"Selaaamm gençler ve kendini genç hissedenlerrrr!" diye bağırarak neşeyle sınıftan içeri girdim.
"Hahahaha! Geldi bizim deli." diyerek bana bakıp güldü Apo.
"Hoş geldin Apocuğumm." diyerek yanağından makas alıp sırama oturdum. Tek oturuyordum.
Ders zili çalıp matematik öğretmeni Bayan Fay Khanapat içeri girdi. Ardından da bir kız.
Ben hariç herkes ayağa kalktı.
"Günaydın çocuklar. Oturabilirsiniz." diyerek gülümsedi ve öğretmen masasının önünde durdu.
Kıza bakarak konuşmaya devam etti.
"Bu yeni arkadaşınız Rebecca Patricia Armstrong. Tam burslu olarak bu sene okulumuzda okuyacak. Ona iyi davranın lütfen." demişti.
"Tamam hocam." demişlerdi hep bir ağızdan.
"Rebecca'cım sen Freen'in yanına geç otur." demiş ve benim yanımdaki boş sırayı göstermişti.
"Olmaz! Oturamaz!" diyerek ayağa kalktım ve çıkıştım.
"Nereye oturacağım peki? Yere mi? İstemiyorsan sen yerde oturabilirsin çünkü burada oturacağım." diyerek kaşlarını çattı karşımdaki kız ve çantasını sıraya koydu.
"Oouuuuu! Şimdi fena yandın!" diyerek konuştu sınıftakiler.
"Beni tanımıyorsun galiba!" diyerek sinirle konuştum.
"Aşk olsun yaa! Seni kim tanımıyor. Ukala Sarocha Chankimha!" diyerek kahkaha attı.
"Sen bana ukala mı dedin! Şimdi bittin kızım sen! Bu okula geldiğine pişman edeceğim seni! Seninle uğraşmadığım an olmayacak emin ol!" diyerek elimi yumruk yapıp sıraya sertçe vurdum ve sınıftan çıktım.
Teneffüs olur olmaz ekibi topladım.
"Bu kız hakkında bulabildiğiniz kadar bilgi toplayın! Benimle uğraşmanın bedelini ağır ödeyecek o!" diyerek öfkeyle dişlerimi sıktım.
"Tamamdır. Sen merak etme o iş bende." demişti Foy.
ERTESİ GÜN SABAH
Foy ve diğerleri tüm bilgileri toplamıştı.
17 yaşındaymış 3 ay sonra 18 olacakmış. Babası bay Armstrong ise doktormuş ama buna rağmen kızı burslu okuyordu.
Fobisi bir köpekle aynı ortamda olmakmış ve bizde onu bir köpekle aynı ortama sokacaktık.
Okul çıkışı gelip çatmış ve Kirk zararsız olduğunu söylediği bir köpek getirmişti. Benimle alay etmiş olabilirdi ama birine zarar verecek kadar cani de değildim.
Okulda kimse kalmayana kadar bekledik ve Rebeccayı kolundan tutup basketbol sahasına kadar sürüklemeye başladık.
"Ne oluyor! Ne yapıyorsunuz bana? Beni bırakın lütfen!" diyerek bağırıyor, elimizden kurtulmaya çalışıyordu.
Basketbol sahasına bırakıp ardından köpeği getirmeye başladılar.
"En büyük fobinmiş diye duydum. Korkularının üzerine gidip fobini yenme vaktin geldi ufaklık." derken kahkaha attım.
"Lü-lütfen köpeği götürün! Nolur yalvarırım size."derken korkudan keklemişti ve gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.
"Bunu bana sataşmadan önce düşünecektin küçük şey. Getirin köpeği!" diyerek talimat verdim.
"Yalvarırım yapma! Çok özür dilerim. Yalvarırım yapma! Nolur, çok korkuyorum." diyerek daha çok ağlıyor geri geri gitmeye başlıyordu.
Köpeği sahanın içine soktukları anda kilitledim kapıyı.
Köpek bir kaç kez havlayınca Rebecca korkudan sahanın içinde koşmaya başladı. Tabii ki köpekte peşinden koşuyordu.
O an bende korkmuştum çünkü köpek denildiği gibi uysal değildi.
"Hani uysaldı lan bu köpek!" diyerek sahanın kilidini açtım ve koşarak Rebeccanın önüne kendimi siper ettim. Köpek bir kaç kez pençe attı sırtıma.
Acıyla inledim o an.
Peşimden de diğerleri gelip köpeği zorda olsa aldılar.
Karşımdaki küçük kıza baktım o an.
Korkudan tir tir titriyordu.
Gözlerindeki yaşlar durmak bilmiyordu.
"Çı-çok özür dilerim." diyebildim sadece.
Rebecca kendine gelip ayağa kalktığı anda yüzüme sert bir tokat attı.
Attığı tokatla yüzüm yana düştü.
Yanağım acıyla yanarken elimi yanağıma götürdüm.
Hak etmiştim. İlk defa bir cezayı hak etmiştim.
"Seninle uğraşacağım Chankimha! Bana bu kabusu yaşattığına pişman edeceğim seni!" diyerek bağırdı son gücüyle.
"Haklısın. Üzgünüm." diyip yere çöktüm. Sonrasında sesler uğultu gibi gelmeye başladı ve gözlerim karardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktorum Ol ( G!P)
Hayran KurguFreenbecky kurgusu. +18 SAHNELER OLACAK.... G!P KURGUDUR...