"Kızlar, beni ciddi bir şekilde dinlemeniz lazım."
Aslı, kahvesini yudumlamayı bırakıp gülümsedi, "Hande ne yapmaya geldik kankam zaten onun için geldik. Anlat da dinleyelim."
"Galiba biz Zehra ile bir şeyleri düzeltiyoruz... Aynı anda çabalıyoruz. Galiba..."
"E bir zahmet artık. Geç bile kaldınız." dedi Elif.
Hande ona göz ucuyla ters bir bakış atıp gülümseyerek anlatmaya devam etti. "Ben de artık bir adım atmak istiyorum ama ne yapacağımı bilemedim..."
"Sonunda niye toplandığımızı anlamış bulunduk." dedi Saliha alayla. Hande göz devirdi.
"Hande şu an atman gereken adım tam olarak da ben sana aşığım itirafı olmalı. Daha fazla ertelemenin kimseye faydası yok."
Simge'nin sözlerine masadakiler katılıyordu.
"Tamam gereği düşünüldü. Hande itirafını yapacak. Ben gidiyorum karım bekliyor beni." Elif ayağa kalkıp İlkin'in olduğu masaya geçti."Hemen nasıl da sattı ama?" dedi Yasemin gözlerini kısarak. Hande omuzlarını silkti.
"Bırak satsın. Yeter ki sevdiğiyle olsun. Yoksa kafasını taşlara vurmak ister." Simge dudağını büzüp Hande'nin yanağını öptü sertçe.
"Aşık kekim ya!"
"Simge yanağımı yerinden söktün yerinden."
"Çok tatlısın dayanamadım."
-
"Hande sen bipolar mısın yoksa cidden korkağın teki misin?"
Mile ve Zehra'yı öfke ve üzüntüyle izleyen Hande, Ebrar'a ters bir bakış atıp bacaklarını kendine doğru çekti. "Korkaklıkla ne alakası var?"
"Ne mi alakası var? Kıskançlıktan gebereceksin. Üzüntüden de. Ama gidip söyleyemedin bir türlü derdini. Korkuyorsun reddedilirim diye, daha önce sen reddettin çünkü. Misilleme gelir diye korkuyorsun."
Hande başını iki yana salladı. Kabullenmeyecekti bunu.
"Mutlu Ebrar. Uzun süre sonra gözlerinin içi gülüyor. Onu rahat bırakmam gerek belki de."
"Malsın kızım mal. Aranızda git gel yapmaktan ömrüm çürüdü dengesizler ya."
Ebrar homurdanarak ayağa kalktığında Hande de kalktı hemen. Daha fazla moralini bozmaya gerek yoktu. Ebrar'ın koluna girmişti.
"Ebrar bizi beklesene! Bir şey gösterecekmiş Mile!" Ebrar, Zehra'ya dönüp eliyle 'gel' dercesine çağırdı onları. "E gelsin o zaman!"
Hande, Ebrar'ın kolundan çıkıp tek başına devam etti yürümeye. Zehra peşinden gelene kadar.
"Azcık yavaş yürüsene! İnsan oda arkadaşını bekler!"
Zehra elini onun omzuna koyup nefeslenirken Hande durmuştu. "Daha dün gece-" diye konuşmaya başladığında Hande sözünü kesti net bir dille.
"Dün gece dün gece de kaldı."
Zehra kaşlarını çattı, "Konuşmamı bitirmemi beklersen sevinirim Hande. Ne değişti diye soracaktım. Gayet iyiydik? Problemlerimizi aşıyorduk, sorunlar eriyip gidiyordu... En azından iki takım arkadaşı olabilmiştik."
Hande bunu istemiyordu işte. Arkadaş falan olmak istemiyordu.
"Gerek yok. Takımda bir sürü kişi var onlarla arkadaş ol. Ben arkadaş olmak istemiyorum çünkü."
"Bende arkadaş olalım demedim zaten takım arkadaşı olalım dedim!"
Hande derin bir nefes alıp asansöre doğru yürüdü. Yolları aynıydı, mecburen Zehra da onu takip etmişti. "Takım arkadaşıysak ne samimiyeti bekliyorsun benden o zaman?"
diye sordu Hande.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wonderland,, hanzeh
Fanficbiz harikalar diyarını bulduk, sen ve ben onun içinde kaybolduk. ve bu sonsuza dek sürebilirmiş gibi davrandık.