Arkadaşlar bu bölümde birkaç sürpriz yaptım. Korku dolu sahneler sizi bekler. İyi okumalar :) Birde Aşk'mı için kapak yapanlar bana Instagramdan ulaşabilir. Ceydaanur_
:)---------------
Bugün babamın yanında 2. günüm. Hayallerine kavuşan bir insanın mutlu olması gerekmiyor mu? Peki ben neden mutlu değilim?
Dün geceden beri odamdan çıkmadım. Bir ara babam gelip bana isminin Esra olduğunu öğrendiğim karısıyla nasıl tanıştığını anlattı. Küçük çocuğun isminin Sarp olduğunu ve aslında babamın öz oğlu olmadığını anladım.
Esra'nın çocuğu olmadığı için Sarp'ı 1 yaşındayken evlatlık almışlardı. Bunu duyunca içime bir ferahlık doldu. Her ne kadar kardeşim olucağına sevinmem gerekse de paylaşmayı sevmezdim.
Annemi bile o embesilden kıskanıyorsam babamı Esra'yla düşünemiyordum. Yada Berk'i o sarışın kızla, Berk demişken o neredeydi?
Birazdan aşağı inip etrafı kontrol edicektim zaten ama önce Peri'yi aramalıydım. Telefonu elime aldığımda saate baktım. 14:02'yi gösteren saate bakıp ölüm saatim olarak beynime kazıdım ve Peri'yi aradım.
2 çalıştan sonra açılan telefona tepki olarak;
"Nerdesin kızım sen?! Ulan kaç saatir senden cevap alamıyorum!! Semih ne yaptı ne etti?! Özgecan mı oldun olmadın mı?! Senin kafanı patlatıcam Alya!!"
"Sakin ol Peri, iyiyim ben."
"Aman ne güzel! Bak içime su serpildi! Anlat çabuk! Rapor istiyorum!"
Ona şuana kadar olan herşeyi anlattım. Arada yaşadığını belirten 'Ee, oha, hıı' gibi şeyler söylüyor yad mırıldanıyordu.
"Vay canınaa, kızım bu Berk neymiş be! Kesin sana aşık!"
"O aşka inanmıyor."
"Aşkı tanımadığı sürece aşka inanmaması normal. Sen ona aşkı tanıtmış olmalısın."
Belki de, Peri haklıydı. Ona aşkı öğreten gerçekten ben olabilirmiydim? Bana aşkı öğreten kişiye, aşkı ben öğrettim.
Hafifçe gülümsedim ve Peri'yle vedalaştım. Üzerime siyah dar bir kot ve siyah V yaka t-shirt giydim. Umarım bu evde kaybolmazdım.Odamdan çıktım ve merdivenlere doğru ilerledim. Basamakları miskin miskin inerken en sonda ayağım takıldı. Tam yere uçucakken son anda dengemi sağladım.
Çevreme bakındığımda salonda ki televizyonun açık olduğunu gördüm. Çizgi film oynuyordu. Koltuğun birine yayılmış Sarp'ı görünce gülesim geldi. Yanında ayakta duran bir kadın duruyordu. Önlüklü bu kadın Irmak değildi. Bakıcısı olmalıydı.
Çocuk kahverengi gözleriyle beni buldu ve gülümsedi."Meyaba."
Bende aynı şekilde gülümsedim ve yanına oturdum.
"Merhaba."
"Ben sana otuy demeden ne hakla yanıma otuyuysun!"
Tam çocuğa cevap vericekken biri öksürdü. Bakışlarımı arkamda duran Esra'ya çevirdim. Yanımıza geldi ve Sarp'ın öbür yanına oturdu.
"Sarp!"
"Ayyecim bu beyim yanıma benden izinsiz otuydu."
"Senden izin almak zorunda değil, Sarp. Unutma ki o senin büyüğün ve saygı önemlidir."
Sarp üzüldü ve başını öne eğdi. O an ona çok üzüldüm. Ama annesi onu çok iyi eğitiyordu.
"Lütfen ona kızmayın, o daha çocuk. Beni burada çalışan biri olarak görmüş olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı ?
Teen Fiction"Ya ne yapıyorsun? Dikkat etsene." Ben bunu diyince çocuk afallasa da laf unutmadı. "Asıl sen ne yapıyorsun?" "Böyle fotoğraf çekilmez. Ben mi öğreteyim sana?" "5 metre yayılan ben değilim kızım." ---------------------------- Ataberk ve Alya'nın...