Zehra odadan çıktığından beri Hande sinirinden ağlıyordu. Saliha ilaçlarını aksatmaması gerektiğini mesaj yoluyla bildirmişti ama telefonuna bakmadığından görmemişti. Zaten içmişti de, Saliha'nın içi içini yiyordu.
Kapı çaldığında ayağa kalkıp kapıyı açtı Hande. Bu yaz takıma yeni katılan genç isimlerden biri karşısındaydı.
"Noldu canım?" diye sordu elleriyle ıslak yanaklarını silerken.
"İyi misin abla?" Başını salladı Hande.
"Rahatsız ettiysem..." Dilay'ın omzuna elini yerleştirip gülümsedi Hande.
"Çekinmene gerek yok balım."
"Saliha abla yolladı beni. Bir kontrol et dedi..."
Hande göz devirip güldü. "Anladım şimdi. Geçsene içeri."
"Zehra abla içeride mi?"
"Yok. Dışarıda o."
Dilay içeri geçtiğinde Hande kapıyı kapatıp onun karşısına oturdu. Karşılıklı dertleşmeye başladılar, laf lafı açmıştı.
"Abla sen... Böyle konuşuyorsun iyi hoş da... Aldatmış biri böyle konuşmaz ki."
Hande arkasına yaslanırken nefesini verdi. "Bilemezsin. İyi manipüle ediyoruz."
"Zehra abla da çok üzülüyor. Sen uyurken otobüste hep seni izledi gördüm ben."
Hande'nin kalbinde bir şeyler çakıştı sanki. Onu izlemişti Zehra... Ondan nefret ederken bile. Yavaşça dikleşirken kaşlarını çattı.
"Beni mi izledi?"
Dilay başını salladı, "Evet. Sana bakarken çok acı çekiyor ama. Görebiliyorum. Yaşadığımdan dolayı anlıyorum galiba."
Hande yutkunup geri yaslandı arkasına. O kadar zordu ki. Şu an içinde bulunduğu durumda yaşamak. Milli takım dönemi bitseydi keşke hemen.
"Cidden aldattın mı?"
"Evet."
Dilay'ın umutsuzluğa kapıldığını gördü Hande. Sonunda ikna olmuş gibiydi. Hande'nin duygusuzluğa geri bürünüşüyle kendi kendine çıkarımlar yaptığını düşünmeye başlamıştı.
"Ben gideyim... Geç oldu."
"Saliha'ya söyle, bir daha yollamasın seni. Küçüksün diye eziyorlar bak, benden söylemesi."
"Daha geçen çantanı taşıttın."
Hande sırıtırken Dilay göz devirdi. Kapıyı açmıştı Hande onun için. "Hafif olmasa sana taşıttırır mıydım ben onu? Elif kendisininkini verecekti." Elif'in çantasını taşısa ölürdü herhalde Dilay.
"Bak yine düşünceli Hande oldun. Garipsin."
"Bipolarım." dedi Hande alayla. Gerçekti aslında, neyse ki kimse ciddiye almıyordu onu. Deli diyip geçiyorlardı.
"Bazen gerçekten çok ince düşünceli oluyorsun."
"Çocuklar için yatma vakti." Dilay somurttuğunda Hande omzundan ittirdi onu yavaşça. "Direkt uyuyorsun odaya gider gitmez."
"Sana da iyi geceler."
Dilay gittikten sonra Saliha'ya mesaj atmıştı, odaya gelip gelmediğini soruyordu. Saliha geldiğini söyleyince kapıyı kapatıp tekrar uzanmıştı yatağına. İyi gelmişti birisiyle konuşmak. Dilay'ın yargılamaları arkadaşlarından daha hafifti. Gözlerini kapattıktan kısa bir süre sonra dışarıdan gelen seslerle açmıştı gözlerini. Sesler gitgide anlaşılır hale geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wonderland,, hanzeh
Fanficbiz harikalar diyarını bulduk, sen ve ben onun içinde kaybolduk. ve bu sonsuza dek sürebilirmiş gibi davrandık.