Yatakta döndüm ve gözlerim kapalı,sırt üstü bir halde yatakta uzanırken yüzüme vuran güneş ışığıyla kolumu gözlerime bir kalkan misali kapattım.Gözlerimi açmakta zorlanırken,kolumu yüzümden çekip yavaşça göz kapaklarımı açıp kapattım.Güneş ışıklarının huzmesi tavana yansıyıp gözlerime çarparken tek yaptığım gözlerimi ışığa alıştırmaktı.Uyku sersemi bir halde başımı sağa doğru çevirdiğimde
kaşlarımı çattım ve sertçe yutkundum.Farkında olmadan refleksle yatakta avucumdan destek alarak yavaşça doğrulmuştum.Çarşafı sertçe ittirdim ve ayaklandım.Banyoya ilerledim.Aynaya baktım.Hala yorgun gibiydim.Dün akşam ki nişan organizasyonu oldukça tuhaftı.Çok gürültülü,çok kalabalık,bolca dans etmeli ve baya yorucuydu.Muhtemelen gece boyunca salak gibi görünmüştüm çünkü ne danslarını biliyordum ne de adetlerini.Acayip bir kültür karmaşası içinde sıkışıp kalmıştım.
Hızlı bir duş alıp banyodan çıktım ve giyinmek için eşyalarıma bakındım.Elimden geldiğince sakin davranmaya çalışıyordum ama kalbim deli gibi çarpıyordu.Bugün resmen karı koca olacaktık.Yani ailesine göre... Ya da dinlerine göre.Emin değildim,tam olarak olaya hakim değildim.
Neden adetlerinin bu kadar yorucu olduğunu düşünüyordum.Hiçbiri hoşuma gitmemişti.Fazlaca gerikafalılık ve baskı doluydu çoğu şey.Bence bu tarz dayatmalara hiç gerek yoktu ama Ruslan'ın babaannesi çok tuhaf bir kadındı.Laftan anlamıyordu ve ailenin iplerini çoktan eline almış,diktatör bir kadındı.
Kıyafetlerimi giydim ve aynadaki yansımama baktım.Saçlarımı düzeltirken kapım tıklatıldı.Swan,kapı aralığından başını uzatarak beni baştan aşağı süzdü.
" Günaydın. "
'' Günaydın ... az önce bir şey oldu. ''
Tanrım,ne olmuştu yine? İçeri girip ufak bir özet geçtiğinde ses tonu inanılmaz derecede şaşkındı.Kısaca anlatmak gerekirse abim ve Ruslan aşağıda tartışmışlardı.Mükemmel (!) Şu anda bize lazım olacak şey çatışmak mıydı cidden?
" Ve son olarak,birbirlerine silah çektiler. "
" Ne ?! " dedim ses tonuma hakim olamayarak.Tüm bunların ben uyurken yaşandığına inanamıyordum.Ellerimi açık ağzımın üzerine kapatırken bir an hiçbir şey söyleyemedim.
" Şaka mı yapıyorsun? "
Ama son derece ciddi görünüyordu.Bir elini bukleli sarı saçlarının arasından geçirirken kaygısız bir tavırla omuz silkti.
" Ben şaka yapmam."
Yerimde huzursuzca kıpırdanıp,hafifçe yutkundum.Swan derin bir nefes verip,burnunu kırıştırarak bana buzdan farksız tiksinti dolu bir ifade ile baktı.
" Çok salaksın. "
" Başlama yine! "
" Öylesin.Madem bu çocukla evlenecektin,neden bizi aptal yerine koydun? "
Gözlerim kocaman oldu.Burnumdan soludum çünkü baya öfkelenmiştim.Şimdi bizde birbirimize her an silah falan çekebilirdik.
" Biz evlenmeyecektik! Ailesi zorladı. "
Gözlerini devirerek bana döndü ve dik dik suratıma baktı.Bazen bakışları yemin ederim korkmama neden oluyordu.
" Mış,miş ... Artık gerçekleri itiraf mı etseniz? Çocuk gibi davranıyorsunuz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V İ S A L
Non-FictionSığındığı her şey onu helak etmiş, tufanın içinde boğulmuştu. Kuyuya atılmış, üç kuruşa da satılmıştı. O yüzden sevgi üzerinde emanet duruyordu.