SELAAM, UZUN ZAMANDIR BU BÖLÜMÜ BEKLİYORSUNUZ. UMARIM BEKLEDİĞİNİZE DEĞECEK BİR BÖLÜM OLACAK. KEYİFLİ OKUMALAR.....
BECKY'NİN GÖZÜNDEN
Freen bayıldıktan bir süre sonra tekrar gözlerini açtı.
Olanlar karşısında şaşkınlığımı gizlemedim çünkü bi beni hatırlamayıp düşman diyor bir hatırlıyordu. Acaba şimdi ne diyecekti bilmiyorum.
O özlediğim gözleri beni bulunca öyle bir baktı ki bana içimde yıllar sonra ilk defa bir heyecan hissetmiştim.
"Becky ile yalnız konuşabilir miyiz?" diye sordu ortaya.
"Tabii ama kendini yormamak şartıyla." dedi, Fahlada.
"Tamam." dedi, sadece Freen.
Herkes çıktıktan sonra yanındaki sandalyeye oturdum.
"Ne konuşmak istiyorsun?" diye sordum.
"10 sene önceyi, abini ve benden kaçıp başkasıyla nişanlanmanı." demişti, parmağıma bakıp.
Doğru ya parmağımda bi söz yüzüğü vardı. Freen gelmeseydi kısa süre önce nişanlanacaktım.
"Nişanlanmadım. Bu söz yüzüğü sadece. Senin geldiğin gündü nişan. Ayrıca istemeyerek nişanlanıyordum ben." diye bir açıklama yaptım.
"Bu nişanda abimin parmağı var deme bana!" diyerek kızgınlığını gösterdi.
"Maalesef ki evet." dedim, başımı öne eyip.
"Niye kabul ettin pekii?" diye sordu, sakin kalmaya çalışarak.
"Abim, hala peşimde olduğunu ve yerimi bulduğunu öğrenmiş ve beni hala bir tehdit olarak gördüğü için hem de illegal işlerini büyütmek için Henry ile evlendirme kararı aldı. Niye kabul ettim kısmına gelirsek, seninle tehdit etti beni. Ya onun olurmuşsun ya da kara toprağın. Klasik erkek tehdidini yaptı. Sana bir şey olsun istemiyorum o yüzden de nişanlanıyordum. " dedim, her şeyi anlatarak.
" Her şeyi bildiğime göre evlenmene gerek yok. Bak bende iyileştim. Taburcu olur olmaz buradan çeker gideriz. Kimse bizi biz istemedikçe bulamaz. " dedi, yatakta olan ellerimi tutarak.
"Tch Tch Tch. Maalesef hiç bir yere gitmiyorsunuz Freen. Becky nişanlanacak ve Henry ile evlenecek yoksa seni kaybeder. Ve ben sözümü her zaman yerine getiririm. Bunu ikinizde biliyorsunuz." diyerek. İçeri abim girdi.
O an kırmızı görmüş boğa gibi burnundan soluyan bir Freen gördüm. Tam ona karşı atılacaktı ki durdurdum.
"Git burdan abi! Bunu konuşmanın yeri değil şu an." diyerek Freen'i tuttum.
"Az önce siz konuşurken öyle değildi ama küçük kardeşim. Ben konuşunca mı böyle oldu ha." diyerek rahat bir tavır sergiledi.
"BECKY HİÇ KİMSE İLE EVLENMEYECEK RİCHARD! ONA DOKUNURSAN SENİ YAKARIM!" diyerek adeta kükredi Freen.
"Kardeşime tabii ki dokunamam Freen ama Becky'nin de dediği gibi seni toprak altına göndermekten hiç çekinmem." diyerek Freen'e güldü.
"Senin gibi abi olmaz olsun! Senden iğreniyorum." dedim, iğrenerek ona baktım.
"Henry ile akşam nişanın var Becky. Doktor olduğun için nişanı bugüne ertelemek zorunda olduğunu duyurdum ve şükür ki herkes anlayışla karşıladı. Bu sefer bir yere kaçma. Sende öyle Freen. Aşkının nişanında olmak en çok senin hakkın sonuçta." diyerek kalktı ve gitti.
Freen ve ben olduğumuz yerde çakılı kaldık sanki. Ağzımı açmadan gitmişti.
Sessizliği bir süre sonra Freen bozdu.
"Bu nişan olmayacak. Bir planım var. Beni bugün taburcu ediyorsun ve gizlice ikimizde Türkiye'ye kaçıyoruz. Abin bizi orada bulamaz." diyerek konuştu.
"Olmaz! Daha tam iyileşmeden seni asla taburcu etmem!" diyerek çıkıştım.
"Beni taburcu etmezsin ama gidip o sarı keçiyle evlenirsin öyle mi?!" diyerek kaşlarını çattı.
"Ben bunu mu dedim şimdi yaa! Seni düşünüyorum şurada." diyerek yatağın ucuna oturdum.
"10 senedir düşündüğün yeter. Şimdi düşünme sırası bende. Hem söz veriyorum, tam iyileşene kadar sözünden asla çıkmayacağım yeter ki Türkiye'ye gidelim." diyerek yavru köpek bakışlarıyla baktı bana.
"Off! Tamam başımın tatlı belası öyle olsun ama söz verdin, sözümden çıkmak yok!" diyerek uyardım.
"Söz, söz çıkmam ki hiç sözünden." diyerek çocuk gibi sevindi.
Kızlarda içeri girince onlara da anlattık planı.
Her şeyi hazır edip gizlice hastaneden çıktık.
Kızları ve Fahlada'yı da alıp ki zaten yıllık izin isteyecekti Türkiye'ye doğru yola çıktık.
Yeni maceramız hayırlı uğurlu olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktorum Ol ( G!P)
FanfictionFreenbecky kurgusu. +18 SAHNELER OLACAK.... G!P KURGUDUR...