Sevgili okurlarım... Bu bölümden sonra işler biraz değişecek. Bunun için üzgünüm ama bundan sonra ki bölümler daha kısa ve bol fotoğraflı olacak.
------------------
"O kız..." dedi ve yanıma oturdu. Gözlerimin içine bakıyordu. "O kız abimin sevgilisiydi. Benimle bir ilgisi yok. Sadece ona şu aralar destek olmam gerekiyor."
"Neden? Zor bir durumda falan mı?"
"Bunu sana anlatmam ne kadar doğru olur bilmiyorum ama Ezgi kötü zamanlar geçiriyor. Onu koruyan tek kişi abimdi. Her şeyden, üvey babasından, annesinden, akrabalarından..."
Kaşlarımı çattım ve Berk'in anlatmasını dinledim. Yalan söylemiyordu. Çok belliydi.
"Annesi yeni bir adamla evlenince üvey babası olacak şerefsiz ona tecavüz etti. Abim tabi ki bunu bilmiyordu. Öğrenseydi en iyi ihtimal adamı silahla vururdu. Kötüsünü sen düşün. Bunu bana söylediğinde inanamamıştım. Akrabaları konusunda pek olumlu olduklarını söyleyemem."
Şaşkınca Berk'i izliyordum. Bu kızın onları yaşadıklarını hayal bile edemiyordum.
"Abim o zamanlar kara belaya bulaşmıştı ve olaylar iyice karışmıştı. Abim ölünce de Ezgi ortalıkta kaldı. Arada konuşuyoruz." bileğinde ki saatini gösterdi. "Bu saati abime almıştı. Abim takamadan ölünce bana vermek istedi. Bende reddedemedim."
Gözlerimi kapattım ve ellerimi başıma götürdüm. Üvey babasından tecavüze uğraması büyük bir psikoloji örneğiydi. Gözlerimi açtığımda Berk'in gülümseyen yüzüyle karşılaştım. Mavi gözlerimi ona diktim.
"Açıklamamı neden istemedin?" dedi ve gözlerini benden kaçırdı. Diliyle alt dudağını yalayıp gülümsedi.
"Çünkü sana güveniyorum. Seni Ezgi'yle görmem ya da elime fotoğrafların geçmesi bir şey değiştirmiyor. Sana güveniyorum." dedim ve onunda aynı cümleleri söylemesini bekledim.
"Biliyorum." dedi. "Bana güvendiğini biliyorum."
Oysa beklediğim cevap bu değildi.
--------------------
Peri acilen evin arka bahçesinde buluşmamız gerektiğini söylemişti. Dün geceden sonra eve gelip dinlenmiştim ve sabahın 10'un da Peri bana mesaj atıp arka bahçeye gelmemi istemişti. Ne gerek vardı bu gizemli işlere? Gel evde konuş adam gibi.
"Peri! Neredesin kızım?!"
Arka bahçede dikilmiş etrafa göz gezdirirken bir anda boynuma biri atladı. Şaşkın şaşkın etrafıma bakarken Peri'nin ağladığını fark ettim. Yağız söylemiş olmalıydı. Gözlerim dolarken sıkıca ona sarıldım.
"Alya... O beni..." dedi ama devamını getiremiyordu.
"Anlatma... Biliyorum. Ağla, dök içini..."
Ona ne kadar sıkı sarıldığımı bilmiyordum ama Yağız gibi birinin bunu yapması beklenecek bir davranıştı. Bunu ona başından söylemeliydim.
Havanın kapalılığı yağmurun habercisiydi. Bulutlar tüm gökyüzünü sarmıştı. Peri'yi eve zorla sokmuştum. Neyse ki annem bu gece çalışacaktı ve ev bana kalmıştı. Peri'yi koltuğa oturttuktan sonra bir bardak su getirdim ve içmesini söyledim.
"Sen nereden biliyorsun?" sesi kısılmıştı ve ağlamaktan kıpkırmızı olan gözlerini bana yöneltti.
"Ben... Ya şey Berk. Berk söyledi bana da." dedim. Üzmek istemiyordum onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı ?
Teen Fiction"Ya ne yapıyorsun? Dikkat etsene." Ben bunu diyince çocuk afallasa da laf unutmadı. "Asıl sen ne yapıyorsun?" "Böyle fotoğraf çekilmez. Ben mi öğreteyim sana?" "5 metre yayılan ben değilim kızım." ---------------------------- Ataberk ve Alya'nın...