Beyin Tümörü

118 22 27
                                    

BECKY'NİN GÖZÜNDEN

Freen'i karşıma görümce şok olmuştum. Hem yıllardır görmüyordum hem de ilk defa elbiseyleydi karşımda.

İnterseksüel bir birey olarak elbise giymem diyordu oysa. Nasıl sakladı o kısmını bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki elbise çok yakışmıştı Freen'e.

Freen gidince peşinden bende gittim.

Freen karşımda bayılınca şok olmuştum. Apar topar hastaneye kaldırdık ve tetkikler yapıldı. Bu zaman zarfında da hala baygındı.

Tetkikler çıkana kadar ben odama geçtim.

Lafta ona kılımı kıpırdatmayacaktım ama onu o halde görünce çok korkmuştum ve sözümü çiğnemiştim.

Hastaneye götürmüş, her tetkikte yanında olmuştum çünkü interseksüel olduğunu kimse bilmiyordu, üstünü giydiriyordum.

Onu gördüğümde anlamıştım onu çok özlemiştim.

Kapının çalması ile kendime geldim.

"Gel." diyerek seslendim.

Hemşire içeri girdi.

"Freen Sarocha Chankimha uyandı ve tetkiklerde çıktı." diyerek elindeki dosyayı bana uzattı.

"Tamam. Siz Freen Hanıma dikkat edin ben birazdan geleceğim." diyerek dosyayı aldım.

"Tamam efendim." diyip çıktı hemşire.

Dosyayı elime aldığımda sanki başımdan kaynar sular dökülmüştü.

Freen'in tetkik sonuçlarına göre onun beyninde tümör vardı.

Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Elim ayağım boşaldı.

Ne demek beyin tümörüydü yaa!

Kendime gelmeye çalıştım ve daha iyi hissedince dosyayı elime alıp Freen'in bulunduğu 202 numaralı özel odaya doğru yürümeye başladım.

Nam, Heng, Faye ve Yoko kapıdaydı.

Beni görünce yanıma geldiler.

"Freen'in nesi var Becky?" demişti Nam sesinden anlaşıyordu ne kadar korktuğu.

"Kardeşimin neyi var Becky? O iyi olacak mı?" diye sordu Faye bu seferde. Sesi titriyordu.

"İçeri geçelim Freen ile birlikte öğrenirsiniz ama kendinizi tutup Freen'i telkin etmenizi tavsiye ederim. Yoko, senden ricam artık Freen'e karşı nefretini unut ve yanında olmaya çalış." dedim, hepsine bakıp Yoko'nun elini tuttum son cümlemde.

"Tamam abla. Sen öyle diyorsan öyle olsun bakalım." diyip gülümsedi Yoko.

Önden ben arkadan onlar geçti.

Freen'in önüne gelip serumunu ve kendisini kontrol ettim.

"Becky..." dedi, bana bakıp.

"Efendim Sarocha." dedim, yüzüne bakmıyordum.

"Bana hala kızgın mısın?" diye sorarken elimi tuttu.

"Bu konuyu konuşmayalım. Tetkiklerin çıktı." diyip dosyayı açtım.

"Eee sonuçlar ne?" derken yerinden doğrulmaya çalıştı.

"Yat. Kalkma." dedim net bir şekilde.

Geri yattı.

"Bak nasıl diyeceğim inan bilmiyorum ama demekte zorundayım. Maalesef beyninde tümör var." derken sesimin titrediğini hissettim.

"Neee!" dedi herkes aynı anda.

"Ne zamana kadar ömrüm kaldı peki?" diyerek sordu Freen.

Yüzünde mimik oynamıyordu.

"Net bir şey diyemem." dedim, hala ona bakmıyordum, bakamıyordum çünkü bakarsam ağlardım.

"Tedavisi var mı peki?" diye sordu Nam ve Faye aynı anda.

İkisi de ağlıyordu.

"Var, ameliyat ama çok riskli. Tümör hafıza merkezinin orada bulunuyor. Ameliyat sonucunda hafızasını kaybedebilir ve bu uzun süreli olabilir." dedim, bu sefer yüzüne bakıyordum.

"Olmaz! Ameliyat olmak istemiyorum!!!"diyerek bağırdı Freen.

"Freen, ameliyat olmazsan da öleceksin. Yapma güzel kardeşim." diyerek yanına geçti Nam.

"Freen, ilk defa abla dayağı yemek istemiyorsan o ameliyatı ol." dedi Faye ağlamaya devam ederken.

"Olmak istemiyorum. Ölmek istiyorum. Becky'i unutmak istemiyorum. Anılarımı unutmak istemiyorum." dedi ve ağlamaya başladı.

O an kalbime bıçak saplandı.

Koşarak yanına gittim ve ellerini sıkıca tuttum.

"O ameliyatı ol Freen. Lütfen, yalvarırım ol. Bizim için o ameliyatı olmak zorundasın." derken ağlamaya başladım.

"Senin olmadığın bir hayat istemiyorum!" diyerek ağladı, ellerimi tutup öptü.

"Asıl ben senin olmadığın bir hayat istemiyorum. O ameliyatı olmazsan seni asla affetmem Freen." diyerek ellerine öpücük kondurdum.

"Tekrar biz olacaksak o ameliyatı olurum." dedi, ağlayışlarının ardından.

"Tamam. O ameliyatı ol ve biz olalım." dedim, gülümseyerek.

"Tamam, o halde ameliyatı olacağım." dedi, Freen'de gülümsedi.

"Benim çıkmam lazım işlerim var. Freen sizlere emanet. Birazdan yemek gelir onu yedirin. Yemezse beni çağırın ben yediririm." diyip masanın üstüne bıraktığım dosyayı geri aldım.

"Ben hastane yemeği sevmiyorum ama yaaa!" diyerek mızmızlandı Freen.

"Akıllı bir hasta ol ve gelecek olan yemeği ye yoksa ben yedirmesini bilirim. Yaparım bilirsin Freen." diyip ciddi bir şekilde baktım.

"Offf tamam yaaa." diyerek dudağını üzdü.

"Büzme dudağını." diyip çıktım...

Doktorum Ol ( G!P) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin