Takıntılı Aşk

158 18 24
                                    

FREEN'İN GÖZÜNDEN

Kapıyı açan kişi Nam'dı. Ben derin bir nefes alırken Becky şaşkınlığını hala sürdürüyordu.

"Kötü anların katili olmasan şaşırırdım zatenn." diyip sitem ettim Nam'a bakıp.

"Hahahahah. Kavuştunuz mu sonunda." diyip bir bana bir Becky'e baktı.

"Kavuşacaktık ama sayende kavuşamadık canım arkadaşım." diyip sahte bir şekilde güldüm.

Becky bir bana bir Nam'a bakıyordu.

Ona dönüp ellerini tuttum.

"Becky, bu arkadaşım Namorntara ama kısaca Nam diyoruz. Nam, sen zaten Becky'i tanıyorsun." diyip gülümsedim.

O an Becky rahatladığına dair ses çıkardı.

"Sen buraya niye gelmiştin söyle bakalım Nam?" diyerek sorgular şekilde ona baktım.

"Asansörde kaldığına dair beni aradılar koştum geldim. Kapalı alan korkun var kızım, korkudan nasıl geldiğimi bilemedim. Çok endişelendim senin için. Bana buraya geldiğini söylediler bende sana bakmaya geldim ama senin keyfin gayet yerindeymiş."diyerek muzurnazca güldü.

Becky o an bana baktı.

"Ne oldu neden bana öyle bakıyorsun?" diyerek ona baktım.

"Senin de kapalı alan korkun vardı ama sen beni düşündün ve beni sakinleştirmek için uğraştın onca zaman. Ne diyeceğimi bilmiyorum." diyerek yüzüme mahcup bir şekilde baktı.

Yüzünü ellerim arasına aldım ve yanaklarına birer öpücük kondurdum.

"Benim için çok değerlisin. Kendimden bile." diyip tekrar öptüm yanaklarını.

"Aşk kuşları hadi artık çıkalım yoksa senin ki başımıza dikilir." diyip kapıdan dışarı baktı.

"Senin ki derken?" diyerek bana baktı Becky.

"Fizik öğretmeni Seoul. 2 senedir bana takık. Peşimden ayrılmıyor kadın. Tüm okul benden korkarken ben ondan korkuyorum. Kadın manyak." derken bende göz ucuyla kapıya baktım.

"O kadın 35 yaşında değil mi yaa? Öğrencisine aşık olan bir kadın nasıl olabilir saçmalık." demişti ama gözlerinde kızgınlık ve kıskançlık vardı.

"35 yaşında ve bana aşık. Her fırsatta kıstırıp duruyor beni." diyip Becky'e baktım.

"Ne demek kıstırıp duruyor yaa! Ben o kadına yapacağımı bilirim." demiş elini yumruk yapmıştı.

"Kime ne yapacaksınız Bayan Armstrong?" diyen bir ses duymamızla kapıya bakmamız bir olmuştu.

Gelen Fizik öğretmeni Seoul'du.

"Size yapacağım hocam! Siz ne hakla bir öğrencinize aşık olur ve her fırsatta onu köşelerde kıstırırsınız!" diyerek bağırmış ve Seoul'e doğru bir kaç adım atmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Size yapacağım hocam! Siz ne hakla bir öğrencinize aşık olur ve her fırsatta onu köşelerde kıstırırsınız!" diyerek bağırmış ve Seoul'e doğru bir kaç adım atmıştı.

"Sözlerine dikkat et küçük hanım! Karşında yaşıtın yok! Ve kime aşık olup ne yapacağım seni asla ilgilendirmez! Freen Sarocha Chankimha, demek benim hakkımda bir şeyler söyleme cesareti gösterdin! Bu okulda sayılı kişiler durumunu biliyordu dimi!" diyerek bana öldürücü bakışlarını attı.

Bu bakışlar ve bu tehditin anlamı basitti.

Beni tüm okula hatta tüm ülkeye ifşa edecekti.

O an içimi bir korku kapladı.

Tam konuşacağım sırada Becky elimi sıkıca tuttu ve güven ve cesaret vermek ister gibi gülümsedi.

"Ne isterseniz yapın hocam ama bu yaptığınızın bedelini ağır ödersiniz! Malum babam Tayland'da fazlasıyla ünlü bir iş adamı. Sizin isminizi bile silmesi 1 dakikasını alır." diyerek konuştum.

Babam beni sevmiyor olabilir ama itibarı ve tek varisi olmamdan dolayı bana zarar gelsin istemeyecektir her zamanki gibi.

Şimdi diyeceksiniz madem bunu biliyordun neden en başta kadını korkutmadın diye. O zamanlar cesaretim ve arkamda bana inanacak kimse yoktu ama şimdi Becky var.

"Babana söylemekle beni tehdit etmekle hata yaptın ufaklık! En kısa zamanda görüşeceğiz." diyip çekip gitmişti.

1 HAFTA SONRA

1 haftadır Becky ile sevgiliydik. Arkadaşlarımızda tanışmıştı.

Heng ilk görüşte Becky'nin arkadaşı Nop'tan hoşlandığını söylerken, Tee'de İrin'den hoşlandığını söylemişti.

İlk görüşte iki çift birbirine aşık olmuştu.

Bugün hafta sonuydu ve ben okuldan kaynaklı ödevlerim olduğu için evde olacaktım ama önce kırtasiyeye gitmem gerektiği için evden çıktım.

Sevgilimi şimdiden çok özlemiştim yaaa!

Becky'i düşünürken birden önüme Seoul çıktı.

"Konuşmamız lazım Freen." diyip beni kuytu bir yere çekti.

Tam ne konuşucaz demeye kalmadan dudaklarını dudaklarıma bastırdı...

Doktorum Ol ( G!P) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin