Özür Dilerim

187 24 17
                                    

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.
Başımı sağ tarafıma çevirdiğimde Heng, Nam, Kirk ve diğerleri olduğunu gördüm.

Benim uyandığımı görür görmez Nam elimi tuttu.

"Şükür uyandın! Senin için çok korktuk kızım yaa!" diyerek endişeli ses tonuyla konuştu.

Kirk ve diğerlerine bakınca yaşanılan olayı hatırladım.

Yerimde aniden doğrulunca acıyla inledim.

"Ahhh! Kirk ve siz diğerleri gözüme gözükmeyin! Heng şu pislikleri dışarı çıkart!" diyerek bağırdım.

"Özür dileriz Freen. Köpeğin saldırgan olduğunu bilmiyorduk." diyerek konuştu ekipten biri.

"Bal gibi de biliyordunuz! En çokta sen biliyordun Kirk! Bana yalan söylemeyi kesin. Bir daha sizi etrafımda görmeyeyim yoksa o köpekten beter bir hayvana yem ederim hepinizi! Duydunuz mu beniiii! Siktirin gidin şimdi!" diyerek tekrar bağırdım.

"Eeehh! Yeter lan! Başkalarına neler neler yaptın. Şimdi mi birine acıyasın tuttu da sinirini bizden çıkarıyorsun!" diyerek bana doğru bir kaç adım yürüdü Kirk.

"Başkalarına yaptığım şeyler canice şeyler değildi hatırlatırım! Hepsini de okula gülünç halde dolandırdım o kadar. Bu kızda köpek yüzünden korkacak ve okulda komik duruma düşecekti ama siz aptallar uysal değil vahşi bir köpek getirdiniz! Amacınız o kızı korkutmak değildi! Bana salak muamelesi yapmayın! Yarın okulda hepinizle tek tek görüşeceğim ve bende dahil hepiniz o kızdan özür dileyeceksiniz! İtiraz istemiyorum!" diyerek Nam'a baktım.

Kirk ve diğerleri çıktıktan sonra sakinleşmiştim.

"O kızdan özür dilemek zorundayım. Az kalsın başına büyük bir iş açıyorduk." derken sesim istemsiz titremiş, üzülmüştüm.

"Freen, o kızdan özür diledin zaten. O kızın hayatı için kendini tehlikeye attın. Şu an hastanedeysen o kızı kurtardığın için. Lütfen üzülme." diyerek konuştu Heng.

"Olmaz! Benim yüzümden az kaldı köpek ona saldıracaktı. Yarın başıma ne gelirse gelsin kabul edeceğim." diyerek Heng'e baktım.

İçeri hemşire ve doktor girdi.

"Freen Hanım, köpek size büyük bir zarar vermemiş ama yaralarınızın düzenli olarak pansuman edilmesi gerekiyor. Size yazılan ilaçları düzenli kullanmalısınız. Serum bitince taburcu olabilirsiniz." diyip son kez yarama bakmıştı.

"Tamamdır. Teşekkürler doktor bey." diyip zoraki gülümsedim.

Doktor ve hemşire gitmişti. Bende ilaçların etkisiyle tekrar uyumuştum.

REBECCA'NIN GÖZÜNDEN

İrin ve Nop'u arayıp olanı biteni anlatmıştım.

Freen Sarocha'ya cezasını vermeliydik.

Ben kötü biri değildim ama bana karşı kötü olanlara kötü biri olmaktan çekinmezdim.

Freen'e karşı da öyle olacaktı.

Onu ve diğerlerini yarın tüm okulun önünde rezil edecektim.

Her ne kadar çocukça olsa da sıralarına tutkal ve boya sürüp öyle dolaşmalarını sağlayacaktım.

YARIN

Dün ki kurduğumuz planı uygulamaya geçmiştik.

Freen ve diğerleri sıraya oturmuş ve hiç bir şey dememişlerdi.

Bu halleri beni şaşırmıştı açıkçası çünkü Freen ve diğerleri sessiz sakin birileri değildi.

Her kız ve erkeğe neler ettiklerini biliyordum.

Mesela bir erkeği sırf Freen'e laf attı diye saçını kazıtmışlardı.

Bir kıza da altına işiyene kadar korku filmi izletmişlerdi. Katil bebek Chucky, bu çizgi filmden hala korkan var mıydı yaa.

Freen ve diğerleri zorda olsa sıralarından kalkıp okulun girişine kadar gittiler. Bizde onları takip ettik tabii. Onları p halde gören öğrenci, öğretmen ve hizmetliler kahkaha atarak gülüyordu.

Freen ve diğerleri aynı anda,

"ÇOK ÖZÜR DİLERİZ REBECCA PATRİCİA ARMSTRONG. BİZİ AFFET. BİZ BİR EŞEKLİK ETTİK." diye bağırmaya başladılar.

Yaptıkları karşısında şok olmuştum yalan yok. Beklenmeyecek hareketleri sergiliyorlardı.

O anda tanımadığım iki öğrenci ellerinde tüy dolu poşetlerle geldiler.

Ne yapacaklarını anladığım an karşılarına geçtim ve onlara bakan öğrenci, öğretmen ve diğer kişilere döndüm.

"Oyun bitti herkes gitsin şimdi!" diyerek bağırdım.

"Sizde peşimden gelin!" diyerek Freen ve diğerlerine baktım.

Erkekleri erkekler tuvaletine, kızları kızlar tuvaletine gönderdim temizlenmeleri için.

"Az önceki oyunculuğunuza hayran kaldım. Tebrikler Oscar ödülü sizin." diyerek Freen'e ve diğerlerine yeni okul üniforması verdim.

"Bize neden iyilik ediyorsun Rebecca? Dün seninle uğraşacağım diyordun." diyerek elimdeki üniformayı aldı.

"Uğraştım, bitti gitti. Daha fazla sınırımı zorlama." diyerek kaşlarımı çattım.

"Peki peki sustum." diyerek gömleğinin düğmelerini açtı tek tek.

O an ellerim terlemeye, kalbimse hızlı atmaya başlamıştı. Ne oluyordu bana bilmiyorum ama hiç iyi değildim...

Doktorum Ol ( G!P) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin