wonderland,, hanzeh

in wonderland

"Canımda nasıl kahve çekmişti ya..." Hande, Ebrar'ın elindeki kahve bardağını alıp sıcak kahveyi sanki su içer gibi tek içişte bitirmişti. Kızlar ona şok içinde bakarken Hande bardağı Ebrar'ın eline geri verip yanına oturdu.

"Borcum olsun."

"Ağzına sıçtım şimdi Hande. Kahvemi bitirdi ya!"

"Sus. Kankanın yaptıklarının bedelini ödedin." Ebrar gözlerini büyütüp başını iki yana salladı.

"Ben mi doğurdum onu? Ben niye onun hatalarının bedelini ödüyorum!"

"Yine mi kavga ettiniz?" dedi Aslı rahat bir tavırla. Zaten hep kavga edip hep barıştıkları için ortada bir problem göremiyordu.

"Yok. Tartışma gibi bir şey. Kavga sayılmaz. Bencil olduğumu iddia ediyor. Olduğumuzu yani." Hande parmaklarıyla oynarken mırıldanmıştı. İlk yorum Simge'den geldi.

"Hande, Mile ile oturun konuşun diyeceğim ama..."

"Konuştum. Adam akıllı uyardım. Damarıma bastıkça basıyor. Şu olimpiyatlar başlayıp bir bitsin de..."

"Ne yapacaksın dövecek misin?" dedi Ebrar alayla. Hande ters bir bakış attı ona. Fiziksel bir şiddette bulunmayacaktı elbette.

"Aman ya, olimpiyat diye diye hayatı durdurduk zaten. İlkin sakat, Zehra sakat. Çok da önemsememek lazım herhalde. Paranoyaklıktan sakatlanıyormuşuz gibi hissediyorum." Elif'in sözleri herkese mantıklı geliyordu. Korktukları başlarına geliyordu.

"İlkin demişken benimki odada yalnız. Ben gidiyorum."

"O da gelseydi seninle."

"Yok ya, yorgun o. Tedavi süreci psikolojik olarak da yıpratıyor. Bazen sosyal pili bitiyor herkesten uzaklaşmak istiyor. Kaçtım ben." Aslı ve Ebrar'ın odasındaydı kızlar. Elif onlara veda edip odadan çıktığında Simge, Hande'ye döndü.

"Senin de bir sevgilin var o da sakat."

"Biliyorum. Gideceğim zaten."

Hande ayaklandıktan sonra Ebrar'ın arkasına geçip yanaklarını sıktı.

"Alabildin mi seninkinin gönlünü?"

"Bırak be yanaklarımı. Yok. Size döndük ya resmen."

"Yolun başındayken ayrıl o zaman. Manyak olursun yoksa." dedi Aslı gülerek. Hande göz devirirken Simge de Aslı'ya katıldı.

"Saliha sende bir yorum yapsana. Zaten sen yardım etmedin diye oluyor hepsi." Saliha ters ters bakarken ayağa kalktı.

"Banane senin ilişkinden? Ben gidiyorum odama. Yürü Hande gidelim." Saliha ve Hande odadan çıktığında Ebrar söylendi.

"Ne dedim ben şimdi?"

"İlişki uzmanı mı Saliha? Kızı darlayıp duruyorsun." dedi Simge. Ebrar omuz silkti. Onunla uğraşmayı seviyordu sadece.

-

"Zeeeehra!"

Hande harfleri uzatarak içeri girdi ama Zehra'yı uyurken buldu. Hatta o kadar garip bir pozisyonda uyuyordu ki, muhtemelen uyuyakalmış olmalıydı. Hande tebessüm edip telefonunu bırakıp onun yüzüne doğru eğildi ve boynuna minik bir öpücük bıraktı. Zehra huylanarak başını diğer tarafa doğru çevirdiğinde bir öpücük daha kondurmuştu.

"Düzgün yat Zehra böyle ağrıyacak her yerin."

Zehra uykulu bir şekilde mırıldandı ancak Hande hiçbir şey anlamadı. Zaten bir şey anlatmaya çalıştığını da düşünmüyordu. Zehra'yı koltuk altlarından tutup yukarı doğru çekti ve başını yastığın üzerine bıraktı. Rahat bir pozisyon bulan Zehra gülümseyerek uykusuna devam etmişti. Ona karşı sinirli kalamıyordu işte Hande. Bu konuda çok kötüydü.