Arkadaşlar okuyorsanız beğenin ve lütfen arkadaşlarınızada tavsiye edin...❤
Fotoğraftaki bugün tanıştığı çocuk. İsmini ileri ki bölümde verebilirim... İyi okumalar
"Ha bir de kabul ediyorsun bela olduğunu." bunu söylerken hafif gülümsemesi yüzünü doldurdu. Yüzsüze bak ya hem gelsin bana çarpsın hemde bana diklensin.
Ben içimden bunları geçirirken yüzümü incelediğini farkettim. Tam ağzımı açıp birşey diyicekken, suratımıza doğru bir flaş patladı. Ben flaşın geldiği tarafa bakarken, diş telli bir kızın bize el salladığını gördüm. Bizim fotoğrafımızı çekmişti. Kıza doğru yürürken bir el, bileğime yapıştı. Canım yanmıştı. Bileğimi tutanın karşımda duran kaslı varil olduğunu görünce, acının nerden geldiğini anlamış oldum.
"Kıza zarar verme."
"Ya sanane, bıraksana kolumu!"
"Fotoğrafı silmesini söylemen yeterli."
"Kusura bakma belki o da senin gibi öküzdür. Anlamayabilir!"
Bileğimi sertçe çektim. Peri'ye doğru yürümeye başladım. Mal mıdır nedir? Öküz ya bildiğin öküz!
"O kimdi ya?"
"Off sorma, çattık ya!
"Pstt. Tatlı çocuk ha."
"Perii..." Şuan tek istediğim otelde sıcacık yatağımın içinde olmak.
Sonunda otele dönüş yapıyoruz. Her zaman ki gibi cam kenarı benim bölgemdir. Otobüste oturmuş otelin hayalini kurarken, camdan gene o gıcığı gördüm. Ama bana bakmıyordu, elinde ki beyaz, kıvrılmış bir kağıda bakıyordu. Onu dışardan incelediğimde gerçektende güçlü gözüküyordu. Otobüs hareket etmeye başladığında kaşlarımı çatıp kendime kızdım. Ne saçmalıyorum ben, Peri'nin dediklerine aklım takılmış olmalı. Yoksa 2 güne unuturum ben.
"Alya... Geldik!"
"Geldik mi ya ne çabuk."
"Aşktan başın dönmüş kızım senin." Bunu söyledikten sonra bir kahkaha patlattı. Ona soğuk bakınca anlamış olmalı ki,
"Tamam ya bir şey demedim."
Sonunda odalarımızın anahtarları verildi. Bir an geceyi sahilde geçiricez falan sandım. Odalarımıza girerken o diş telli kızı gördüm. Kızın odası bizim odanın çaprazındaymış. İçeri girdikten sonra benim odamdan bin kat düzeli müthiş bir odayla karşılaştım.
"Mükemmel." Peri ilk defa otelde kalıyor zannettim ama onun annesi başarılı bir iş kadınıydı. Babası da çalışkan şirketine düzenli gidip gelen bir adam. Yani elbet otelde kalmıştır.
"İyimiş. Ben duşa giricem." Pijamalarımı ve temiz iç çamaşırları aldıktan sonra banyoya gittim. Lüks bir oteldi. Banyoyu inceledikten sonra duşa girdim. Duştan çıktığımda Peri yatağa uzanmış. Elinde ki kağıda bakıp, çikolatasından bir ısırık alıyordu.
"Ne yapıyorsun?"
"Hı... Şey ya bize verilen kağıtta telefon numarası verirken annemizin verilicekmiş. Ben bizimkinleri vermiştim."
"Birşey olmaz. Zaten yanımızda olucaklar."dedim ve ıslak saçlarımı kurusun diye havluya sardım.
"Ben aşağıya iniyorum. Biraz oteli geziyim. 5-10 dakikaya dönerim."
"Tamam." Peri anahtarı alıp çıkınca kendimi yatağa attım şu kağıt meselesi aklıma takılınca giydiğim kot pantolonunu kirli çamaşırdan çıkardım. Ceplerini yoklamaya başladım. Kağıt yok!!
Nerde unutmuş olabilirim diye düşünürken aklıma o öküz geldi.
"Hassktir... Ya olamaz yaa!!" Bu resmen bir kamera şakası falan olmalı. İnanmıyorum. 'Belki de aramaz. Yada kağıdı çoktan atmıştır.' bu düşünceyle laptop çantasını açıp bilgisayarımı çıkardım. Hiç olmazsa biraz oyalanırım.
Fotoğraflara bakarken aklıma bir fotoğraf karesi geldi. O diş telli kızın tellerini tek tek sökücektim sinirden. Peri'yi arayıp 'herkes aşağıda mı' diye sormanın tam zamanıydı.
"Alo. Alya"
"Ha Peri herkes aşağıda mı?"
"Evet birazdan otelin havuz başında ateş yakılıcak,sende gel."
"Yok ya, ben iyiyim böyle. Neyse kapatıyorum." Spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Var ya bu kombinde mükemmel uydu. Altımda beyaz benekli, siyah renk, bir pijama üstümde beyaz bir pijama üstü vee spor ayakkabı.
Kapıyı yavaşça açtım. Kızın odasına doğru ilerledim. Anahtar yok ki nereye gidiyorsun derken aklıma kart geldi. Peri'nin bir sürü alışveriş kartı vardı. Zamanında kapıda kaldığımda işe yarardı. Onun verdiği ustalıkta kapıyı açtım. Kamerayı aramaya başladım. Öyle büyük bir kamera almış ki farketmemek mümkün değil. İçinde bir sürü fotoğraf vardı. Sesler gelince kamerada ki hafızayı çıkarıp, kamerayı bıraktım. Odadan çıkar çıkmaz kendi odama atladım. Hafıza kartını bilgisayarıma taktım. Sadece o fotoğrafı alıp bilgisayarımda bir dosyaya kopyaladım. Hafızada ki resmi sildim. Hafızayıda alıp yarım açık olan kapıdan tekrar girip kameranın yanına bıraktım. Kapıyı kapatınca Peri'nin geldiğini gördüm.
"Alya! Ne yapıyorsun koridorda?"
"Hiç keşife çıktım." bunu dedikten sonra beni baştan aşağıya süzdü.
"Bu kıyafetle mi?" dedi ve ardından bir kahkaha attı.
"Çok komik dimi? Sana da iyice eğlence çıktı ha." odaya girip kapımızı kapattım.
"Ayy kız iyi ki gelmişsin." dedi ve yatağına uzandı.
"Ya benim şu kağıt var ya,"
"Eee,"
"Hani sahilde şu tartıştığım öküz var ya onun yanında düşürmüşüm."
"Nee!! Şaka yapıyorsun." bunu derken gözlerini büyütüp ağzı bir karış açık bana bakıyordu.
"Umarım eline geçmez. Hepsi senin suçun niye numaramızı yazıyorsun..." dediğimde baya bağırmıştım.
"Kader, kızım kader... Ayy kader demişken Merve gelmemiş kızım. Çok mutluyum."
"Neden gelmemiş?"
"Ailesiyle şehirdışında olcakmış. Kıçımın kenarı." bunu dedikten sonra bende bir kahkaha patlattım.
"Gelmemesi isabet olmuş." dedim ve balkona çıktım. Balkonda baya bir vakit geçirdim. Oturdum, gelen geçeni izledim. Bir müddet sonra sıkıldım. Benim bir günlüğüm var. Bu günlüğe resim çiziyorum. Evet resmim iyidir. Bugün kü olaylardan hangisini çiziyim diye düşünürken aklıma o öküz geldi. Kesinlikle onu çizmeliydim. Öylede yaptım, müthiş bir resim oldu.
Saatin baya geç olduğunu görünce artık üşüdüğümüde farkettim. İçeri girdiğimde Peri'nin horladığını farkettim. Uyumuştu, tavuk yaa.
"Bilgisayar açık kalmış." bilgisayarı tam kapatıcakken fotoğrafı merak edip açtım. İçimden gülme hissi geldi. Parmağım havada, o gıcığa laf yetiştiricekken çekmiş. O gıcıkta gülüyor bana. Ya tamam o kadar kötü değil ama çok öküz. Uzun bir süre fotoğrafa baktım ve güldüm. Sonra uykumun gerçekten geldiğini farkettim ve bilgisayarı kapatıp yatağa gömüldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı ?
Teen Fiction"Ya ne yapıyorsun? Dikkat etsene." Ben bunu diyince çocuk afallasa da laf unutmadı. "Asıl sen ne yapıyorsun?" "Böyle fotoğraf çekilmez. Ben mi öğreteyim sana?" "5 metre yayılan ben değilim kızım." ---------------------------- Ataberk ve Alya'nın...