29. Bölüm (+18)

974 109 125
                                    

Sınır 100 :)
Yorumlarınızı bekliyorum

"Resimlerime hayran kaldın herhalde, gözlerini alamıyorsun."

Fulya zaten sinirden patlamak üzereydi. Bir de üstüne adının Melis olduğunu öğrendiği bu kızın küstah ve kendini beğenmiş tavrı ile karşılaşınca iyice öfke doldu. Melis'i inceledi. Uzun boylu sarışın bir kızdı. Güzel olduğunu inkar edemezdi. Ama bakışları ve yüzündeki ifade içinin çirkinliğini yansıtıyordu. Fulya'yı sinir ettiğinin farkındaydı Melis ve bundan memnundu.

"Sen kimsin ve neden sevgilimin resimlerini çiziyorsun?" Fulya bile Barış'ı bu kadar resmetmemişti.  Müthiş bir kıskançlık hissetti.

"Sorun ne anlayamadım. Resim yaparken sana mı soracağım? Beraber İtalya'da takıldınız diye tapulu malın mı oldu Barış?"

Melis resimlerini taşıyıp Fulya'nın her zaman oturduğu tarafa ilerledi. Şovalesine Barış'ın çizimlerinden birini koydu. Diğerlerini de aşağı yasladı. Emel Fulya'nın kolundan tutup onu sakinleştirmeye çalıştı. Melis etrafındaki insanlarla keyifli bir şekilde sohbet ederken Fulya ve Emel kala kalmıştı. Hemen diğer bir arkadaşı Ayça yanına geldi.

"Fulya selam." Ayça arkadaşıyla selamlaştı. Sarılıp yanak yanağa öpüştüler. "Sabah birden geldi. Ersan Hoca'nın dersini bu yıl almaya başlamış üstten, normalde alt sınıf biliyorsun. Yani... zararsız bir hayranlık gibi duruyor ama rahatsız olmakta haklısın tabi."

"Beni sinirlendiren tavırları." Fulya hemen savunmaya geçti. "Barış sevgilim, tapulu malım olmasına gerek yok bundan rahatsız olmam için. Ayrıca tabii ki zararsız. O kız bana zarar falan veremez. Ama kendini ne sanıyor?"

"Ay Barış'la kesin sevgilisiniz yani, biraz anlatsana." Ayça heyecanla gülümsedi.

"Bunun sırası mı şimdi Ayça? Fulya'yı darlama." Emel arkadaşını korudu.

"Sorun değil." Dedi Fulya Ayça'nın bozulduğunu fark ettiğinde. "Evet sevgiliyiz. Bir süredir beraberiz. Ayrı kaldığımız bir dönem oldu ama bir yılı geçti." Ayça'yı kısaca bilgilendirdi Fulya. "Hayran olmasını anlarım. Sonuçta sosyal medyada da edit yapanlara kurulacak değilim. Ama orada dört tane tablo var. Yememiş içmemiş Barış'ı çizmiş."

"Yok yok biraz anormal haklısın." Ayça başını sallamakla yetindi.

"Bir de benim köşeme oturmuş."

"Belki bilmiyordur." Ayça'nın iyimseeliğine karşı göz devirdi Fulya.

"Gel biz de şu köşeye geçelim." Emel Fulya'yı başka bir tarafa yönlendirdi. "Hoca da geliyor zaten."

Ersan Hoca kapıda belirmişti. Melis hemen yanına koştu ve onu resimlerinin yanına çekti. Fulya resim çantasını açtı ve eskiz çalışmalarını çıkarttı. Yılsonu sergisinden ötürü herkes çalışmalarını hızlandırmıştı. Fulya Melis'in sözlerine kulak kabarttı. Hocaya sergi için kendi belirlediği temadan bahsediyordu.

"Ever arkadaşlar yıl sonu sergisine daha birkaç ay var ama aramızdaki en genç arkadaşımız çalışmalara başlamış gibi görünüyor. Umarım hepiniz onun kadar resim yetiştirebilirsiniz." Ersan Hoca sınıfa yönelik konuştu.

Fulya eskizlere başlamış, kafasında birkaç fikir belirlemişti. Ancak Melis gibi ortaya koyabileceği somut bir şey yoktu. Melis'e siniri biraz daha arttı. Hem hocanın gözüne girip kendini diğerlerinden üstün göstermeye çalışıyor hem de bunun için sevgilisini kullanıyordu.

"Melis, bu çizimlerde gerçekten çok samimi bir duygu var. Kim bu genç adam?" Ersan Hoca tuvale bakarak konuştu. Melis gururla gülümsedi.

"Barış Alper Yılmaz, hocam. Futbolcu olan. Çok karizmatik biri değil mi? Fiziği, duruşu, ifadesi... Çizerken gerçekten çok etkilendim."

Aşk Tesadüfleri Sever | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin