wonderland,, hanzeh

in wonderland

Didn't they tell us don't rush into things?

Didn't you flash your green eyes at me?

Haven't you heard what becomes of curious minds?

"Bak bak, dinle bu şarkıyı. Tam sizin için yazılmış gibi."

Hande şarkıyı kapatıp dik dik baktı Aybüke'ye. Simge saçını yapmakla meşguldü o yüzden kuzenini durduramamıştı.

"Kızgın boğa." diyip güldüğünde Hande derin bir nefes aldı.

"Ne demeliyim sizce?"

"Bence bir şey deme bundan sonra. Kız seni resmen tüm yıl görmek istemiyorum dercesine seneye görüşürüz dedi. Buluşmayı kabul etmesine şaşırıyorum."

Simge'nin sözleri bazen ağır olabiliyordu.

"Sanki Hande dedi, Rosa'ya beni öp diye. Niye yükleniyorsunuz ona?"

"Sen karışma. Yeterince karıştın zaten. Ben sana tatilime eşlik edeceksen uslu dur demiştim." Aybüke, Simge ablası tarafından azarlandığında Hande araya girdi.

"Karışmayan kalmadı zaten Simge boşversene. En azından biraz neşe katıyor. Karanlık günlerden geçiyoruz."

"Kara olay... Karanlık günler..." Sesini kısarak konuşması Simge ve Hande'yi güldürdü.

"Özrünü dile. Bence zaten affedecek." dedi Simge.

Hande hazır olduğunda evden çıkacakken Rosa seslendi ona.

"Konuşmuyor muyuz?" Hande arkasını dönmeden kapıyı açıp yanıtladı.

"Evet."

"Hande gerçekten özür dilerim. Aptalın tekiyim."

"Evet öylesin. Beni incittin Rosa. Çünkü onu incittin. Şimdi toparlamaya gidiyorum eğer yapabilirsem."

Rosa mahcup bir tavırla başını salladı. "Bol şans..." diye mırıldandı. Onu sonsuza dek kaybetmişti, biliyordu. Bu yüzden istediğini yapıp uzak durması en iyisiydi.

-

Ooh, didn't it all seem new and exciting?

I felt your arms twisting around me

I should've slept with one eye open at night

Hande, kafedeki kısık sesli müzikle kaşlarını çattı. Aybüke'nin bir yerlerden çıkmasını bekliyordu tam şu an. Sinirlenmeye başlıyordu. Bu şarkı da nereden başına bela olmuştu ki?

We found Wonderland

You and I got lost in it

"Aynen öyle oldu. Birlikte kaybettik." Mırıldandıktan sonra içeri girdi. Zehra'yı tam yarım saat beklemişti ki, kalkıp gitmeyi hiç düşünmemişti çünkü biliyordu sevgilisini. Zehra ona kızgındı bu yüzden bilerek bekletmişti. Hande'yi hala beklerken gördüğünde ise tebessüm edip yanına ilerledi.

"Trafiğe mi takıldın?" diye sordu Hande ayağa kalkıp sarılmak isterken ama Zehra pat diye karşısına oturduğunda gülümsedi. "O da olur..." O da oturdu.

"Hayır. Saçlarımı düzleştirdim ve sonra dalgalı istediğimi fark ettim."

Hande kaşlarını kaldırıp başını salladı. "Elbette...Ne bekliyordum ki? Yakışmış."