Cem Karaca - Tamirci çırağı...
Ustam seslendi uzaktan oğlum al takımları
Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi
Cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı
Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
Yine böyle bir durumda tamirci çırağına....
:::::::::
Hep gül hep gül nereye kadar. Birazda ağlayalım ama demi.?
:::::::::
"Barış abi.! Bir adam seni arıyor.!"
Kendisine seslenen çırağın sesi ile çıkardı kafasını önünde ki arabanın kaputundan. Şenol abisini görmeyi beklemiyordu. Sarışının babası. Neden gelmişti ki buraya.? Diğer çırağın uzattığı beze ellerini silip , Şenol abisine doğru ilerledi. Gidip kendisine uzatılan eli sıktı.
"Müsaitsen biraz konuşalım.!"
Başını sallayıp , eli ile dışarıda ki tabureyi gösterdi. Şenol abisi çıkınca , çirağına iki çay alıp gelmesini söyledi ve kendiside dışarı çıkıp , oturdu Şenol'un yanına.
Orta yaşlarda ki adam derin bir nefes aldı. Şimdi söyleyecekleri onun içinde hiç kolay değil di. Sırtı dikleşti adamın. İçli içli nefes alıp verdi. Kendince evladını korumak için yapıyordu. Kendini buna inandırmıştı. Oğlunun daha fazla , hayatını gelip geçici bir heves için mahvetmesine göz yumamazdı.
"Saol evladım.!"
Dedi önüne çayı koyan genç delikanlıya. O kendinde konuşmak için cesaret ararken , Barış uzanıp çayından bir yudum aldı. Bardağı dudaklarından uzaklaştırmaya fırsatı olmadan , Şenol abisi şak diye söze başladı.
"Semih'ten uzak dursan olmaz mı.?"
Elleri titreyerek bardağı geri koydu Barış. Neden geldiğini merak ediyordu demek ki , bu yüzdendi. Şenol , Barış'ın konuşmasına fırsat vermeden , devam etti sözlerine.
"Bak koçum. İyi çocuksun. Bazen hayvanlık yapsanda, özünde iyi çocuksun. Oğlumun kimi seveceğine karışamam. Yaklaşık iki yıldır ilişkiniz var. Ama oğlum bu böyle devam etmez.! Sen burada ömrünü heba edebilirsin. Ama Semih yapamaz. Tıp okuyor.! Son zamanlar da aranızda neler oldu bilemem bu sizi ilgilendirir. Beni ilgilendiren tarafı ise , oğlumun psikolojisi. Yaşanan olaylardan sonra , dersleri düşüş yaşadı. "
Omuzları düşmüş, başı öne eğik çocuğun omzuna elini attı Şenol. İkisi içinde en iyisi buydu.
"Okul bittiğinde , Semih'i yurt dışına göndereceğiz. Bunun içinde önce seninle ilişkisini bitirmeli. O yapmaz. Biliyorum ben oğlumu. Ama onun geleceği söz konusu.! Bu yüzden rica ediyorum. Semih'ten uzak dur. Bırak bari o kurtarsın hayatını."
Şenol bey son kez sırtına hafifçe vurup ayaklandı.
"Serseride olsan , oğlumu gerçekten sevdiğini ve buna göre karar vereceğini biliyorum.! İkiniz içinde en iyisi bu.!"
Şenol uzaklaşırken , genç delikanlının ağladığını bilmiyordu. Barış Alper için Semih , öyle gelip geçici bir şey değildi. Takıntı değildi. Barış Alper için Semih Kılıçsoy onun tüm dünyası idi. Şimdi gelmiş dünyanı bırak. Nefes almayı bırak diyorlardı. O vazgeçmez. Sen geç diyorlardı.
