Arkadaşlar bundan sonraki bölüm Final. Hepinizi çok seviyorum. Kitabımı sevdiğiniz için çok çok teşekkür ederim.
--------------------------
"Berk lütfen... Bir gidip baksam olmaz mı?" diye yalvardım. Berk'e sabahtan beri evimize gidip bakmak için yalvarıyordum. Ama İtalya'dan bile beni yönetebilecek kadar çok kızgın bir eşe sahiptim.
"Ya Alya, gidip ne yapacaksın?" dedi sinirle. "Kalmış şurada doğumuna 3 gün! Delirtme beni, ben gelince beraber zaten gideceğiz."
"Gidip bakmak istiyorum! Lütfen Berk!"
"Allah'ım ya! İlla başımıza bir bela mı gelsin istiyorsun kızım?!" diye bağırdı.
"İyi! Gitmiyorum! Arama bir daha! Gelme doğuma da!" diye bağırdım bu kez ben. Hızla telefonu kapattım. Evime gitmek istiyordum. Burada çok sıkılmıştım. Tabi ki de gidip bakacaktım. Hızla telefonumu cebime koydum. Babam merdivenlerden düşme tehlikem olmasın diye bana alt katlardan bir oda vermişti. Aslında bunu özellikle Berk istemişti.
Yavaşça odamdan çıktım ve çıkışa doğru ilerledim. Annem ve babam salonda haberleri izliyordu. Barış ortalarda görünmüyordu. Hızla mutfakta masanın üzerinde duran arabanın anahtarını aldım. Barış'ın arabasıydı. Çıkış kapısını yavaşça açtım ve kendimi dışarı attım. Kapıyı açık bırakmıştım. Ses çıkarmasını istemiyordum.
Barış'ın arabasına bindim ve telefonumu cebimden çıkardım. Berk tam 5 kere aramıştı. Hala daha aramaya devam ediyordu. Telefonu torpido gözüne atıp arabayı çalıştırdım. Hamileydim, sancılarım vardı ama yinede o evin durumunu görmek istiyordum. Hızla arabayı sürmeye devam ettim.
----------------
Ataberk'in Ağzından
"Alya aç şu telefonunu! Aç be kızım!" diye bağırdım. Otelde sesimin yankılandığına bahse girebilirdim. "Aç şunu aç!"
Telefon tekrar kapanınca duvara fırlatmamak için kendimi zor tuttum. Ona ulaşmam gerekiyordu. Tekrar arayacağım sırada Barış beni aradı.
"Alo?!" diye bağırdım.
"Ata! Alya yok!" diye bağırdı. Sinirle gözlerimi kapattım.
"Nasıl yok lan?!" diye kuvvetli bir şekilde bağırdım.
"Abi bilmiyorum... Benim arabanın anahtarını almış."
"Senin sahip çıkacağın iş de ancak böyle olur Barış! Ben oraya geliyorum!"
Hızla telefonu kapattım ve internetten İstanbul'a giden bir uçak bileti ayarladım. Valizimi dağıtmadığım için şanslıydım. Valize bir kaç parçayı attıktan sonra hızla otel odasından çıktım. "Bir uslu dur güzelim ya, bir uslu dur..."
---------------------
Alya'nın Ağzından
"Ay ne kadar özlemişim ya!" dedim sevinçle ve eve girdim. Telefonumu arabada unutmuştum. Ama bir önemi yoktu. Ev sıcaktı. Hızla bahçe kapısını açtım. Televizyonun fişini taktım ve koltuklardan birine yavaşça uzandım. Kanalları gezerken içeri gelen serin hava ile iyice yumuşamıştım. Göz kapaklarım kendisinden bağımsız hareket ederken yavaşça kapandı.
Kaç saat uyuduğumu bilmiyorum ama saçlarım terden alnıma yapışmıştı. Ağzımdaki kuruluk ile uyandım. Saate baktığımda gece olduğunu görmüştüm. Oysaki ben buraya akşamüstü gelmiştim. Yavaşça doğruldum ve elimi karnıma koydum. Ayağa kalkıp mutfağa ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı ?
Teen Fiction"Ya ne yapıyorsun? Dikkat etsene." Ben bunu diyince çocuk afallasa da laf unutmadı. "Asıl sen ne yapıyorsun?" "Böyle fotoğraf çekilmez. Ben mi öğreteyim sana?" "5 metre yayılan ben değilim kızım." ---------------------------- Ataberk ve Alya'nın...