V İ S A L

2

Gecenin bir yarısı kapım,alacaklı gelmiş gibi yumruklanırken yerimde sıçradım.Saate baktım,gecenin ikisiydi.Nöbetten gelmiş,uyumaya çalışıyordum burada ! Üzerime hızlıca sabahlığımı giyip yatak odamdan çıktım.Merdivenleri inerken o kahrolası yumruk bir kez daha kapıya indi.

" Geliyorum! Patlama. "

Derin bir nefes verip kalan yolu koşarak tamamladım ve kapıyı açtım.Gördüğüm manzara ile donakaldım.Ellerim refleksle ağzıma kapandı.Monte ve Fedel'in arasında,tişörtünde koca bir delik ile ayakta zar zor duran Ruslan'ı görmeyi beklemiyordum.

" Bıçaklandı.Pansuman ve dikiş atılması gerek " dedi,Fedel aceleci bir tavırla.Geçmeleri için kapıyı sonuna kadar açtım.
Ruslan,Monte'nin kol desteğine itiraz edercesine önden geçerek salona yöneldi.

" Tanrım,burası hastane değil ki! "

Aklımı oynayacaktım! Gecenin bir yarısı eli silahlı mafya bozuntularının evimde oluşuna mı sinirleneyim,yoksa Ruslan için mi endişeleneyim ?

" Bayan Malik,doktor değil misin? Dik gitsin işte. "

Monte ayısına,dik dik baktım.Ruslan yavaşça kanepeye otururken bacaklarını iyice açarak,başını geriye attı.Muhtemelen canı çok yanıyor olmalıydı.Derin bir nefes alıp önünde eğildim ve kanlı elini yarasından yavaşça çekip bir göz attım.

" İç kanama olup olmadığını anlamamız için röntgen çekilmesi gerek. "

Neyse ki kesik çok derin değildi.Ruslan'a bir bakış attığımda,her ne kadar yüzünü ifadesiz tutmaya çalışsa da ara ara buruşan dudakları gözümden kaçmadı.Bana değil,doğruca tavana bakıyordu.

" Hastaneye gidemez,tutanak tutacaklar.Polisler bir ton iş çıkartacak. "

Ona tekrar baktım.Şakağından aşağı akan ter damlaları,boynuna kadar inerken acı acı inlememek için dudaklarını sıkıyordu.
Gözlerimi yumdum ve derin bir nefes verip Fedel'e baktım.

" Bana banyodan temiz bir havlu,sıcak su ve ilk yardım çantasını getir. "

Fedel başını sallayıp,hızlı adımlarla merdivenlere yöneldiğinde tepemizde dikilen Monte'ye sertçe baktım.

" Ne dikiliyorsun orada ? Açıl biraz,nefes alsın. "

" Kusura bakma,düşünemedik. "

" Bakıyorum! Bu çocuk bıçaklanana kadar siz neredeydiniz ? "

Onu azarlarken yutkunup çatık kaşlarla kapıya doğru yürüdü.Muhtemelen gidip dışarıyı kolaçan edecekti.Bencede kendi iyiliği için böylesi daha iyi olurdu.Beceriksiz Fedel geri dönene dek,nefes alışverişi düzensizleşen Ruslan'a bir bakış attım.

" Nasıl oldu bu? "

" Oldu işte " dedi sıkılı dişlerinin arasından.Kaşlarımı çatarak ona uzun uzun baktım.Derin bir nefes alıp ayağa kalktım ve hijyen prosedürü gereği ellerimi yıkadım.Geri döndüğümde Fedel nihayet istediklerimi getirmişti.Yeniden diz çöküp çantayı karıştırdım ve makası aldım.

" Tişörtünü kesmek zorundayım. "

Cevap vermeyince siyah kumaşı boğaz kısmına kadar kestim.Şimdi kesik çok daha kötü görünüyordu.
Kan,kas ve terle kaplı vücuduna bakarken bir an duraksadım.
Dağılan dikkatimi toparlamaya çalışırken eldivenleri giyip şırıngayı küçük narkoz şişesini sapladım.