Beyaz dekolteli elbisemin askısını düzeltirken bi taraftanda aynadan kendime bakıyordum. Bu beyaz elbise hafif esmer tenime tam oturmuştu. Sade bir makyaj yapıp saçlarımada su dalgası yaptım ve son kez aynaya baktım.
"Yuhh be kızım bu ne güzellik" aynadaki kendime övgüler sıraladım. Egoist bi kız değildim ama bu güzelliğin hakkını yemek de ayıp olur şimdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendi kendime söylenirken telefonumdan bildirim sesi geldi. Gruptan gelmişti. Kızlar, aşağıda beni beklediklerine dair şeyler yazmıştı. Onları daha fazla bekletmemek adına çantamı alıp hızlıca topuklu ayakkabımı giymeye başladım. Selda çok sabırsız biriydi ve oyalanırsam bi ton laf ederdi, bunu bildiğim için hemen kendimi Ayça'nın arabasına attım.
"Vay vay vaayy bu güzellik şaka mıı" diyerek güldü Ayça.
"Kızım sen bu kadar güzel olmak zorunda mısın bee" bu sefer konuşan Seldaydı.
"Bu ülkede güzellik denince akla ilk gelen isim benim, unuttunuz herhalde" kendi kendime böbürlenmemle gülüştük.
Saat 22.30'a geliyordu ve biz çok popüler bi gece kulübüne gidiyorduk. Daha önce bir iki kez birlikte gitmiş ve çok beğenmiştik. Şimdi de o mekanda son işbirliğimizin başarılı geçmesini kutlayacaktık.
Arabanın durmasıyla geldiğimizi anladım. Ayça anahtarı valeye uzatınca hep birlikte içeriye girdik. Pekde fazla gürültülü olmayan hareketli bi pop çalıyordu. İçeceklerin olduğu bölüme oturduk. Hafif alkollü bişeyler söyledikten sonra etrafı incelemeye başladım. Gözüme biraz ileride oturan erkek grubu çarptı. 4 kişiydiler ve birisi sürekli bizim tarafa bakıyordu. Ünlü olduğum için genelde bu bakışlara alışkındım. Biraz daha dikkatli bakınca birini tanıdığımı fark ettim. Milli takım futbolcularından biriydi galiba. Geldiğimiz mekan zaten lüks olduğu için bi futbolcuyla karşılaşmam gayet doğaldı. Ama doğal olmayan bişey vardi ki o da o futbolcunun yanındaki çocuğun sürekli bana bakıyor olmasıydı. Bu bakışlar rahatsız edici bakışlar değildi, yüzümü dikkatle inceliyordu. Sanki her zerremi ezberlemeye çalışıyor gibiydi..
-Kerem'den-
O kız yine buradaydı. Daha önce de aynı mekanda görmüştüm. Çok duru bi güzelliği vardı ve bu güzellik her erkeğin dikkatini çekebilecek kadar fazlaydı.
İsminin Ece olduğunu öğrendiğim kız, sıkıldığını belli edecek şekilde etrafı incelemeye başladı. Bakışları bizim tarafa dönünce göz göze geldik. Pek umursamadan gözlerini Yunus, Barış ve halil üçlüsünde gezdirdi. Barışı fark edince bi süre duraksadı. Muhtemelen tanımıştı ki, tanımaması saçma olurdu. Barış euro 2024'ün başından beri çok popülerdi ve gittiğimiz her mekanda bizi tanımayanlar bile onu tanıyıp fotoğraf çekilmek için yanımıza geliyordu.
Bakışlarımı hâlâ yüzünden çekmemiştim. Dikkatle inceliyordum. Popüler bi futbolcuydum ve hayatımda birçok güzel kadın görmüştüm ama bu kızda farklı birşeyler vardı. Anladığım kadarıyla oda çok tanınan bi mankendi ama yüzünde en ufak bi ego belirtisi bile yoktu. Bu onun güzelliğine daha da güzellik katıyordu.
"Kanka yeter aq, gözlerinle yedin kızı" dedi Halil dalga geçerek.
"Vay bee bu gözler keremin kız kestiğini de mi görecekti" yunus gözyaşlarını siliyormuş gibi yapıp kahkaha attı.
"Olm ne abarttınız iki dakikada. Tanıdık geldi o yüzden bakıyorum" dedim salak salak gülen üçlüye bakıp.
"Kanka kusura bakma da bi zahmet tanıdık gelsin, karşındaki kişi sıradan bi kadın değil. Hasan Doğan'ın kızı"
"Tamam Barış napalım yani?"
Barış heyecanla sordu "Gidip tanışmaya ne dersiniz?"
Halille Yunus aynı anda "mükemmel olur" deyince benim birşey dememe fırsat vermeden ayağa kalkıp benide çekiştirmeye başladılar.
Bölüm sonu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.