3K 121 83
                                    

Barışla korku içinde bakışırken ev sahibine baktım. Tek kaşı havada sorgular şekilde bize bakıyordu. Aynı filmlerdeki gerilim sahneleri gibi. Sonra Barış aklına birşey gelmiş olacak ki heyecanla konuşmaya çalıştı. Ama sadece çalıştı.

"Magazin var öğrenmek o yüzden gizli."

Ev sahibi boş bakışlarla Barış'a bakarken Barış'ın ne demeye çalıştığını anlayıp tercüme ettim.

"Yani biz uzun süredir beraberiz ve hep ciddi düşünüyorduk. Magazin önünde millete yansıtmak istemediğimiz için herşeyi gizli bir şekilde hallettik ondan duymamışsınızdır. Bunu tahmin ettiğimiz için evlilik cüzdanını getirmiştik. Buyurun." hayır asla tahmin etmemiştik. Sadece fazla yalana batmıştım ve düzeltmenin tek çaresi başka yalanlardı.

Cüzdanı ev sahibine verip gergince bekledim. O sırada Barış kulağıma sessizce fısıldadı.

"Teşekkür ederim. Bi anda aklıma gelince heyecan yaptım konuşamadım. Hep olur bu."

Gülümsemekle yetindim. Bende heyecan anında çok saçmalardım. Tüm kelimeler dilime dolanır sanki başka bir dilde konuşuyormuş gibi olurdum. O yüzden Barış'ı anlıyorum.

"Ee tamam veririm bu evi size vermesine de şartları anlattı mı Dursun?"

Ne şartı?

"Ne şartı?" diye iç sesimi duyar gibi sordu Barış.

"Ah çocuklar ben alamazsınız diye anlatmadım. Ev sahibi sizin alt katınızda oturuyor. Bi önceki kiracı kira vermeden bi anda kaçtığı için arada sırada sizi kontrole gelmek istiyormuş."

"Ama ben Barış oğlumu severim, sende çok iyi kalpli bi kızıma benziyorsun. Kontrol amaçlı değilde bi çayınıza gelirim. Durumlar ne diye de göz atarım. Korkum büyük. Çok zarara girdim."

Haksız değildi fakat alt katta oturması Barışla evlilik rolünü devam ettirmemiz gerektiği anlamına gelir. Girdik bi bataklığa batmadan çıkalım bari.

İtiraz edeceğini düşünürken Barış'ın cevabı beni oldukça şaşırtmıştı.

"Olur amcam çık çık gel ne zaman istersen. Kapımız hep açık sana. Hem benim güzelim çok güzel çay yapar kesinlikle bağımlısı olursun." dedi.

Barış'ın dedikleri beni fazlasıyla şaşırtırken daha çayımı içmemiş olmasına rağmen bu dedikleri üstümde büyük bir yük oluşturmuştu. Çay demlerin demlemesine de normal çay işte.

"Tabi, tabi istediğiniz zaman gelin. Karınızı çocuklarınızı alın gelin. Demlerim güzel çayımı." Son cümleyi dişlerimin arasından Barış'a ters ters bakarken söylemiştim.

"E anlaştık o zaman gençler. Siz şimdi gençsiniz. Geceleri fazla ses çıkarmayın haa." dedi göz kırparken. Tatlı tonton amca dedikte biraz arsız mıydı? Hayır gerçekten evli olsak bile onaneydi ki?

Barışta sinirlenmiş olacak ki cevap vermeden kafa sallamakla yetindi.

"Hayırlı olsun çocuklar." dedi Dursun abi.

"Amca biz bugün yerleşiriz eve o zaman." dedim

"Olur olur tabi."

"Bizim iş uzun gidelim artık amca sen bana numaranı ver geldiğimizde anahtar falan alırız." dedi Barış ve numaralarını verdiler.

"Kolay gelsin Dursun abi!" diye seslendim dükkandan çıkarken.

İkimizde konuşmadan arabaya ilerledik. Arabaya binince Barış yumruğunu uzattı. Ben anlayıp yumruğuna yumruk tokuşturdum.

Ev Arkadaşım | Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin