Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eğer birinin gerçek dostunuz olduğunu anlamak istiyorsanız , kötü gününüzde yanınızda olduğu gibi , mutlu gününüzde de yanınızda mi diye bakın.! Gerçek Dost. Mutlu gününüzde, sizden daha mutlu olur.!
:::::::
"Ne diyorsun sen Cenk.? Saçmalama amk.! Olur mu öyle şey.? Yapacağınız işe sokayım.! Tamam hemen geliyorum.!"
Merih bir yandan Cenk ile konuşuyor , diğer yandan ceketini giymeye çalışıyordu. Hilal tüm gece ağladığı için , ne ara uyuduğunu bile bilmiyordu. Su içmek için kalktığında , saat 5'i çoktan geçmişti. Odadan çıkıp , alt kata indiğinde abisini telaş içinde hazırlanırken kapıda buldu. Hemen yanına gidip , giymeye çalıştığı ceketi tuttu.
"Oğuz nasıl.? Ne demek bilmiyoruz amk.! Girin içeri bilgi alın.! Ben Ali ile konuşurum.! Saçmalamayın amk. Oğuz'u orada bırakacak değiliz.! Sabaha çıkması için elimden geleni yapacağım.!"
Abisinin sözleri ile , elinde ki ceket yeri boyladı. Merih , Hilal'in sesini duyana kadar onun varlığından bir haber di.
"O-oğuz tutuklandı mi.? Ama neden.? Neden abi neden.?"
Hilal'in sesini işiten Cenk sessiz bir küfür mırıldandı. "Aynısı kardeşim aynısı." Diyip kapattı Merih telefonu. Derin bir nefes alıp , kardeşine döndü. Gözleri çoktan dolmuştu. Merih kardeşi bağırmasın diye hemen ağzını eli ile kapattı. Ailesi duymamalı idi. Özellikle babası. Kendileri ve anneleri görüşüyor olsa da , babaları yıllardır küstü. Bu küslüğün sebebini ,bir kaç kişi dışında kimse bilmiyordu. Merih de sebebini daha yeni öğrenmişti.
"Şhhtt. Şimdi elimi çekeceğim ama bağırmak yok.! Git giyin. Birlikte gidelim. Kendi gözlerinle gör.! Bir şey yok güzelim.! Söz veriyorum çıkaracağım Oğuz'u. Bak şuan saat altı olmak üzere.! İki, bilemedin üç saate yanında olacak yavrum.!"
Hilal başını sallayıp kabul etti. Ama gözünde ki yaşlar dinmek bilmiyordu. Oğuzhan tüm gece orada kalmıştı ve kendisi bunu bilmeden uyumuş muydu.? Ya daha kötü bir şey olsaydı.? Ya ona zarar verseler di. Haberi dahi olmayacak , uyumaya devam edecekti. Merih elini çektiği anda , Hilal koşarak odasına çıktı. Üzerine rast gele bir şeyler giyip , hemen abisinin yanına döndü.
Raftan ayakkabılarını alıp , hemen dışarı çıktı. Merih çoktan arabayı hazırlamıştı. Hemen arabaya , abisinin yanına oturdu. Arabaya biner binmez tuttuğu hıçkırıkları serbest bıraktı. Şimdi rahat rahat ağlayabilir di. Birisi duyacak korkusu olmadan.
