Barış'tan
Gece uyandığımda etrafa bakınmamla uyuyakaldığımı anladım. Doğrulurken tüm her yerim ağrıyordu amına koyayım. Yarın maçım var sıçtım. Daha fazla ağrı çekmemek için yarım açık gözlerimle odaya gittim. Yatağa yattığımda yanımda bişey hissettim. Yastık olduğunu düşünüp sarılarak tekrar uykuya daldım.
Miray'dan
Sabah üstümdeki ağırlık uyanmama sebep oldu. Yorgunluk bana bu kadar ağırlık yapar mı? Gözlerim kapalı oturmaya çalışırken üstümdeki ağırlık bunu engelledi. Bu yorgunluktan değildi. Üstümde birşey vardı. Gece deprem falan oldu da üstüme dolap mı düştü yoksa. Gözlerimi açıp üstümdekine baktım. Gördüğüm şey beni kollarıyla sarmış sarı, kıvırcık bi kafaydı. Şok halinde ufak bi çığlık koptu ağzımdan. Barış bi anda sıçrayıp yataktan düştü. Herşeyi unutup bayılacak kadar kahkaha atmaya başladım.
"Lan ne oluyor?"
"Se- sen bu- burd-" Şuan tam anlamıyla gülmekten konuşamıyordum.
"Ben yataktan düştüm evet de senin yatakta ne işin var?" diye bana sordu.
"Akşam koltukta uyuyunca bende yatağa yattım. Asıl senin ne işin var? Bi de sarılmış ahtapot gibi."
Der demez Barış bi anda bağırmaya başladı.
"AHTAPOT MUSUN! ÖRÜMCEK MİSİN! MEEEERT GÜNOOOOOOK!!"
"NE BAĞIRIYORSUN BARIŞ!" diye çıkıştım korkuyla.
"Hiç, aklıma geldi de biliyor musun Mert'in o kurtarışını."
"Bilmez olur muyum. Nasıl korkmuştum."
"E sen maç izliyorsun?"
"İzliyorum?"
"Beni nasıl tanımadın Dursun abinin dükkanda."
"Tanımama değil. Bi yerden tanıdık gelmiştin zaten de acelem olduğundan dikkatli düşünemedim."
"Anladım."
Şuan Barışla ben yatakta o yerde oturmuş futbol muhabbeti yapıyorduk.
"Lafı bozdun. Senin yatakta ne işin var?" diye sordum.
"Hatırlamıyorum ki. Galiba gece kalkıp geldim. Eski evimde de hep televizyon karşısında uyuyakalıp uyandığımda yatakta olurdum."
"Bu alışkanlığına son vermen lazım ama. Sonuçta anlaştık bir gün sen koltukta bir gün ben. Hem tamam geldim yattın da niye sülük gibi yapıştın?"
"Gece uyurken ne yaptığımın farkında mıyım sanki?"
"İyi tamam."
"Şey denk gelmeyebilir o yüzden bişey sorabilir miyim?" dedi boynunu eğip eliyle ensesini kaşırken.
"Sor." dedim.
"Ya maç günleri yatakta ben yatsam olur mu?"
Birşey diyemezdim. Sonuçta adam futbolcu o kadarda vicdansız değiliz hocam.
"Ha tabi tabi saçmalama olur."
"Teşekkür ederim" dedi yerden kalkarken. "Bu arada saat kaç?" sorduğu soruyla hızla saate baktım. Derse geç kalmak istemiyordum. Ama gördüğüm şey beni tamamen yıkmıştı. Saat öğlen 1 olmuştu bile. Yani şuan son dersimde olmam lazım aslında.
"Offf sikeyim böyle işi ya!" diye söyledim.
"Noldu?"
"Daha ne olsun saat 1 olmuş bile! Dersi kaçırdım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım | Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Çocuklar ikinizi de üzmek istemem ama ev sahibi sadece evli çift arıyor üzgünüm."