wonderland,, hanzeh

in wonderland

"Hey! Kapı!" Simge seslendiğinde kimse onu dinlemedi. Küçük evin içinde sanki sesini duyuramamış gibiydi. Dizinin en heyecanlı yerinde kalkıp kapıyı açmasını beklemiyorlardı herhalde!

"Simge!" Elif'in sesiyle ofladı.

Galiba bekliyorlardı.

Ayağa kalkıp kapıyı açtığında Hande ve Saliha'yı gördü. Üstelik Saliha'ya destek olarak onu yürüten Aslı'yı.

"Ah be Saliha. Nerenle içtin kızım ya!"

Simge ile Aslı onu koltuğa bırakırken Hande kapıyı kapatıp kimseye bir şey demeden banyoya girmişti. Elif ve İlkin mutfaktan çıkmışlardı.

"Hande nerede?" İlkin'in sorusuna karşılık Simge işaret parmağı ile banyoyu gösterdi. Saliha bacaklarını koltuğun tepesine koydu.

"Hande ve Rosa öpüştü." dedi Simge'ye doğru ve sonra gözlerini kapattı.

"Ne!" Simge, Elif'e dönüp bağırdığında Elif gergin bir şekilde gülümsedi.

"Açıklayabilirim."

"Demek Rosa o yüzden doğrudan odaya gitti ağlayarak."

"Rosa, Hande'yi öptü. Hande de ona çıkıştı muhtemelen ona üzüldü. Zehra, mahvoldu. Mile, onu teselli ediyor. Saliha içtiği için kendisini Hande'nin hala sahte sevgilisi sanarak onu dövmeye çalıştı. Ebrar, Saliha'nın kusmasında yardımcı oldu. Bu kısım iğrenç, pardon."

Saliha ayağıyla Aslı'yı dürttüğünde Aslı omuz silkti. Yalan değildi.

"Bir gün bensiz dışarı çıktınız ya bir gün!" Simge işaret parmağı ile gösteriyordu o 'bir'i. Ama o bir günde neler olmuştu neler...

"Ya arkadaşlar!"

Odasından sinirle çıkan kuzenine baktı Simge. Dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi. Bir bu eksikti.

"Yine ne oluyor? Odaklanmam gereken şeylere odaklanamıyorum."

Aslı araya girdi. "Sana da merhaba, Ay..."

"Aybüke." dedi genç kız dik bakışlarını ona yönelterek. "İki kere karşılaştık hala ismimi ezberleyemedin mi?"

"Herkesin sana taktığı lakaplar yüzünden. Ayrıca senin triplenmelerinden daha önemli işlerimiz var küçük hanım."

Simge başını salladı. Lütfen dur demekti bu onun dilinde. Aybüke Saliha'nın ayağının dibine oturdu.

"Tahmin edeyim, Hande yine Zehra ve Mile'yi kıskandı. Ve bu sefer kavga ile sonuçlandı."

"Hayır. Rosa, Hande'yi öptü. Ve bu sefer kavgadan bile kötü sonuçlandı." dedi Elif düzeltme yaparak. Onu şaşırtmayı başarmıştı.

"Oha. Bizim Rosa? Şu içerideki ağlak Rosa?"

Parmağıyla odayı gösterdiğinde İlkin göz devirdi. "Başka Rosa tanımıyoruz."

"Başka Hande ve Zehra'da tanımıyoruz. Buradan dönmeyecek. En az bir yıllık nur topu gibi ayrılıkları var." Gülerek konuşması Simge'yi delirtiyordu. Küçük kuzeni kaos delisiydi. Ya da sadece onu çıldırtmayı seviyordu.

"Handan nerede peki? Mahvolmuştur." Etrafa bakınarak söylemişti.

"Öyle oldu. Banyoda."

"Duş alırken ağlıyordur da kesin." Elif, Aybüke'nin omzunu sarstı.

"Lütfen bu olanlardan keyif almadığını söyle."

"Almıyorum." dedi sırıtarak. Elif onu rahat bıraktı. Deli gibi keyif alıyordu ve yapacak bir şey yoktu.