39-Güven

702 28 2
                                    

Selam millet! Size çok sürprizli bir bölüm hazırlıyorum kafamda kurgusunu yaptım. Sadece bir kaç bölüm sonra sürprize kavuşabilirsiniz.

------------------

"Semih uyan!"

"Lan kalksana!"

Kaşlarımı çatıp Berk'e baktım. Bir insan böyle uyandırılır mıydı? Geri dönüş yolunda uyuyakalan Semih'i uyandırmaya çalışmak çok zordu.

"Şuna bak ya, uyurken ne kadar masum duruyor?" dedim ve gülümseyerek Berk'e baktım.

Bu sefer o kaşlarını çatmıştı. Hala Semih'e karşı o kadar sıcak bakmıyordu. Tamam belki Semih kötü biriydi ama o benden özür dilemişti. Her şeyi silmemi söyleyip baştan başlamak istemişti.

Berk hışımla koltuğundan kalktı ve arka kapıyı açtı. Semih'i sarsmaya başladı.

"Semih. Hemen uyanmazsan yemin ederim seni öldürürüm. Lan defol git artık!"

"Ne oluyor ya?"

"Lan kalk o kadar işimin gücümün arasında birde seninle uğraşıyorum, siktir git evinde yat."

Semih sersemce ayağa kalktı ve arabadan çıktı. Hala uykuluydu. Berk aynı sinirle arabaya bindi. Sanırım dediğim şeye kırılmıştı.

"Berk? Her şey yolunda mı?"

Berk cevap vermedi sadece dişlerini sıktı ve direksiyonu daha iyi kavradı.

"Sakin olur musun?"

"Sakinim!"

Berk'in böyle davranması hiç hoşuma gitmiyordu. Gözlerimi kapattım ve sakin olmaya çalıştım. Ardından ellerimi göğsümde birleştirdim ve kafamı cama doğru çevirdim.

Uzunca bir yol gittikten sonra aslında bizim eve değil, Berk'in evine gittiğimizi fark ettim. Ama hiç sesimi çıkarmadım. Konuşmayacaktım onunla.

Berk arabayı durdurdu ve arabadan indi. Bende onu takip ettim.

"Duş almam gerekiyor. Sonra şirkete uğrarken seni evine bırakırım."

Tekrardan bir şey demedim. Bu halime sinir oluyordu. Benimde onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Kapı genç bir hizmetli tarafından açılınca şaşırmıştım. Burada çalışan başka biri vardı. Uzun zaman gelmediğim için değişmişti.

Ben tam salona geçecekken Berk elime yapıştı ve beni odasına çıkardı. Odasında ki koltuklardan birine oturdum ve sessizce onu izledim. Önce saatini çıkardı ve kutusuna özenle yerleştirdi. Ardından büyük gardrobunu açıp içinden bir takım çıkardı. Gömleğini ve kravat rengini de seçtikten sonra kıyafetleriyle banyoya girdi.

Berk'in odasını karıştırmanın tam zamanıydı. Hızla ayağa kalktım ve saatine doğru ilerledim. Saatinin kutusu bile özeldi. Üzerinde 'Emporio Armani' yazıyordu.

Çalışma masasına doğru ilerledim. Bir takım şirketle ilgili kağıtlar duruyordu. Altında Ygs-Lys kitapları dizilmişti. Masanın kenarına notlar alınmıştı. Kağıtları düzeltmeye başlamıştım. Dağınık yerleri hiç sevmezdim.

Kağıtları ve kitapları düzenledikten sonra masasının çekmecesine yöneldim. Çekmeceyi açtığım an bir silahla burun buruna geldim. Kaç tane silahı vardı bunun?! Çekmeceyi hızla kapattım ve giysilerinin olduğu yere geldim.

Burada düzeltmem gereken bir şey yoktu. Her şey o kadar mükemmel duruyordu ki, belirli bir düzen içindeydiler. Kravatlar bir tarafta, ceketler ve pantolonlar bir tarafta duruyordu. Onun dolabını açtığım an parfümünün kokusu üzerime yayılıyordu sanki.

Aşk mı ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin