you and i got lost in it

655 95 320
                                    

normal sartlarda bi bölümü yazmam ya da düzenlemem çok uzun surmuyodu ama bu bölüm 3k yani uzun, baya uzun

simdiye kadar yazdigim en uzun bolum olabilir tüm kitaplarım arasinda bilmiyorum ama bu cidden uzun ahapqnsiwöizw abartma diyeni vururum ha

o yüzden minik🤏🏻 bir şey söyleyecegim üc cizgi biraktigim yerden bölebilirsiniz normalde orda bitirecektim sonra bu bölümü uzun istedim. akıp gitsin istedim bölünsün istemedim AMA bölmek isteyen uzun sevmeyen varsa ordan bölsün

tamam çok konustuk yeter bölüme gecebilirsiniz iyi okumalar ballarim 🥺🤍




Hande alay edercesine elinde tuttuğu su
şişesini mikrofonmuş gibi uzattı Tuğba'ya.
"Liberodan blok yedin, ne düşünüyorsun?" Herkes gülmeye başlarken o keyifle sırıttı. Seviyordu arkadaşlarını delirtmeyi.

"Benden dayak yiyeceksin, ne düşünüyorsun?" Tuğba ayaklandığında Hande şişeyi yanında oturan Saliha'nın kucağına bırakıp kalktı hemen. "Eyvah!"

İkisi tüm sahayı sanki az önce çift antrenmandan çıkmamış gibi turlarken diğerleri gülerek izliyorlardı. Hande ve Tuğba sarılarak tekrar yan yana oturmuşlardı.

"Lan, Zehra nerede?" Ebrar sanki en değerli eşyasını kaybetmiş gibi eliyle iki yanını yokladı. Az önce 2 metre arkadaşını kaybetmişti. Gözden kaybolmuştu koskoca kadın.

"Ha kanka lavaboya gitti gelmeyince Mile'yi yolladım baksın diye."

Aslı'nın her şeyden habersizce yaptığı şeyi duyan Ebrar ayağa kalkıp alkış tuttu. "Aferin sana."

"Ne yaptım ki lan noluyor yine?"

Hande başını iki yana sallayıp ayağa kalktı. Ebrar'ı durdurup kendisi ilerledi koridora. Aslı suçlu değildi çünkü haberi yoktu. Ama bundan yararlanan Mile ile işi vardı.

Lavabonun kapısını açtığında sarılan Zehra ile Mile'yi görene kadar öfkeliydi. Onları gördükten sonra vücudundaki öfke boşalmıştı. Sanki tam tersi olması gerekiyordu. Ama öyle olmamıştı. Hayal kırıklığı yaşadığını sanıyordu Hande sözünü tutmayan Zehra'ya karşı. Ta ki bu görüntüyü görene dek. Zehra afallarken Melissa konuşmak için dudaklarını aralamıştı ama Hande elini kaldırdı.

"Sakın konuşma. Bundan sonra sadece takım arkadaşımsın. Gözümden daha fazla düşme."

Son sözlerini söylerken, bakışlarının odak noktası Zehra olmuştu.

-

Odaya ayrı ayrı gelmişlerdi Hande ve Zehra. Zehra sonradan gelen olmuştu. Ebrar ve Aslı'nın odasında ağlama seansı gerçekleştirmişti. Her şeyi öğrenen Aslı, Mile'yi lavaboya yolladığı için kendini suçlu hissetse de Zehra, öyle olmadığını birçok kez dile getirmişti. Kendisinden başka suçlu göremiyordu artık. Hande'nin güvenini art arda üç kez sarsmıştı. Defalarca. En çok da bu tavırlarını haklı çıkardığına üzülüyordu.

İçeri girdiğinde hiçbir şey söylemeden yatağına oturup bacaklarını göğsüne çekmiş, kollarını dolamıştı kendine. Başını yavaşça sola doğru çevirdi. Hande'nin de ona baktığını gördü. Gözleri dolmaya başladığında Hande'nin gözlerinin de buğulandığını gördü.

"Özür dilerim."

Sadece bu iki kelimeyi söyledi Zehra. Senden ufak sandığım bir şeyi saklayıp verdiğim sözü tutamadığım için. Seni hayal kırıklığına uğrattığım için. Sen korkakmışsın Hande, bense düşüncesiz.

wonderland,, hanzehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin