Doktorum Ol ( G!P)

Söz Veriyorum

FREEN'İN GÖZÜNDEN

Rebecca'yı dudağından öpmenin ardından ve onun beni yanağımdan öpmesinden sonra kendime lanet ettim çünkü uçuşa geçmiştim.

Rebecca'dan hoşlanmaya başladığımın en büyük belirtisi az önce gerçekleşmişti ama yanlış zamanlamaydı çünkü ikimizde asansörde tıkılı kalmıştık.

Önümü çantamla kapayıp başımı yukarı kaldırdığımda bana şaşkınlıkla bakan bir çift gözü görmem bir olmuştu.

O an utançtan yerin yedi kat dibine girmek istedim.

"Iıı şeeeyy." diyip elimle ensemi kaşımaya başladım.

Rebecca bana bakıp gülümsedi o an.

Gülümsemesine şaşırmıştım.

Şu an karşımda benimle alay etmesi gerekiyordu oysa.

Hemen arkamı döndüm. Arkamı döner dönmez bana seslendiğini duydum.

"Sakin ol Freen. İnterseksüel bir birey olduğun için seni yargılayacak değilim. Doğuştan gelen bir şeyi yargılamak bana düşmez." demiş ve elini omzuma koymuştu.

Dedikleri karşısında iyice şaşırmıştım.

"Ne yani şimdi benimle dalga geçmeyecek misin? Fotoğrafımı çekip okul sitesine atarsın diye düşünüyordum." dedim şaşkınlığımı gizlemeyerek.

"Oradan bakınca acımasız biri gibi mi gözüküyorum Freen. Dediğim gibi seni yargılamam ve bu durumla dalga geçmem. Ha ek olarak söyleyim sırf interseksüel birisin diye seninle konuşmayı da kesmem, seni sen olduğun için severim. Benim kırmızı çizgim başka." dedi gülerek.

O an söyledikleri karşısında ona tekrar aşık olmuştum.

Beni ben olduğum için seveceğini söylemişti.

"Ç-çok teşekkür ederim." dedim, ağladığımı elini yanağıma götürünce anlamıştım.

"Şşşt! Ağlama. Senin gibi birine ağlamak yakışmıyor." demiş ve gözlerimden akan yaşları silmişti.

Ona sıkıca sarıldım ve başımı boynuna gömdüm.

Çiçek bahçesi gibi kokuyordu.

Kokusunu içime çektim.

Kokusu beni rahatlatmış sakinleştirmişti.

Ondan ayrılıp yüzüme gülücük kondurdum.

"Hep böyle gül Freen Sarocha." demiş ve elini yanağıma koyup okşamıştı.

"Birlikte gülelim Becky." dedim birden.

"Hmm. Becky demek... Sevdim." diyip güldü.

"Bundan sonra bana Becky diye seslenebilirsin ama karşılığında bende sana Tavşancık diyeceğim. Nasıl anlaşma ama?" diyip kahkaha attı.

Gamzelerine gömün beni sayın seyircilleerr. Ben bu kızın gamzelerinde uyumak istiyorum.

"Güzel anlaşma kabul ama sadece yalnızken olur. Malum okulda bi itibarım var." demiştim, çapkın bir bakış atıp.

"O itibar kaldı mı yaa. En son kimsenin senden korkmadığını görmüştüm." dedi, alay ederek.

"O itibarı senden özür dilerken kaybetmiş olabilirim ama bu tekrar o itibarı kazanamayacağım anlamına gelmiyor küçük hanım." diyip burnuna dokundum.

"O itibarı tekrar zorbalığınla kazanacaksın diil mi?" diyerek üzgün bir şekilde baktı.

"Evet, öyle kazanacağım." dedim ifadesiz bir şekilde.

"Yapmasan olmaz mı? Saygınlığınla itibar sahibi olsan. Ben seni zorba biri olarak görmek istemiyorum." derken ellerimi tuttu.

Birazdan kendimden bağımsız bir söz verecektim karşımdaki kadına.

Düşündükten sonra konuştum.

"Tamam söz veriyorum Becky. Bugünden sonra zorbalık yok ha hak eden olur başka ama masum hiç bir kişiye zorbalık yapmayacağım. İtibarımı saygınlığımla kazanacağım. Sen ne dersen o olsun küçük hanım." diyip tuttuğu ellerimin üzerindeki ellerini öptüm.

"Teşekkür ederim beni kırmadığın ve söz verdiğin için. İstersen şimdi şu işini hallet çünkü birazdan bu asansör açılacak ve seni böyle görmelerini istemeyiz." diyip gülümsedi.

"Tamam teşekkür ederim. Senden bir şey isteyebilir miyim?" diyip ona baktım.

"Tabii." demişti, yüzündeki gülümsemesini sürdürüyordu.

"Kulaklığını takıp arkanı döner misin? Sesimi duymanı istemiyorum ve tabii beni böyle görmeni de." demiştim, mahçup bir şekilde.

"Tamam." demiş ve kulaklığını takıp arkasını dönmüştü.

Bende çantamdan boş pet şişe alıp Becky'nin adını inleyerek işimi hallettim. Umarım bir gün gerçekten Becky ile sevgili olurdum da o benim adımı inlerdi...