Aşk mı ?

19-Dağ Evi

Arkadaşlar beğenelim lütfen...

"Götümüz donucak burda. Sıcacık evde oturmak varken neden burası, neden?"

Evet şuanda karlarla kaplı yokuşu tırmanırken saydırdığım doğrudur. Ya bu ne saçmalıktır zorla buraya getirtildim. Hain Berk tarafından...

"Cidden siz manyaksınız, kışın ortasında dağ evi nedir ya?"

"Ya bir sus! Bu yola başladığımızdan beri konuşuyorsun!! Bir sus Alya!"

Berk hışımla yanımda durdu. Peri ve Yağız devam ederken Berk'le biz durmuştuk. Ellerimi önümde birleştirdim.

"O zaman getirmeseydin! Ben evde kalmayada razıydım!!"

Berk elimi tuttu ve beni yukarı doğru çıkarmaya başladı. Ayaklarım benden bağımsızdı.

"Olmazz, ben gidiyorsam sende geliceksin."

Dik dik Berk'e baktım. Üzerine şişme bir mont almıştı. Genelde bu tür şeyleri pek sevmezdim ama nedense onda bir başka durmuştu.

"Daha gelmedik mi Peri? Bu şişkoyu daha fazla taşıyamıyıcam."

"Az kaldı..."

Gerçekten burası buz gibiydi. Ve ilerledikçe soğuk artıyordu. Burası hakkında bildiğim tek şey küçükken annemlerle geldiğimizde bir iskele keşfetmiştim. Peri'nin annesi ve benim annem çok yakın arkadaşlar bu yüzden misafirlik olarak bir gün buraya gelmiştik. Bende şans eseri burada ki iskeleyi keşfetmiştim. Dağ evinden çok uzakta bir yerde gölün kenarında ki iskele dağları görebiliyordu.

Ben bunları düşünürken dağ evine geldiğimizi farkettim. Burasının eski hali daha hoş duruyordu ama şimdi ki halide fena sayılmazdı.

"Güzel tasarım olmuş."

"Hadi çocuklar birazdan Alya donucak içeri geçelim."

Herkes içeriye girdi. Ben hemen şöminenin karşısında ki koltuğa yerleştim ve ellerimi ısıtmaya başladım.

"Şömine için biraz dal gerek."

Berk'e bakınca bana baktığını gördüm. Aslında o kadar çok üşümüyordum ama yinede hava bana göre dondurucuydu. Eliyle beni işaret etti ve gülmeye başladı.

"Şuna bak ya nasıl üşüyor?"

"Sanane ya, hem siz erkek değil misiniz? Gidin odun, çalı, çırpı birşeyler toplayın!"

Yağız bana hak verdi ve Berk'i de alıp evden çıktı. Peri ortalığı düzenlerken, ben eşyalarımı çıkarıyordum. Sadece 2 o da vardı ve ben kesinlikle Periyle kalıcaktım. Yarım saat geçtikten sonra kapı açıldı ve içeriye bir soğuk doldu ben titreyince Berk tekrar bana bakıp güldü.

Şömine yandığında Peri elimize birer kahve tutuşturdu. Sıcak ortamda sıcak birşey içmek çok hoştu. Peri ortaya bir fikir atınca tüm güzellik bozuldu.

"Akşam olmadan biraz keşif yapalım mı?"

Tabi Yağız ve Berk durur mu?

"Olur. Hem gezmiş oluruz."

"Aynen, Alya gelicek misin?"

Sanki muhabbeti hiç takmıyormuş gibi kafamı onlara çevirdim.

"Tabii ki de hayır."

Berk'in yüzü asılınca garip garip bana baktı. Ve ayağa kalktı.

"Ne oyunbozansın ya! Hadi biz gidelim o zaman."