V İ S A L

16

Soğuk,yağmurlu ve alabildiğine yeşillik.İşte tam olarak böyle bir yere gelmiştik.Orman desem,orman değil ... Köy desem,pek köye de benzemiyor.Açıkcası dağın başına gelmiştik,işte itiraf ettim kurtuldum.
Hayatımda ilk defa yer yatağında uyumuştum.Çok rahatsız ediciymiş,bir daha olmasın lütfen.Uyanır uyanmaz,yavaşça doğruldum ve gözlerimi açıp kapatarak etrafa bakındım.Ev ahşaptandı ve bence küçüktü.Ruslan'ın söylediğine göre buradaki herkes bu tarz dağ evlerinde yaşıyorlarmış.Pek benlik değildi.Acayip üşümüştüm.Kenardaki peluş sabahlığıma uzanıp üzerime geçirdim ve kaldığımız odadan çıktım.Küçük,dar koridoru geçerken kulağıma televizyonun sesi geliyordu.Önce salona girdim.Polat Emir şeyi izliyordu... Ee,kimdi bu kadın? Müge Anlı !

" Morning yenge. "

" Gunaydin " diye mırıldandım.Polat Emir kocaman olmuş gözlerle bir kahkaha attı.

" Vay,öğreniyorsun kız. "

Ne dediğini anlamasam da usulca başımı sallayarak gülümsedim ve kanepeye oturdum.Bu programı seviyordum,konuk olan insanlar sürekli kaos çıkartıyorlardı.Tartışmalarını izlerken keyif alıyordum.Ben televizyona dalmışken kapı aniden açıldı ve Ruslan beni görünce bir an duraksadı.

" Ne yapıyorsun? "

" Muge'yi izliyorum. "

Bir televizyona,bir de bana baktı.Başka da bir şey demedi.Yanıma gelip yanaştığında kollarımı beline sarıp çenemi kaldırarak ona baktım.

" Bu sefer kimi öldürmüşler? "

Eğilip alnımı öperken göz ucuyla televizyona baktı.Gözlerimi yüzünden ayıramadım,sabahın bu saatinde bile ne kadar mükemmel görünüyordu.

" Torunu dedesini öldürmüş herhalde.Miras kavgasıdır muhtemelen. "

Hızlı bir nefes çekip kocaman olmuş gözlerle ona baktım.

" Ay,bu gerçek mi? Yazık. "

" Tabii kızım,burası Türkiye.Her şey yaşanabilir burada. "

Kahvaltıyı da yerde yaptık,masa neden yoktu hiç anlamamıştım.Burada her şeyi yerde mi yapıyorlardı? Gerçekten çok konforsuz,derme çatma bir yaşam tarzıydı.İlk defa Kuymak yedim,adı buydu herhalde.Mısır unu,peynir ve tereyağdan yapılıyormuş.Çok yağlı ama aşırı lezzetliydi.

" Bu krep mi? "

" Kaygana onun adı yenge. "

" Hayır,bu krep " dedim inatla.Basbaya,bildiğimiz omlet tarzında sarılmış krepti işte.Aksel sinirlenmiş gibi derin bir nefes çekti.

" Kaygana. "

" Krep. "

" Kaygana."

" Krep. "

" Oğlum,karımla inatlaşmasana.Krep diyorsa kreptir.Bundan sonra Kaygana demiyoruz,Krep diyoruz. "

Aksel,çatalını tabağına atıp bir " çık,çık " sesi çıkartıp,Ruslan'a ters bakışlarını dikti.

" Bu da iyice hanımcı oldu.Koskoca Rus mafyasının düştüğü hallere bak. "

" Ben halimden memnunum kardeşim.Sana da tavsiye ederim.Karıcığıma pişiden de yedireyim biraz. "

Bana elinde tuttuğu yuvarlak,hamurumsu bir şeyi uzattığında bir ısırık almadan önce mırıldandım.