wonderland,, hanzeh

ı felt your arms twisting around me

bugünki işkenceniz bitti mi sandınız!!!

şaka bir yana, moraliniz bozukken okumayın isterseniz, diğer bölümde ki hanzeh sahnelerini de arttıracağım iki bölümdür mahrum kaldık çünkü farkındayım ama geçiş bölümü idare edelim 🙏🏻 iyi okumalar

-

"Konuşabilir miyiz biraz?"

Arabasına binmek üzere olan Hande'yi durdurmuştu Saliha.

"Aynı meselelerse hiç konuşmayalım." Saliha sinirle soludu.

"Aynı mesele. Antrenmanı bok gibi tamamladın. Gözlerinin haline bak. Hande, daha önce Zehra ile atlattığın bir dönem bu. Niye şimdi ondan kaçarak kendine daha da çok eziyet ediyorsun?"

"Zarar veriyorum etrafıma. Sende görüyorsun. Ondan uzak kalmak zorundayım. Buna izin vermeyeceğini de biliyorum. Benden nefret etmesi gerekiyordu."

"Başardın. Mutlu ol. Nefret etsin senden. Başkasıyla olsun. En başa dönün yine. Sonra sen ağla, sızlan. Ama bu defa geri gelmez Hande. Zehra bu defa sana geri dönmez. Sende onun başkasıyla olan mutluluğunu izlersin."

Saliha arkasını döndükten sonra tekrar ona döndü. "Gerizekalı!"

Rosa'nın yanlarına geldiğini görünce onun omzuna çarpıp girdi içeri. Hande'ye yetişme çabasından ötürü eşyalarını içeride unutmuştu.

"Gidiyor muyuz?" diye sordu Rosa ve Hande yere bakmayı bırakıp başını salladı.

"Sen sürer misin?" Rosa gülümseyip elini uzattığında Hande anahtarı avcuna bıraktı. Arabaya yerleştiler ve Hande'nin evine gittiler.

-

"Ben bunu koyuyorum masaya o zaman."

"Tamam, benim bir arama yapmam lazım. Bekler misin biraz?"

Rosa başını olumlu anlamda salladığında Hande tebessüm edip salona geçti. Kapıyı kapatıp telefonunu eline aldı ve Melissa'yı aradı. Telefonu açmamıştı. Oflayıp telefonu masaya bıraktı ve odadan çıkmak için hareketlendi. Kapıyı açtığında telefonu çalmaya başlamıştı. Kapıyı geri kapatıp telefonu eline aldı ve açtı.

"Hande?" Melissa'nın anlam vermeye çalışırcasına çıkıyordu sesi.

"Müsait misin?"

"Sayılır. Neden sordun?"

"Zehra hakkında konuşmamız lazım."

"Peki, gelebilirsin."

"Telefonda konuşalım. Seni görmek istemiyorum."

Melissa'nın gülümsediğine emindi. Karşısında olsa alay etmeye başlardı. Ama şu an Hande'nin ona tahammülü yoktu. Üstelik öfkesini kontrol edemezken Melissa ile karşı karşıya gelemezdi. Kendini durduramazsa kötü şeyler yaşanabilirdi.

"Tamam. Dinliyorum."

"Aramızda kalacak. Kimseye söylemeyeceksin."

"Söyleyecek misin artık?"

Hande derin bir nefes alıp mırıldandı. Rosa duymasın diye ayrıca çaba gösteriyordu.

"Zehra onu aldattığımı sanıyor. Rosa ile. Seneye gidiyorum burdan. Rosa da benimle geliyor. Sebebi Zehra'dan uzaklaşmam lazım."

"Neden uzaklaşman lazım?"

"Orasını sorma. Bir şey isteyeceğim senden."

"Benden?" diyip güldü Melissa. Hande'nin şimdiye kadar ki anlattıklarına bile anlam veremiyordu. Zehra ile sevgiliydi ve ondan uzak kalmak için elinden geleni yapıyor muydu yani? Aptallıktı bu. Kendisi olsa, bunun kıymetini bilirdi. Ama Zehra, o varken Hande'ye gidiyordu her defasında.