15.Bölüm.Karım olmak ister misin, küçüğüm....

189 113 53
                                    

Siz bölümü okumadan önce uyarımı yapmak istedim. Önceki bölümlere nazaran bu ve bundan sonraki bölümler şiddet ve cinsellik içerir. Abartı cinsellik sahnelerini zaten hiçbir zaman yazmam, ama iki kişi arasındaki çekimi anlatmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Yani büyük yazarların bile kitaplarında bu sahneler vardır ve okurken bundan hoşlanmıyorsanız büyük ihtimalle, ya yaşınız tutmuyordur, ya da sizde bir sıkıntı vardır.

Aynı şekilde sonraki bölümlerde olacak şiddet sahneleri de hoşunuza gitmiyorsa, bu uyarımı dikkate alın. Kimsenin psikolojisini bozmak istemem sonuçta. İyi okumalar dilerim❤️❤️❤️
______________________________________

"Ben senin güvenini kıracak hiç birşey yapmadım." Yanağımda tüy kadar hafif dokunuşlar bıraktı parmaklarının yüzeyiyle oturduğu yerden bana biraz daha yaklaşarak.

Bakışlarımı eline indirdim, bu anı ikinci kez yaşıyor gibiydik. Kanlı parmaklarımla yüzüne dokunduğun geceyi anımsatmıştı bana dokunuşu.

"O zaman dikkatli olmalısın, çünkü ben senin güvenini kıracak çok fazla şey yapıcam." O geceden şimdiye kadar hiç değişmeyen bakışlarından gözlerimi ayırmadan gülümsedim hafifçe. Gülümsemem sesli gülüşe dönünce elini sert bir şekilde uzaklaştırdım yüzümden.

"Kim olduğunu bilmesem, inanıcam da, bil bakalım ne eksik?" dedim sesli gülüşümün arasından.

"Herşeyde berbat olduğun gibi berbat bir oyuncusun hem de. Bana neden oynuyorsun peki? Bilmediğimi mi sanıyorsun? Görmediğimi mi sanıyorsun? Biz aptal iki aşık değiliz. Bana aşık bile değilsin. Bana aşık olduğunu görsem, dokunuşlarından bu kadar tiksinir miyim sence?"

"Kendini ele veriyorsun, her bakışınla, her hareketinle. Beni kandırmaya çalışıyorsun, beni kullanmaya çalışıyorsun. Sence ben senin aptal aşık numaralarını yiyecek kadın mıyım?" diye sesimi yükseltdim.

Elimi kafasına doğru götürüp iki kere parmağımla sertçe vurdum. "Beni kullana bileceğini düşünecek kadar aptal mısın sen?"

Bileğimi tutup elinin içine hapsetti. "Öyle birşey yapmadım." dedi sinirle dişlerinin arasından.

"Bana neden söyle." diye karşılık verdim ondan farksız ifadeyle. "Bana nedenler ver. Bu gün yaptığın şeyi görmezden gelmem için geçerli bir nedenin olmalı. Benimle oynamayı bırak." Fısıltıyla söylediğim şeyi yüzüne daha da yaklaşarak söylemiştim.

"Çünkü yapamıyorsun. Ben o kadın değilim." Eli bileğimde olmayan elimi kaldırıp bu sefer göğüsüne vurdum sertçe parmağımı. "Beni kandıramazsın. Beni kullanamazsın. Ama yapmak istediğin şey buysa bile, benimle oynamayı bırakırsan sana istediğini veririm."

Göğüsüne vurduğum elimin bileğini de diğer eliyle kavradı. "Ben öyle birşey yapmadım." dedi tane tane az önce dediği şeyi tekrarlayarak.

"Yaptın." dedim soğuk sesimle ve onunki gibi mimik oynamayan yüzümle. "Beni küçük düşürdün. Bana bir eşyamışım gibi davrandın. Şimdi de yaptığın şeyi inkar mı ediyorsun, Dağhan?!" İsmini yüzüne fısıldadım.

"Ben senin sürtüğün değilim. Bana istediğin gibi davranamazsın. Çabalıyor musun, aptal herif? Çabalayarak başarabileceğini mi sanıyorsun?" Bileğimi tutduğu elini eliyle birlikte kaldırıp kafasına bastırdım orta parmağımı.

"Burda. Hepsi burda. Burda bir cehennem var, kötülük var, nefret var, kin var, acı var, kan var, ölüm var. Aşk yok, merhamet yok, güzel olan hiçbir şey yok, masum olan hiçbir şey yok. Burda bir katil var."

"Çabalamak yeter mi sence? Çabalayarak kurtulabilir misin bu katilden, bu kadar kirden kurtulabilir misin? Sen gerçekte dün geceki adamsın, ne kadar çabalarsan çabala, sen busun. Canımı yakmak isterken, beni altında eze eze becermeği bu kadar isterken, kafanın içindeki korkunç şeyleri üzerimde denemek isterken, karanlığında beni boğmak isterken, sadece çabalayarak kendine engel olabilir misin?"

YALANCI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin