatalar varsa, bilerek yapmıyorum. Zamanla düzeltmeye çalışacağım çünkü. Umarım beğenirsiniz, bundan sonrakı hikaye Meley'in büyümüş, yani 19 yaşlı halinden devam edecek. Son olarak söylemek istediğim şey, kitapta pedofili bir karakter, ya da 18 yaş altı cinsellik asla bulunmamaktadır. Bu özel olarak dikkat ettiğim bir konu ve de böyle şeyler yazmam söz konusu bile olamaz. Her kese iyi okumalar dilerim.😘😘😘
22 Ağustos 2024
Şehla Eliyeva
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI (+18)
Teen Fiction"Ne yaptığın için bu hale geldiğimi biliyor musun, küçüğüm?" dedi dudaklarını dudaklarımdan birkaç santim araladığında. "Benim olanı başkalarına sunuyorsun. Benim olanla başkalarının altında inliyorsun. Şu an benden saklanmaya çalıştığın herşey zate...